Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Otomotiv Sektörü Sallanıyorsa...
Korkun! Malum, otomotiv dediğiniz her türlü taşımacılık demek. Yan sanayi ve tamamlayıcı malı petrolle, üstünde gittiği yollarla sürekli talep yaratmakta. Kısacası, dünya ekonomisinin motor sektörlerinden.
Geçen hafta dünya borsalarının General Motors (GM), Ford ve Chrysler’den gelen SOS sinyalleriyle altüst oluşu da bunun en somut örneğiydi. Zira, ABD otomotiv sektörünün bu üç büyük devinden en az birinin batması bile otomotivden çelik hisselerine, işsizlikten iç talebin gerilemesine, enerji sektöründeki yatırımlarından azgelişmiş ülkelerdeki yan sanayi üretimlerine ve de… dünya otomotiv dış ticaretine kadar bir dizi sorunun kaynağı olmaya yeterli.
Örneğin GM’nin daha şimdiden Tayland’daki fabrikasını 2 aylığına kapatacağını, 250’nin üstünde işçiyi çıkaracağını açıklaması, dünya borsalarını ürkütmeye yetiyor. Kısacası, serbest piyasa ekonomisinin beceremeyen batar mantığı, ancak iktisat kitaplarında geçerli. Dünya borsalarının dikkatini ABD Kongresi’nden çıkacak yardım kararına odaklaması da zaten bu nedenle!
Aslında, Kongre’den beklenen yardım miktarı GM için 10-12, Ford için 8, Chrysler içinse 7 milyar dolar. Toplam 25 milyar dolarlık yardımın verilmemesi ise her 100 ABD’liden 10’unun otomotivde istihdam edildiği ülkede 2.5 milyon kişinin işsiz kalması demektir ki… ABD’de iç talebi önemli boyutta geriletir. Lehman Brothers örneğinde olduğu gibi sonradan “pardon!” demenin faturası ise sektörle birlikte tüm dünyalılara çıkar.
Gelin görün ki… Üç devin kurtarılma operasyonuna ABD Kongresi cephesinden bakarsanız ödenecek emekli maaşları ve sağlık yardımlarıyla birlikte hem ağır bir yük hem de benzer durumdaki diğer sektörlere yol açma olasılığı büyük. Globalizmin etkinliği küçültülen devlet ilkesine de ters!
Üç büyük devin battı batacak noktasına gelmesine umut bağlayanlar da var tabii! En başta da BRIC diye bilinen Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin gelmekte.
BRIC’te yelkenler fora!
J.D.Power Associates’in araştırmasına göre önümüzdeki 15 yıl içinde dünya otomotiv üretiminin yüzde 46 büyümesi bekleniyor. Hem de dünyanın en büyük üç pazarı olan ABD, Japonya ve AB ülkelerinde durgunluk yaşanırken!
Ne var ki, pazar egemenliği hızla artan BRIC ülkelerinin önümüzdeki beş yıl için satış hedefleri hiç de küçümsenmeyecek boyutta. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin grubunun 2008’deki satış hacmi 14 milyonu hafif araç olmak üzere 60 milyon araca yükselmiş. Örneğin Çin 2010’da 16-17 milyonu hedeflerken, Brezilya’nın hedefi ise 2013’e kadar 5 milyon civarında. Brezilya’nın son bir yılda üretimini yüzde 13.8 arttırdığı düşünülürse, 5 milyonluk satış hedefi bu yıl 10 milyon araç satan ABD’yle karşılaştırıldığında daha da önem kazanmakta.
Bu örneklere Rusya ve Hindistan’ı kattığımızda tablo daha da çeşitlenmekte. Yani, ABD’nin üç büyük devine karşı enerji kaynaklarına da sahip ülkelerin giderek pazara egemen olmaya başladığını göstermekte. Örneğin Rusya’nın satış hacmi geçen yıl yüzde 10.4 artarken Hindistan’ınki yüzde 14 artış kaydetti. Hedeflerin büyütülmesinde, bu ülke ekonomilerindeki gelişmenin göreli dahi olsa bireylerin kişisel gelir seviyelerini yükseltmesi etkili. Aynı zamanda, bölgedeki otomotiv talebinin artması pazarın da kaymaya başladığını göstermekte.
“The Economist”in geçen haftaki sayısında yer alan bu verilere bakıp da Türkiye için endişelenmemek tabii ki mümkün değil!
Fırsat rüzgârı Türkiye’de de eser mi?
Malum, düşük kur politikalarının kaymağını yiyen Türkiye otomotiv sektörünün satışları hazirandan beri gerilemekte. Ekim ayında gelinen nokta ise toplam pazarın yüzde 37.3, otomobil pazarının da yüzde 39.2 azalması. Ekim ayı üretimi de 2007’ye göre yüzde 20.5 azaldı. Otomobil ihracatı ise yüzde 32.5 azaldı.
BRIC ülkeleri kendi iç pazarlarına egemen oldukları için pazarı AB’den bu ülkelere ya da bu ülkelerin de yer aldığı pazarlara kaydırması şimdilik gerçekçi gözükmüyor. Sektörün şimdilik önündeki tek seçenek, uzun Kurban Bayramı tatilini ve yılbaşını kullanarak üretime ara verip stoksuz çalışma yollarını oluşturması. Orta sınıfın satın alma gücünün azaldığı şu dönemde ihracattaki daralmanın iç taleple karşılanmasını beklemek de gerçekçi olmayan öneriler arasında. Kaldı ki bizim alıcı marka düşkünü; yerli araba yerine en lüksünden ithal arabayla dolanarak sınıf atlama sevdasında olduğunu da unutmamak gerek!
Kaldı ki, Hindistan’ın da Çin’in de pazar hedefleri arasında ilk sıradaki ülkelerden biri Türkiye! Anlaşılan, otomotivdeki dalgalanmadan korkma sırası şimdi Türkiye’de!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!