IMF'yle Anlaşsalar Ne Olacak?
Türkel Minibaş
Son Köşe Yazıları

IMF'yle Anlaşsalar Ne Olacak?

02.12.2008 07:04
Güncellenme:
Takip Et:

Bunca yurtdışı gezisi, bunca yabancı devlet adamıyla istişare, IMFsinden Dünya Bankalısına bunca yöneticiyle aynı masada otursalar da... Bizimkiler ekonomi yönetimini nedense ciddiye alamıyorlar!

AKP hükümetinin yöneticileri yerel seçimleri kazanma tutkusundan global krizin etkilerini göremiyor. Ne iş çevrelerinin uyarılarını dikkate alıyor, ne kendi atadığı Merkez Bankası kadrosunun raporlarını!

Oysa, her şey yolunda denilen arz cephesindeki firmaların birçoğu ciddi mali yapı bozukluklarından şikâyetçi. Talep cephesiyse günlük talep miktarını kredi kartlarıyla desteklenmiş satınalma gücüyle karşılamakta!

...ve Türkiye... Bu koşullarda IMFyle anlaşma yapmaya çalışıyor. İşin garibi kriz global, gelişmiş ekonomiler bunalımda ama... Onların kapısından para isteyen, pardon kredi talep eden yine biziz. Hem de içerde IMFsiz yaşamdiye çığırıp afra tafra yapan bir hükümet tarafından!

Buna rağmen AKP hükümetinin IMFyle hangi düzeyde, hangi konularda anlaştığını.. söz konusu anlaşmanın Ankara teknokrat ve bürokratlarıyla birlikte mi hazırlandığı yoksa dayatmaya dayalı bir anlaşma mı olduğunu hâlâ bilemiyoruz. Bürokratların kapı aralığında birbiriyle tutarlı olmayan sözlerinden anlam çıkarmaya çalışıyoruz.

Kusura bakmayın, ama.. eğer bir ekonomide piyasalar bürokratların kapı aralığında ettiği sözlerle kendini biçimlendirmeye kalkmışsa inanın ekonomi yönetiminde işler sarpa sarmış demektir.

Oysa beklentiler, AKP hükümetinin bir an önce IMFyle imzalanacak anlaşmanın:

1. İhtiyati mi yoksa normal stand-by mı olduğunu;

2. Bürokratların söylediği gibi 18 aylık mı yoksa 24 aylık bir süreyi mi kapsayacağını;

3. Ne zaman imzalanacağı ve uygulamanın yılbaşı itibarıyla mı başlayacağı yoksa 2009un ilk aylarına mı sarkacağını;

4. IMFnin 2009 bütçesinden ne kadar kısıntıyı şart koştuğunu

açıklaması yönünde.

Yok, eğer AKP bu soruların cevabını bayram bahanesiyle ertelemek niyetindeyse bayram sonrasının dalgalanmalarına hazırlıklı olması gerekiyor. Zira, yaşanan kriz global ama.. Türkiye global krizden bağımsız; cari açık, gelir dağılımı, işsizlik gibi ekonominin yanlış yönetilmesinden ve sorunlarından kaynaklanan kendi krizini de yaşamakta. Dolayısıyla, global kriz bahanesiyle sadece IMFden gelecek kaynağa umut bağlamak yerine kendi keline de merhem yaratmanın yollarını oluşturmalı.

Kısacası, AKP global krizin ardına saklanmadan meseleye yaklaşmalı ve IMFyle olan ilişkisinde kararlı bir davranış sergilemeli ki.. piyasalarda oluşan güvensizlik kırılabilsin!

Aksi halde kamuoyu dediğiniz piyasalardan sokaktaki simitçiye kadar çiviler yerinden çıktı çıkacak. En ciddi haber kanallarının bile IMFyle anlaşmaya evet mi hayır mı?” benzeri kamuoyu yoklamaları yapması bile çivilerin çıktığını göstermeye yeterli.

Her ne kadar TV kanallarının yaptığı anketler, IMFsiz bir yaşamdan yana olunduğunu gösterse de.. IMFden gelecek kaynağın hükümeti rahatlatacağı kesin. Tabii ki Hazinenin borç yönetiminde çok dikkatli de olmaları kaydıyla. Bu nedenle:

Özel sektörü rahatlatmak için yapılacak vergi indirimleri ve/veya taksitlendirilmelerinin kamu mali dengeleri dikkate alınarak yapılması;

Bankaların likit kaynaklarını rahatlatıcı olanakların tüketici kredileri ya da kredi kartları gibi talep enflasyonunu besleyen türden olmamasına dikkat edilmeli;

Kredi mekanizması çalıştırılırken kaynağı sağlam ve geri dönme riski en düşük alanlar tercih edilmeli;

İhracata yönelik üretim yapan sektör ve firmalar arasında öncelikliler belirlenerek bu firmaların istihdam üzerinden küçülmesini engelleyecek önlemler uygulamaya sokulmalı.

Aslında bunların hepsi bugüne kadar çoktan uygulamaya sokulması gereken önlemler. Ne var ki, bizim hükümet global kriz maçını hâlâ mahalle takımıyla kazanma sevdasında!..

Hani, seçmene güven telkin etmek için böyle davranıyorlar desem değil. Çünkü, 2002 seçimleri dahil olmak üzere seçmen desteği ABD, AB gibi gelişmişler ile yurtdışı fon şirketleri, uluslararası finans kurumlarından sağlanan mali ve siyasi güvenceyle yaratıldı.

Kısacası, bu tür şovlar içerde önemli bir oy artışına neden olmayacağı gibi hükümetin yurtdışındaki kredibilitesinin kaybına neden olmakta! Ne de olsa onlar kumaşın malzemesini bizim seçmenden daha önce gördü!..

turkmini@superonline.com

www.turkelminibas.net

Yazarın Son Yazıları

ABD Gerçekten Resesyonda!

Devamını Oku
03.02.2009
Barack Neyi Değiştirecek?

Devamını Oku
27.01.2009
Faiz İndirimi İşe Yarar mı?

Devamını Oku
20.01.2009
Mali Sektörden Bumerang Etkisi!

Devamını Oku
13.01.2009
Doğalgaz 2009'un Korkulu Rüyası

Devamını Oku
06.01.2009
Çin Küçülüyor Umutlar Kırılıyor!

Devamını Oku
30.12.2008
Resesyonun Ardı Deflasyon mu?

Devamını Oku
23.12.2008
Deflasyon Tehlikesi Büyürken...

Devamını Oku
16.12.2008
AKP'nin Gönüllü Kurbanlıkları

Devamını Oku
09.12.2008
IMF'yle Anlaşsalar Ne Olacak?

Devamını Oku
02.12.2008
Otomotiv Sektörü Sallanıyorsa...

Devamını Oku
25.11.2008
Tüketici Kredileri ile Kartlarından SOS!

Devamını Oku
18.11.2008
Devletçilikle Sosyalizmi Yine Karıştırıyoruz!

Devamını Oku
11.11.2008
Fed Yükselen Piyasaları Niye Öptü?

Devamını Oku
04.11.2008
Ciddiyet Beyler!

Devamını Oku
28.10.2008
2008 Bütçe Açığı Risk mi?

Devamını Oku
21.10.2008
Acil Eylem Planı!

Devamını Oku
14.10.2008
ABD Paketi Krizin Ateşini Söndürmez, Erteler!

Devamını Oku
07.10.2008
Sürü Etkisine Dikkat!

Devamını Oku
30.09.2008
Güven Fonu Piyasaları Yatıştırır mı?

Devamını Oku
23.09.2008
Brezilya 6.1-Türkiye 1.9

Devamını Oku
16.09.2008
Misillemeyle Rus Pazarı Korunamaz!

Devamını Oku
09.09.2008
Global Krizin Eşiği Geçildi! Türkiye ise Beklemede!

Devamını Oku
02.09.2008
Bölgesel Asgari Ücret Plağı!

Devamını Oku
26.08.2008
Cari Açıktaki Sorumluyu Bulduk: IMF!

Devamını Oku
17.08.2008
Allianoi'ye de Elveda!

Devamını Oku
11.08.2008