Başınızı gömdüğünüz yerden çıkarın!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Başınızı gömdüğünüz yerden çıkarın!

04.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Liberal demokrasi liyakate önem vermez, sandıktan kim çıkarsa iktidara o gelir. Kapitalizm bunu bildiği için mutlaka denetleme düzeneği ister. Başıboş bırakılan lider, tek adam olmasın diye önlem alır. Liberal demokrasi için “hukuk” budur, sermaye çıkarının özenle korunmasıdır! Doğrusu bu kadarını da arar hale gelince (getirilince), çaresizlikten “eyvallah” der insan gönülsüzce! Yine de dilini tutmayan birileri hep vardır...

***

Liyakat ölçüsü olmayınca sandıktan çıkmak uğruna her ayak oyunu meşru(!) hale gelir. Geniş kesimlerin reyini almak için türlü yalanlar ustaca söylenir, kılıktan kılığa girilir. Demem o ki sandıktan çoğunlukla “vasatlık, cehalet” çıkar. İçimizdeki en iyi değildir bizi yöneten, belki bir süre en çok sevilendir ama kesinlikle en yeteneklimiz, en duyarlımız, en zekimiz değildir o! (Zaten tüm erdemleri üstünde toplayan birine ancak geri kalmış toplumlar inanır. Asıl soru “geri kalmamış toplum var mıdır” olmalı. Dünyayı yönetenlere bakınca... Örnek: G20)

***

Henüz “liberal demokrasi”den daha iyisi inşa edilemediğinden, bu düzeni yaşanılır kılmak adına “eleştiri” hakkını korumak önemlidir. Büyük kalabalıkların “ifade özgürlüğü” sorunu var mıdır? Dahası, genel anlamıyla “özgürlük derdi var mıdır” diye sormak yerindedir. Yemek, içmek, barınmak türü temel gereksinimleri karşılanan insan kendini mutlu sayar. Düşünen, yaratan kişinin irkiltmesi, rahatsız etmesi bundandır. Can sıkıcı sorular getirir gündeme.

***

Akıllı lider (ara ki bulasın) geniş kalabalığın sözlerinden, alkışlarından hoşlansa bile aldanmaz, teslim olmaz. Tersine, can sıkan/yakan kafa karıştıran insanı dinlemek ister. O rüzgâra karşı ters giden/huysuz kişi seçim kazandırmasa bile zihni diri tutar. İktidar; şehvet, esrime karışımı tuhaf duygudur. Bir zaman sonra körleştirir, sağırlaştırır insanı. Sabah tıraş olmak ya da makyaj yapmak için karşısına geçilen ayna (aman cinsiyetçi olmayalım) giderek daha büyük gösterir suretini liderin. İşte ezber bozan kişi orada iş görür.

***

Türk Tipi Başkanlık Sistemi” denen ucubenin bunca çabuk çökmesinin nedeni şakşakçı kalabalığın fren mekanizmasının tamamen dağılmasından kaynaklıdır. Bildiğimiz arızadır bu, üstelik onarılması imkânsızdır. Hiç de matah olmadığı halde yeniden “parlamenter liberal demokrasiye” dönme isteği buradan kaynaklanmaktadır. Yarım yamalak da olsa, sermaye için işlev görse de “Meclis” güvencedir. Tek adamın karşısına görece daha çok “akıl” koymak, en azından matematiksel olarak uygundur.

***

Üstünlerin hukuku mu hukukun üstünlüğü mü?” tartışmasını biçimsel yapmakla meşgulüz. Meselenin özü yine gözden kaçırılmakta, sadece değişen “üstünlere” itiraz edilmektedir. Emekçinin (tüm ötekilerin) korunacağı düzenin adı “sosyalizm”dir. Bunu geçici süre rafa kaldırsak bile, nihayetinde sosyalistler varlığını anımsatmakla yükümlüdür. Solu tamamen boşalan düzen olduğu gibi gericiliğe teslim olur. (Tüm anlamlarıyla gericilikten söz ediyorum)

***

İki örnek;
HDP’nin birkaç gün arayla hem Şeyh Said’i anması, hem de Sivas Katliamı için sert metinle tepki göstermesi tam da kitle partisi olma zorunluluğundan ya da zaafından kaynaklıdır. (HDP siyasal kodları soldan gelen önemli siyasal yapıdır. Ancak güçlendikçe, kitleselleştikçe bazı durumlarda pragmatik tutum takınmak zorunda kalmıştır.)
İmamoğlu’nun başkanlık odasına imam getirip dua ile göreve başlaması, ardından da “O oda benim özel alanım” diye açıklama yapması, geniş kesimlerin bunu görmezden gelmesi benzer durumdan kaynaklıdır. (İmamoğlu CHP oylarının başkan olmaya yetmeyeceğini biliyor elbette. Makam odasının kamusal alan olduğunu da biliyor kuşkusuz.)
Birileri bu duruma itiraz etmezse eğer, sanki işler yolunda, doğrusu/olağanı buymuş gibi sonuç çıkar ortaya. Oysa her iki durum da yanlıştır. Üstelik bu uygulamayı da yapanların bildiği hakikattir!

***

Diyeceğim; bırakın sosyalistler ısrarla ve inatla yanlış desinler, itiraz etsinler, “geçici başarıların” altını çizsinler. Ki güzel günlerin gelmesi için geniş kitle irkilsin, başını gömdüğü yerden çıkarsın, kulağındaki tıkacı atsın! Rahatınız bozulacak mutlaka... Sizi rahatsız edenleri sevmeseniz de kulak kabartın!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020