İnsan olan boyun eğer mi?
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

İnsan olan boyun eğer mi?

04.02.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Boğaziçi Üniversitesi direnişi çok boyutlu irdelenmelidir. İktidarın ustaca taktikle çekmek istediği yöne bakmak, tartışmayı o dilde sürdürmek yanlıştır. İktidar, gençlerin, hocaların haklı taleplerini perdelemek için meseleyi “LGBTİ+” tartışmasına dönüştürmek istiyor. LGBTİ+ hakları önemlidir, ancak öğrenci taleplerinin parçasıdır. Mesele “kindar nesil” yaratma sürecine itirazdır, teslim olmamaktır. Üstelik “yeni anayasa” tartışmasına paralel bu tartışmanın açılması hiç masum değildir.

***

Tek adam düzeni büyük oranda başarıya ulaştı. Muhalefeti peşine takmayı başarıyor. En son Faik Öztrak’ın Boğaziçi’nde yaratılan sahte sorunda yanlış saf tutması, gençleri hedef alması bunun göstergesidir. Toplumsal olaylar siyasilerin önünde gidiyor, halkın baskı altındaki kesimi artık dayanamaz halde. Mecburen siyaset çıtayı oraya koyacak. Oturduğumuz yerden “Muhalefet ne yapıyor?” diye mızmızlanmak yersizdir. Nasıl “Gezi Dirilişi” o günün ötesinde söylemiyle, değerleriyle ortaya çıktıysa, bugün de aynı durum söz konusudur.

İttifak” zorunluluğu söylemlerini zaafa uğratıyor siyasilerin. Şu halde ülkeyi düşünen akademisyen, yazar, sanatçı kim varsa bayrak sallamak zorundadır. Meclis’te boy gösterenlerin yön bulmaları için ileri söylemlere, irkilten tutuma gereksinim vardır. Kimse çıkıp “Şimdi cinsel yönelim, feminizm tartışmasının zamanı değildir” diyemez. Saray’ın topluma dayattığı konulara bakın, onlar mıdır memleketin, dünyanın sorunları?

***

Ülke aydını; ifade özgürlüğü, üniversite bağımsızlığı, dil kirlenmesi, çevre meseleleri, hayvan hakları, yeni işçi sınıfı, bilişim çağı açmazları, salgında ortaya çıkan ruhsal hastalıklar, LGBTİ+ hakları, buzulların erimesi, deprem ve su sorunları, tümünü tartışmak zorundadır. AKP ve şakşakçılarının dileği bunların görmezden gelinmesidir. Ne kadar az konuşulursa, ekranlardan ahmaklar için yürütülen tartışmalar ne denli gündem olursa Saray düzeninin ekmeğine yağ sürülür. Yukarıda söz açtığım esas sorunları kim, nerede tartışacak peki?

Basın çöktü, yalan aygıtına döndü. İnsanlar sosyal medyaya sığındı. O mecranın da sağlıklı bilgi, düşün derinliği açısından ne halde olduğunu görüyoruz. Bir diğer tehlike, kimsenin okumaya zamanı olmayışı. Hal böyle olunca sığ tartışmalar bataklık ortamında sürüyor. Üniversitenin varlığı tam da bundan önemlidir. Salt güncel sorunlara kapılmaz akademi, geleceğe dair düşünür, evreni anlamaya çabalar. AKP’nin dayattığı cehaleti yayan hocalar kadar, kafasını kuma gömenler de son derece tehlikelidir. Diyeceğim; “Ben işimi yaparım, gerisine karışmam” demekle, “Padişahım çok yaşa” diyen arasında fark yoktur. Aydın sorumluluğu olmayan akademisyenin hiçbir anlamı olmaz!

***

Sorunu “Melih Bulu istifa etsin” düzeyine indirgemek kolaycılıktır, hatta iktidara destek anlamına gelir. Melih Bey istifa edemez. Nasıl damat bakan istifa edince Saray sözcüsü düzeltme yaparak “Görevden affını istedi” dedi, Bulu için de durum aynıdır. Atayan dilediği zaman kellesini alır. Başka örnek mi istersiniz, alın size baba Demirören. Adam istemeden gazete, televizyon sahibi oldu, telefonda ağladı, yalvardı da geri veremedi malı. Başka örnek Davutoğlu. Kim onu AKP genel başkanı yaptıysa, başbakan ettiyse sonunu da o getirdi. Diyeceğim, Saray’a dair sözünüz yoksa sadece onu büyütürsünüz.

Neden ısrarla aydın sorunundan söz açıyorum. Şundan: Siyasetçinin yapacakları var, yapamayacakları var. Yazık ki yapay demokrasi oyunu “kitle partisi” diye kavram dayatıyor. Burada geneli memnun etmek adına popülizm esir alıyor herkesi. İyi birkaç örnek dışında düzen partisinde var olmak mümkün değildir. Hal böyle olunca birinin risk alması, hakikati dile getirmesi gerekir. Kim yapacak bunu? İktidarın gazetecisi, akademisyeni, yazarı, sanatçısı olamayacağına göre, bağımsız aydınlara gereksinim var. Oturup “Kemal Bey ne dedi?” diye kara kara düşünmek yerine, ödevini yerine getirmek gerekir. Geniş antifaşist cephe oluşmasına en büyük katkı budur.

***

AKP’nin ne denli kurnaz yapı olduğunu her geçen gün deneyimledik bir kez daha. Turizm için tanıtım kampanyası rakı görüntüleri, mezeler eşliğinde yapılıyor. Bakan tüccar olunca işi biliyor elbette. Döviz pahalı, ülke ucuz, pazarlanması kolay. Turiste cennet vaat ediyor. İslamcıların itirazı var mı? Hayır. Aynı günlerde kötü alışkanlıkları özendirdiği için “meyhane” sözcüğü yasaklanıyor. Şimdi kim çıkıp “Ses etmeyelim, siz işinize bakın” derse, yanılır. O sözcüğün yasaklanması bir yaşam biçimi dayatmasıdır. Üniversite bağımsızlığını savunacaksan meyhaneyi de savunacaksın, kural budur!

***

Yazının başında “iktidarın istediği yöne bakmak” dedim, orası polislerin öğrencileri zorladığı “aşağı bak” emrinde cisimleşti adeta. Gençlerin inatla göğe bakması en güzel yanıttır bu istibdat düzenine. Gün,aydınlığa yüzünü çevirenlerle, inatla bunun karşısında olanlar arasında verilen mücadelenin günüdür.

Sahi insan hiç boyun eğer mi?

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020