Her yönüyle düşkünler toplumu!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Her yönüyle düşkünler toplumu!

14.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP sözcülerinin farklı dönemlerde okumamış -cahil anlamında- insanın ferasetine güvendiklerine dair söylemleri alaya alınarak geçiştirildi. Bu, ideolojik tercihtir. Asgari ihtiyaçlarını karşılayamamış kimsenin entelektüel sorunlar üstüne kafa yorması nadir rastlanan durumdur. Şu halde, sığ tartışmalar, kolay ve kutuplaştırıcı siyasal dil, her zaman iktidara yarar. Geniş kesimler kendine benzeyenden hoşlanır. -Diyanet’in üniversitenin yerini almasına dikkat.-

***

Kendine benzeyen kimdir” sorusu önemlidir. Neoliberal tezler dünyayı fırsatlar üzerinden tarif eder, ast-üst ilişkisini ortadan kaldırır; ölçü yitince dil değişir, beklenti farklılaşır. Emekle başarı elde etmenin ahmaklık sayılması bundandır. Uyanık kimse oturduğu yerden para kazanabilir. Yeter ki fırsatlar iyi değerlendirilsin. Tuhaf olan, kişinin bencilce, salt kendine yönelik -çıkar- ilişkilerini “millet”, “devlet”, “din”, “kutsal kitap” türü hamasi söylemlerle paketlemesidir. -Saray danışmanları tipik örnektir buna.-

***

Düzen böyle, önce iktidarı yenelim, sonra önümüze bakarız” söylemi kökten yanlıştır. İktidarın dili egemenleştikçe eleştirisi imkânsız hale gelir. Vasatlık, cehalet, bayağılık dediğim bu neoliberal tezlerle çevreli iktidar dili, meşruiyetini muhalefetten alır. Herhangi bir itiraz, direnç noktası olmayınca, tüm kurumlar böyle biçimlenir. Akademinin çürümüşlüğü bunun temel göstergesidir. Üniversite çökerse, başka hiçbir yer ayakta kalamaz.

Siyaset, iç pazara yönelik kavramlarla vaziyeti idare edebilir. Akademi için bu söz konusu değildir. Devlet -iktidar- eliyle dağıtılan unvanlar yerküre ölçeğinde değer taşımaz. İyi yetişmiş bilimci dünyadaki yerini bilir. Siyasiyle arasındaki temel fark “kendini bilmek” olsa gerek. Tüm akademisyenlerin erdemli olduğunu savlayacak kadar saf değilim. Ancak tarihin içinden gelen birikim, bize sağlıklı ölçü koyar. Siyaset, bu terazide tartılmak istemez, ondandır cehalete övgüsü. -Özel üniversiteler ticari kuruluşlardır, siyaset kurumuna kaldıraç görevi üstlenir.-

***

Okuryazarı ikiye ayırmak gerek kabaca. Biri, bulunduğu konumu -uzmanlık- toplumsal sorunlara kullanmaz, burjuva kültürü içinde görece konfor sağlamış kişidir. Ev, araba, araç gereç kullanımında rahatlık, özel okul ve hastane türü hizmetlerden yararlanmak gibi yaşam kolaylaştıran olanaklar elini kolunu bağlar. Diğer grubu da ikiye ayırmak gerekir. Toptan düzen karşıtı olup mücadeleyi sıra dışı olma pahasına verenler ve ilk maddedeki durumu yaşadığı halde itiraz edenler, diye. -Boğaziçi rektör ataması birinci şıktaki okuryazar yüzündendir.-

Ailenin varlığı, baskı düzenindeki kuşatma, halkın her bağlamda -akademi, beyaz yakalı dahil- duyarsızlığı direnci azaltır. Şaşacak bir yan yok burada. Ancak hepten duyarsız olmak, salt “kendi işime bakarım” demek, açık biçimde iktidarın elini güçlendirir. Cehaletle uzlaşı, geçici de olsa, okuryazara soluk aldıracak koşulları yaratmaz. Şu halde kendi tezini savunmak, ölçütünde ısrarcı olmak sağlıklıdır.

***

Ast-üst” dengesini, ölçüsünü açmak gerek. Düşünsel çaba ile edinilen deneyim, birikim kişinin değerlerini oluşturur. Bu saygınlığı, akademik sıfatı pazardan alamazsınız. Daha doğrusu alamazdınız. Şimdi, bu sefil dil ve onun kültürü her ne varsa alınır satılır kılıyor. Alışveriş biçiminin kurallarıysa herhangi bir ölçüye dayanmıyor. Söz konusu olan yatay ilişki, eşitlik değildir; tersine, iktisadi güç, siyaseten devşirilen kaba kuvvet her alanda meşruiyet (!) sağlıyor. Zamanında itirazını ortaya koymayan okuryazar yazık ki suç ortağıdır.

***

Siyasetin; neoliberal tezlerle çevrelenmiş akademi ve düşün dünyasının da farklı gerekçelerle “aydın” kimliğine saldırması, itibarsızlaştırması bugünü doğurmuştur. Dünyada yalnız değiliz, Trump dönemi olaylarına/tartışmalarına bakınca, açıkça görüyoruz durumu. Okuryazar kimsenin toplum dışı olduğu tezi, aydınların tepeden baktığı savı, sunulan “hakikatin” esas olduğu, ötesinde yapılan tartışmaların boş, anlamsız sayılması ideolojik tercihtir.

Toplum, Boğaz’a sıfır yalısından “ekonomi iyiye gidiyor” diyen para babasını, ona ekmek verdiğini de sanarak velinimet sayıyor. O kişi kendine benzemiyor ama olmak istediği kimse sayıyor. İktidarın dili, güçlüyü daha güçlü, zengini daha zengin yapmak üzerine kurulu, yığınlar yalı çocuğu yerine okuryazarı lanetliyor! Muhtaçlar toplumu yaratılırken, salt iktisadi düşkünlükten söz etmiyoruz. Aydın (!) sefaleti bunun en önemli aşamasıydı, oldu.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020