Neye şaşırdınız ki?
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Neye şaşırdınız ki?

04.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Öteden beri “yetmez ama evetçilerle”, o liberal sahte özgürlükçülerle mücadele ettim. Sınırlı sayıda olmalarına karşın büyük patırtı kopardılar, kullanışlıydılar, amaca ulaşıldı. Artık Türkiye “laik, demokratik bir hukuk devleti” değil! Öyleymiş gibi davranmanın anlamı da yok. Burası, adına “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” denen bir yöntemle idare ediliyor. Güçlünün sözünün geçtiği, milyonlarca insanın yazgısının birinin dudakları arasında olduğu ülkede yaşıyoruz.

***

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektörle birlikte kıyamet koptu. Şaşırdım tepkilere. Bu üniversite de yurdumuzun diğer kurumlarından biri değil mi? E, Erdoğan her üniversiteye keyfine göre rektör atadı, kimselerin çıtı çıkmadı, şimdi kopan kıyamet niye? Çünkü orası Boğaziçi Üniversitesi! Yani? Seçkin, dünya ile boy ölçüşen bir yer, “Bu kadar da olmaz” demelerinin nedeni bu! Rahatları bozuldu kimilerinin. Bir ülke çürürken, kendini bundan muaf saymak saçmadır. Elbet her yere dokunulacaktı, öyle de oldu! Erdoğan, ideolojisinin gereğini yapıyor.

Akademisyenler, öğrenciler bildiri yayımlamış “Kabul edilemez” diye. Saray duymaz bile o sözleri. Duyarsa inadına “ohhh ohhh” der. Tek adam düzeni böyledir. Yıllarca “laiklik”, “cumhuriyet”, “sınıf”, “sosyalizm” diyenlerle alay edenler, başlarına iş açılınca feryat ediyor. Elbette ben müstahak demiyorum. O üniversitenin en değerli hocalarından Ayşe Buğra’nın eşi Osman Kavala, AİHM kararlarına rağmen hâlâ içerde. Mesele şudur: Nilüfer Göle’lerin hayali gerçekleşmiştir, siyasal İslam bayrağı her yere dikilmiştir.

***

İntikam ilkel duygudur, kenara çekilip “Hadi bakalım, şimdi siz düşünün” diyecek halimiz yok. Ancak bu olan bitenden ders almak gerekiyor, geç olsa da! Bu ülkede üniversite yoktur. 12 Eylül 1980’den bu yana böyledir. Belli başlı değerli hocalar vardır. Kimi bölümlerde, özel çabayla ayakta duran çalışmalar yapılmıştır. Ama evrensel anlamda üniversite yoktur. Kenan Evren’e boyun eğenler, bugün RTE dönemine şaşmamalıdır. Arkadaşları KHK ile kapı önüne konurken susanlar, bugün atanan rektöre kızmamalıdır.

Üniversite diye uydurulan şahıs mekteplerinden parayı götürenlere ses etmeyen bilimciler, bugün kafayı duvara vursa ne çare. Neredeyse her mezraya üniversite(!) açılırken susanlar, boşuna karalar bağlıyor. Akademisyen siyasal yaşama doğrudan müdahale etmek zorundadır. Hele bizim gibi geri kalmış ülkelerde bu kaçınılmazdır. Hukuk katledilirken hangi üniversiteden ses çıktı örneğin? Sağlık Bakanı salgın sürecini kafasına göre yönetirken, hangi üniversite bilimsel ölçüyle itiraz etti? Saray’a gidip el pençe duran dekanlara, rektörlere, öğretim üyelerine ne diyeceğiz? Sonuca neden şaşırıyorsunuz?

***

Biz geri kalmış ülkeyiz. Bilimde, sanatta bireysel çaba dışında başarı elde etmek olanaksızdır. Yakında sanat kurumları da aynı sonu yaşayacak. Tüm bu olanlara “ama vesayetle savaşıyorlar”, “iktisadi durum çok iyi” diyerek göz yumanlar elbette suçludur. Şimdi kalkıp “hepimiz aynı gemideyiz” zırvasına katılmamızı bekliyorlar. Hayır, o liberal tayfayla aynı gemiye hiç binmedik. Onlar siyasal İslamcılarla kol kola girip eğlenirken, birileri hakikati söylüyordu. Bizde üniversite yoktu, şimdi yarım yamalak olanlar da tamamen iflas ediyor. Tablo hazin.

***

Bilim insanı korkamaz. İşi gereği hakikati arar, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyemez, dememelidir. Bazı muhalif kılıklı akademisyenler gençlere öğüt veriyor: “Siyaseti boş verin, siz kendi işinize bakın, gelişin” diye. İşte bu bencilliğin adıdır “liberalizm”! Düzeni yaratan da bu anlayıştır. Kişinin salt kendini kurtarması(!) üstüne kurulu yapı elbette çöker. Hava kirliyse, sen de onu solumak zorundaysan ne yapacaksın ki? Evren, 1402’likleri kovunca üniversiteden, lise hocalarını bir günde akademisyen ilan etmişti de bazılarının gıkı çıkmamıştı. Durum aynıdır.

***

Saray 2023, 2053, 2073 hedeflerine hızla koşuyor. Elbette kendine uygun sanatçı tarif edecek, ona uyumlu bilimciler bulacak. Bunda şaşacak ne var? Mesele Cumhuriyet ile kimlik bulan, varlığını ona borçlu olan insanların nasıl tutum takınacaklarıdır. Gün geldi işte, görelim bakalım!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020