Boğaziçi rektörsüz de olur!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Boğaziçi rektörsüz de olur!

07.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üniversite ne demektir? Sözlük şöyle diyor: “Yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırmalar ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri birim ve bölümlerden oluşan, bilimsel özerkliği ve kamu tüzelkişiliği bulunan kamu kuruluşu”. (Ali Püsküllüoğlu/ Büyük Sözlük) Bizde bu tarife uyan üniversite var mı?

Eğer yanıt “evet” ise bu, Boğaziçi, ODTÜ gibi bir iki örnekten dolayıdır. Üniversitelerin varlığı; özgür tartışma, araştırma koşullarının garanti altına alınmasına bağlıdır. O çatı altında herhangi bir kutsaldan söz edilemez. Din, tanrı, millet, bayrak, mezhep akla gelen ne varsa tartışılır. Özerktir üniversiteler.

***

Üniversiteler hangi ülkede olursa olsun, işlevi gereği tüm insanlık adına araştırma yapar. Depremle ilgili bilgi edindiklerinde tüm dünyaya duyururlar, uzayın kimi gizlerini çözme konusunda adım atıldığında bütün insanlığın başarısıdır bu. Aşı çalışmalarında olduğu gibi, farklı milletlerden insanlar bilgileri paylaşarak mücadele eder. Diyeceğim, devletlerin sınırları vardır, bilim sınırsızdır. Bilim insanları da milliyetsiz, cinsiyetsiz, devletsizdir.

Aklı başında siyasiler, gelişkin liberal demokrasiler bunu bilir. Üniversiteden hoşlanmasalar da gerekli saygıyı gösterirler, kaynak aktarırlar, fikirlerini söylemeleri için hukuksal zemini sağlarlar. Üniversite akıl dışında herhangi bir yere dayanmaz. Bilimsel bilgi dışında ölçü yoktur. Gözlem, deney kaçınılmazdır ve elbette kanıta dayalıdır ortaya konan her tez. Tüm bunlar zahmetli işlerdir. Çoğunlukla koca yaşam bu uğurda sürer ve sonunda para, şöhret de gelmez genellikle.

***

İnsan niye üniversiteye emek verir? Meraklıdır, temel soruları vardır. “Neden varım?” der, “Bizim dışımızda nasıl bir evren var” diye sorar örneğin. İnsan olmak “değer” yaratmakla ilgilidir. Bu değerler düşünerek oluşur. Düşünmek sanıldığı kadar kolay değildir. Kavramlar gerekir, yöntem zorunludur. Üstelik kişi, kendi ömründe tüm soruların yanıtını bulamayacağını bildiği halde yola devam eder. Kitlelerin pek de ondan hoşlanmayacağını sezer üstelik.

Boğaziçi önemli bir üniversitedir. Son yıllarda gücünü hayli yitirdiyse de geleneği olan, ilkelere bağlı, ülkemizin en önemli kurumlarından biridir. Elbette ülkenin en başarılı çocuklarının okuduğu, saygın hocalarının bulunduğu bu üniversitenin nasıl yönetileceği ciddi sorundur. Bu kadar nitelikli insanı canınız istediği gibi yönetemezsiniz! Diyeceğim ama öyle değil yazık ki!

***

Saray için Nihat Hatipoğlu ile Melih Bulu arasında fark yoktur. Ülkede her konuda kararı veren kişi, “üniversite ne anlama gelir”, “nasıl işlemelidir”, diye kimseye sormaya gerek duymaz. Yapılan atamanın ölçüsü de akademik değildir bu yüzden. Hatta bir ölçü var mıdır, o bile belli değildir. İçinde bulunduğumuz yönetim sistemi damadı ekonomi bakanı yapma yetkisi verdiğine göre, Melih Bey’i de Boğaziçi rektörü yapar.

Boğaziçi direnişi önemlidir. Okuryazar kesim ses vermek zorundadır. Ülkede bütün teraziler bozuk, buranın da öyle olması doğaldır. Ancak birilerinin çıkıp bunu dile getirmesi önemlidir. Baro direnişlerinin ardından “sonuç hüsran oldu, ne değişti” diyenler yanılmaktadır. Toplum sessiz şu an belki, ancak keyfi yönetim her haneyi, bireyi artık doğrudan etkiliyor. Saray bunu bildiği için memleketin yarısını terörist ilan etti.

***

Gelelim “yetmez ama evet” tayfasına; geçen günkü yazımdan pek alınmışlar “Ne ilgisi var 2010 ile bugün olanların” diye soruyorlar. Üniversite sorununu konuşuyoruz madem, o halde en basit ilkeyi, neden-sonuç ilişkisini bilmemek mümkün müdür? Dergilerinizin kapaklarında boy boy siyasal İslamcıları överseniz, gazete köşelerinde bunları yere göğe koymazsanız, sonuç böyle olur. Elinde kalem olan kimse “kandırıldık” diyemez. Bu ne akademisyen tavrıdır ne aydın! Daha dün birlikte AB’ye giriyordunuz, ne oldu?

Bugün niye anımsatıyorum onları derseniz, şundan: Gençler sosyal medyada “Ben 2010’da dokuz, on yaşındaydım, neden AKP’den sorumlu olayım” diye çıkıştılar. Genç öfkelidir, anlarım. Şunu anımsatmak isterim: 12 Eylül 1980’de ben dokuz yaşındaydım ve darbe sürecinde payım yoktu. Lakin ömrüm o neoliberal çizginin üçkâğıtlarıyla geçti. Demem o ki tarih bu türden tasnifler yapmaz, Evren, Özal, Erdoğan çizgisi aynıdır. Bu iklimi yaratan akademisyenleri, siyasileri, gazetecileri bilmeden sadece hayaletlerle mücadele etmiş olursunuz.

***

12 Eylül 1980’de, ben dokuz yaşındayken gerici darbe yapıldı, 12 Eylül 2010’da siz dokuz yaşındayken işlem tamamlandı. Kimin nerede olduğunu bilmekte yarar var.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020