2016’da kaybettiklerimiz

28 Aralık 2016 Çarşamba

Bazılarımız inancını kaybetti bu yıl; bazılarımız umudunu.
Geçmişini kaybedenler de oldu, geleceğini kaybedenler de.
Israrla kendi bacağına sıkan bir ülke olduk.
Üzerimize doğru dörtnala gelen faşizmi seyre daldık.
Neticede kayıplar çok, telafiler mucize;
Çünkü laikliği kaybettik göz göre göre.
Çocuklarımızı, çocukluğumuzu kaybettik.
Kadınlarımızı, kadınlığımızı kaybettik.
Gençlerimizi, gençliğimizi kaybettik.
Tarihimizi kaybettik, dilimizi kaybettik.
Bilimsel düşünceyi kaybettik.
Akılcılığı kaybettik.
Üniversitelerimizi kaybettik.
Kürsülerimizi kaybettik.
Soru soran, düşünen, eleştiren, araştıran, itiraz eden akıllarımızı kaybettik.
Yazarlarımızı, gazetecilerimizi, araştırmacılarımızı kaybettik.
Haber alma özgürlüğümüzü kaybettik.
Soru sorma hakkımızı kaybettik.
Hesap sorma fırsatımızı kaybettik.
Küçük bağımsız adacıklarımızı, özgürlük alanlarımızı kaybettik.
Denizlerimizi kaybettik; nehirlerimizi, dağlarımızı, ağaçlarımızı, parklarımızı kaybettik.
Şehirlerimizi kaybettik ve kasabalarımızı ve köylerimizi kaybettik.
Tohumlarımızı kaybettik, fidanlarımızı.
Tiyatrolarımızı kaybettik; müziğimizi, resmimizi, heykelimizi, çizgilerimizi kaybettik.
Sesimizi, soluğumuzu, reng-i ruhsarımızı kaybettik.
Çoksesliliğimizi kaybettik; çok renkliliğimizi kaybettik.
Adaleti kaybettik; hukuku kaybettik; güveni kaybettik.
Dilimizi kaybettik, sözümüzü kaybettik.
Barış umudumuzu kaybettik.
Savaşsız bir dünya hayalimizi kaybettik.
Bir arada yaşama sevincimizi kaybettik.
Birbirimize saygı duyma, birbirimizi kapsama pratiğimizi kaybettik.
Demokratik haklarımızı kaybettik.
Özgürlüğümüzü kaybettik.
Cesaretimizi kaybettik.
Bizim iyi kötü kanatlarımız vardı, onları bile kaybettik.
Bizim az çok aklımız ve vicdanımız vardı.
Onları da kaybettik.
2016’da... Geride bıraktığımız şu korkunç yılda...
Hiç kaybetmeyiz sandığımız bir sürü şeyi hızla kaybettik.
Elimizden kayıp gitmelerini seyrettik.
Çünkü bundan önceki yıllarda sağduyumuzu kaybetmiştik.
Akılcı düşünme yetimize boş vermiştik.
Laiklik olmasa da olur; Cumhuriyet yıkılsa kaç yazar; bir kere de dindarlar iktidara gelse kıyamet mi kopar diye diye...
Tarihi tarafsızca değil, sistemi ele geçirmek isteyenlerin işaret ettiği gibi okumaktan gocunmamayı marifet bile bile...
Asıl şüphe etmemiz gereken şeylerden değil, kendimizden şüphe etmemiz gerektiğinde ısrar edenlerin kurnazlığına yenilmiştik.
Gün olur devran dönmezse;
Bu Meclis ve bu halk, iktidarın karanlık hevesleri uğruna hızla oldubittiye getirmeye çalıştığı yeni anayasaya destek verirse;
Önümüzdeki yıl da Cumhuriyeti kaybedeceğiz.
Ve 83 yıllık çağdaş bir ülkenin üzerine kendi ellerimizle “Hükümsüzdür” diye tüy dikeceğiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları