Sağ’ım sol’um sobe

11 Ağustos 2017 Cuma

İnançsızlar inancı kendilerine yönelik bir tehdit olarak görmezler.
İnanç üzerine kitaplar okuyabilirler.
İnancın tarihini inceleyebilirler.
İnanç çeşitleri üzerine analizler yapabilirler.
Farklı inançları birbirleriyle karşılaştırabilirler.
İnancın geçmişine bakıp geleceği üzerine tezler ortaya atabilirler.
İnanç psikolojisini derinlemesine inceleyebilirler.
İnanç sosyolojisini masaya yatırabilirler.
İnanç felsefeleriyle haşır neşir olabilirler.
Tüm bunları yaparken de herhangi bir dogmanın gölgesi üzerlerinde olmadığı için farklı sonuçlara varabilirler.
Vardıkları sonuçtan korkmazlar, utanmazlar, endişelenmezler.
Sadece şüphe edebilirler; o zaman da her şeyi baştan gözden geçirirler.
Netice inançsızlık inancı her haliyle kapsar.
Ama inanç inançsızlığı her haliyle kapsayamaz.
Çünkü inanan insanın hayata bakışı, hiçbir örf, âdet ya da korkuyla kısıtlanmamış özgür bir aklın hayata bakışıyla bir olamaz.
İnançsızlık cephesinden öne sürülen her tez onun için her an inanca yönelik bir saldırıya ya da tehdide dönüşebilir.
Sırtını bilime dayayanla dogmaya dayayan arasındaki tartışmalar o yüzden asla bir sonuca erişmez.
İnançsız inançlıyı tehlikeli bulur; inançlı inançsızı cahil.
Ve akil, cahili kapsar; cahil akili bıçaklar.
Sağcılarla solcular da böyledir.
Biri diğerini kapsar; diğeri öbürünü parçalar.
Sol değerlere sahip olanlar vicdanı, eşitliği, demokrasiyi her türlü zorluğa rağmen bünyede birlikte barındırmanın yollarını ararlar.
Denemelere açıktırlar.
Tartışmalara vardırlar.
Sorular sorarlar.
Buldukları cevaplardan hep endişe duyarlar.
Kendilerinden bile şüphe ederler.
Tek doğruları yoktur; tek kitapları ve tek inançları...
Doğruyu bulmak adına dönüşürler, bölünürler, birleşirler, yeniden ve yeniden değişirler.
Hep tartışırlar.
İnanarak değil araştırarak yaşarlar.
Bu arada bazen tuzaklara da düşerler.
O zaman da karşıtlarına dönüşürler.
Dolayısıyla sık sık sağ ideolojileri de kapsarlar.
Ama vicdan, etik gibi değerlerin kazanç değerinin önüne geçmesine izin vermez sağ düşünce.
İdeolojiyi zayıflatacak, güçsüzleştirecek, varlığını tehlikeye atacak gedikler açtırmaz bünyesinde.
Kendisini sorgulamaz, yargılamaz, cezalandırmaz sol gibi.
Kitabı bellidir, hedefi de, yöntemleri de.
Esnemez, dönüşmez, ödün vermez.
O yüzden sol sağı kapsar ama sağ solu kapsamaz.
Ve yine o yüzden aklı başında sistemlerde asla bir solcu gidip sağcı bir gazetede kendi doğrularını yazmak konusunda ısrarcı davranmaz.
Ama sağcılar solcuların arasına karışmayı severler.
Hatta bu coğrafyada “İlla solculara gazete lazımsa onu da biz yaparız” diyerek kolları sıvadıkları çok olmuştur.
Ama sol bu, düşer, kalkar; aklını arada kaybeder, sonra tekrar başına toplar.
Sağcıların solcular arasındaki saltanatı, işte bu yüzden hep bir yere kadar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları