Zehra Yıldız’ı anıyoruz

23 Kasım 2022 Çarşamba

Onu o kadar erken yitirdik ki. Kısacık yaşamı içinde ne büyük adımlar atmıştı. Bir beyin kanaması sonucu Heidelberg’deki son oyunu Fidelio’nun ardından o güzelim sesi sustu. Leyla Gencer şöyle yazmıştı: “Zehra’yı gerçek bir sanatçı yapan, her şeyin hep en iyisini yapmaya çalışmasıydı. Tanıdığım sanatçılar içinde en ‘Batılı’ olandı. Yalnız işiyle, performansıyla değil, çevresine olumlu bakışıyla, olumlu ışınlar yaymasıyla da öyleydi. O çocuğun yeri doldurulmaz.”

Hemen bir yıl içinde eşi, opera sanatçısı Süha Yıldız’ın ve Erdal İnönü’nün öncülüğünde kurduğumuz Zehra Yıldız Vakfı’nın amacı, genç opera sanatçılarını desteklemek, yeni Zehra’ları ortaya çıkarmaktı.

11 Aralık’ta onun ardından 25. yıl olacak. Zehra’yı anmaya ara verdiğimiz pandemi yıllarından sonra, o tekrar dinleyicisine kavuşacak. ZORLU PSM’de Turkcell Platinum Sahnesi’nin ev sahipliğiyle, saat 20.30’da; Gedik Üniversitesi, Gedik-Sanat İşbirliğiyle, duayen operacılarımız ve çeşitli kentlerimizden gelen genç seslerimiz Zehra’yı anacaklar: Basbariton Burak Bilgili vakfımızın ilk bursiyeriydi. Sonra Metropolitan, La Scala gibi dünyanın belli başlı operaevlerinde sahneye çıktı. Ünlü sopranomuz Burcu Hancı ve onlara eşlik eden sesini bütün dünyada duyurmuş piyanistimiz Gökhan Aybulus sahnede olacak. Gençlere gelince Sılay Erman (soprano-9 Eylül Üniv.), Dilan Kan (soprano-Hacettepe Üniv.), Berfin Ayna (soprano, İstanbul Üniv), Aytin Sürücüer (mezzo, İstanbul Üniv.), Samed Kahreman (kontr-tenor, 9 Eylül Üniv.), Samet M. Mustafa (bariton, Çukurova Üniv.).

Bu çok özenle hazırladığımız Zehra Yıldız’ı anma gecemize opera severleri ve genç operacılarımızı bekliyoruz.

HINCAL ULUÇ HEP GENÇ MÜZİKÇİLERİMİZİ ALKIŞLADI

“Zehra’yı Anma” gecelerinin ve Boğaziçi Albert Long Hall konserlerimizin baş müdavimiydi Hıncal Bey. Yalnız bizim salonu değil, İstanbul’daki bütün konserleri ve opera temsillerini izlerdi. Tabii maçlar elverdiğince! Gençliği Ankara’da geçmiş, oradan alışkanlık edinmişti operalara, tiyatrolara gitmeyi ve müzik dinlemeyi. Hele genç yeteneklerin ilk konserleri onu çok heyecanlandırırdı. Arkaya kulise gelir, onlarla konuşur, resim çektirirdi. Sanata verdiği destek, onun spor yazarlığının ve gazeteciliğinin başka bir yönüydü. Soprano Zehra Yıldız’ın ardından vakıf olarak hazırladığımız konserleri hiç kaçırmaz,  Zehra’nın “Genç Solistleri”ni o da kendi sütununda tanıtırdı.  

Hıncal Bey’in Albert Long Hall konserleriyle ile ilgili bir yazısını sizlerle paylaşıyorum: “Yarınlar Bizim/ Yarınlar Bizim” diye haykırmak geldi içimden Albert Long Hall’ün minicik kulisinde bağıra bağıra. Oya Başak hocam dalıyor kulise “Ağlaya ağlaya dinledim” diye. Evin İlyasoğlu harika işler yapıyor her yıl B.Ü.’nün bu romantik salonunda, bu ülkede ne harika çocukları sahneye çıkarıyor. Cumhuriyetin yarınları onlar. Yağmur gibi harika çocuklar. Sofi Cumburidze ile başladı konser, 11 yaşında daha. Kemanı nasıl rahat çalıyor! Ece Selin Yüksel (13) flütle sahnede bir duruşu var, “Burası benim der” gibi, öyle güvenli. Birinci bölümün sonunda Berfin geldi. Benim Berfin’im. 14 yaşında genç kız artık. Onu Evin’in sayesinde çocukken tanıdım, neredeyse boyu kadar kemanı çalarken. İkinci yarıda Mertol Demirelli, 16 yaşında artık ama müthiş bir piyanist, müthiş bir Bach ile girdi, Chopin ile çıktı. Ve finalde, geçen hafta “Noche en Madrid Festivali”nde birinci olan, (ilk konserini yine bu sahnede yedi buçuk yaşında veren) Elvin. Şimdi 15 yaşında. Pekinel kardeşler himayelerine almış. “Elvin ‘Çaykovski’ye kabul edildi” dedi Güher. Elvin de salladı salonu. Hele Bartok’un Romen danslarında. 

Kuliste hepsini etrafıma topladım, “yarının resmini” çektirdim! Çerçeveleyip kalbime astım. (08.04.2012 “Yarınlar Senin” başlıklı yazı-Sabah.)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları