Atatürk - 2 filmi ‘Vatanıyla büyüsün!’
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Atatürk - 2 filmi ‘Vatanıyla büyüsün!’

11.01.2024 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Atatürk filminin ikincisini izledikten sonra da birincisinde olduğu gibi yoğun duyguyla, bilinçle, heyecanla salondan ayrıldık. 

Atatürk de herkes gibi etten kemiktendi ama muhteşem bir ruhtan ve iradedendi. Mucizeler yaratan bir insandı. O mucizeler doğaüstü güçlere değil, tarih bilincine, vatan tutkusuna, zafere inanmaya, ufkun ötesini görmeye, elindeki olanakları en iyi şekilde kullanmaya, karşı tarafı iyi tanımaya ve neler yapabileceğini öngörmeye dayanıyordu. 

Savaşların ortasında tutkulu bir aşk yaşayan, Doğu Anadolu dağlarında iki yalnız çocuğu evlat edinen, kadınların da yaşamın içinde olmasını savunan Atatürk...

Film bütün bunları sinema sanatının her türlü inceliğini kullanarak sunuyor, söyletiyor.

***

Atatürk, Çanakkale’de düşmanın bütün dünya ölçekli stratejilerini boşa çıkarıp, zaferden zafere koşarken bunları başarması için kendisine komutanlık sunulmadı. Başlangıçtaki bütün öngörüleri doğru çıktıktan sonra “büyüklüğü” kabul edildi.

Çanakkale için, “Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözü” denir. Film bunu da yaşatıyor. Kâzım Karabekir’den Fevzi Çakmak’a Kurtuluş Savaşı’ndaki silah arkadaşlarının çoğuyla Çanakkale’de hemhal oluyor. Savaşın Conkbayırı bölümünde en yakınındaki askerinin çocuğu olduğu haberi cepheye ulaşıyor. Asker o karanlıkta bembeyaz dişleriyle gülümseyip mırıldanıyor:

“Bahtıyla, vatanıyla büyüsün!”

Asker o gün şehit düşüyor! 

Ah o şehitlerin yan yana, üst üste yattığı sahne! İnsan kendisini şehit dağının en altında hissediyor, bir an nefessiz kalıyor.

O sahne Atatürk’ün gözünden hiç gitmiyor. Savaştan sonra İstanbul’a döndüğünde, 1918 Mondros Mütarekesi’yle Osmanlı kayıtsız şartsız teslim olduğunda, ne yapmalı sorusuna yanıt ararken şehitler canlanıyor Atatürk’ün beyninde. Hepsi ona bir şeyler soruyor. 

Atatürk’ün Çanakkale zaferleri sonrasıyla Samsun’a çıkışı arasındaki zaman dilimi gölgede kalır. Özellikle Suriye’den dönüp Samsun’a hazırlandığı altı ay içinde neler yaşadığı çok iyi anlatılmış. Saray merdivenlerinde geleceği ararken söyleniyor:

“Cephe, saraydan güvenli!”

***

Film, Mustafa Kemal’de kalıyor, Atatürk’e geçmiyor. Zaten başta bunu dürüstçe ifade etmişler; filme “Atatürk 1881-1919” adını vermişler.

Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilanından, Cumhuriyet Devrimlerinden sonra “Atatürk” oluyor.

Yönetmen Mehmet Ada Öztekin’i, başrol oyuncusu Aras Bulut İynemli’yi bir kez daha kutlarken film çıkışı arkamızdaki grubun söylediğini paylaşalım:

“Herhalde devamı olacaktır!”

Bizce de! 

Birinci film Çanakkale Savaşı’na hazırlıkla bitiyordu. İkinci film, Kurtuluş Savaşı’na hazırlıkla ve sinema salonunda alkış kopartan sözle bitiyor:

“Ben yapmazsam kimse yapmayacak!”

Örneğin... Üçüncü film, Kurtuluş Savaşı’nın hazırlığını, zaferle sonuçlanmasını içerebilir. 9 Eylül 1922’de İzmir’de, “Bitti paşam, başardık” diyen askerine, “Şimdi başlıyor” yanıtıyla bitebilir.

Dördüncü film, Cumhuriyetin ilanı ve devrimleri içerebilir. Cehaletle savaşın adım adım sonuçları konu edilebilir. Yıllar önce sıraladığı devrimler listesine bakıp “Nerede kaldık” sorusuyla noktalanabilir.

Beşinci film, savaşlar kadar barışların da kahramanı olan Atatürk’ün Balkan Antantı’ndan Montrö Sözleşmesi’ne kadar diplomasi cephelerindeki zaferlerini konu edebilir. Hatay sorununu tek bir Mehmetçiğin burnu kanamadan çözmesi, bunun kendi sağlığını daha kötüye götürüşü, Hatay’ın vatan toprağına katılışının kesinleşmesiyle ölüm döşeğinden kalkıp kendisine “boğaz turu” armağan etmesi anlatılabilir. Bu filmin adı da “Hatay Şehidi” olabilir.

Bize, “Vatanımızda yaşıyoruz” dedirten Mustafa Kemal Atatürk ve bütün şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.

Yazarın Son Yazıları

Taht oyunları!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, son günlerde bazen konuşmuyor!

Devamını Oku
18.12.2025
Gülşah Durbay’ın bıraktığı iz...

Ne zaman, zamansız bir ölüm haberi alsam aklıma ilk Yunus Emre’nin dörtlüğü gelir...

Devamını Oku
17.12.2025
Denetim elemanları...

Gündemde asgari ücret var.

Devamını Oku
16.12.2025
Bebeerkil toplum!

TÜİK deyince aklımıza ilk enflasyon rakamları geliyor ama kurumun Türkiye’nin her alandaki verilerini derleyip toparlamak, bunları “bilgi” haline getirmek gibi önemli bir işlevi var.

Devamını Oku
13.12.2025
Trumpizm: Önce Amerika!

ABD’nin yeni strateji belgesi yayımlandı.

Devamını Oku
11.12.2025
Denk bütçe!

2026 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlamasıyla ekonomi hak ettiği gündem önceliğini bir nebze kazandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Suriye’nin bir yılı!

Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 8 Aralık 2024’te Şara ve beraberindekiler Halep’ten çıktıkları engelsiz yolculukla Şam’a vardılar. Havaya sıktıkları zafer kurşunları Esad güçlerine sıktıklarından çok daha fazlaydı.

Devamını Oku
09.12.2025
Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025