Yenidoğan Çetesi'nin anlamı
Ahmet Saltık
Son Köşe Yazıları

Yenidoğan Çetesi'nin anlamı

24.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İstanbul’da 20’ye yakın (şimdilik!) özel hastanede korkunç bir şebeke “epey geç” de olsa zoraki çökertildi. Görevini hakkıyla yapan denetçi hekimin, tanık olduğu dehşeti CİMER’e yazması ile ok yaydan çıktı ve bataklık daha çok örtülemez oldu. Bakan Memişoğlu’nun açıklamaları çelişki ve tutarsızlıklarla dolu, suçluların telaşını yansıtıyor. Hele eski bakan Müezzinoğlu’nun hastanesinin de bu pisliğe bulaşması mide kramplarına yol açıyor. Hemen söyleyelim, bu iğrenç skandal yalın bir suç eylemi (kriminal olay) değil! Kuşkusuz sorun çok nedenli ama kök nedeni/nedenlerin nedenini bulmak gerek: Bu, sağlıkta dönüşüm!

AKP’nin taşeronu olduğu bu politika IMF-Dünya Bankası (ABD!) dayatması. SSCB dağılınca köpeksiz köyün ağası, yaşamı tüm alanlarıyla egemenliğine (hegemonyasına) almaya girişti. Yeni emperyalizme bir de yeni ad gerekliydi: Küreselleşme! Özgün adı “health transformation” olan bu yabanıl (vahşi) politika sağlıkta dönüşüm adıyla ülkemizde, kendisi de Atlantik ötesi kurgu (proje) olan, programının CIA uzantısı Rand Corporation tarafından yazıldığı savlanan (Tunus ve Cezayir’de de eşzamanlı-eş adlı kurulan) parti eliyle uygulamaya kondu. 3 Kasım 2002’de iktidar olan AKP, Haziran 2003’te, Sağlık Bakanı Recep Akdağ öncülüğünde militanca devreye alındı. Bu köşede son iki ayda üç yazı yazdık: Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı (12.9.2024), Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor (26.9.2024), Genel sağlık sigortası (10.9.2024).

İki gün önce 21 Ekim’de Flash Haber TV ve TELE1’de olup biteni tüm çıplaklığıyla açıkladık. 

Usumuza-düşlemimize (hayalimize) gelmeyen yolsuzlukları zaman zaman duyuyor, kanıtlayamamanın acısı içinde çaresiz kalıyorduk. “Sağlıkta dönüşüm” tuzağının (kumpasının) ne mene bir emperyal oyun olduğunu 21 yıldır sayısız konuşma ve yazılarımızda anlattık. Örneğin RTE’nin çok övündüğü Şehir Hastaneleri’nin Batı’da denenip iflas nedeniyle çöpe atıldığını yazdık, söyledik. Bu hastanelerin tek sözcükle talan olduğunu haykırdık. Ayrıca Lozan Antlaşması’nı çiğnediğini ve sağlık kapitülasyonu olduğunu da. Yandaş basın görmedi, “Buyur gel anlat” demedi, saldırdı, suçladı, tehdit etti. Hiçbir sağlık bakanı davet etmedi.    

Akdağ sağlık bakanı olarak 26 Temmuz 2003’te Milliyet’te yer alan demecinde aynen şunları söyledi: “Artık hastalar memnun edilecek, müşteri olarak kabul edilecek.” Sağlık hizmetinin hak sahibi öznesi müşteriye indirgendi! Devlet de sermayenin sopalı tahsildarlığına (zorunlu GSS primi, özelleştirme) terfi ettirildi (!). Geldiğimiz yer, yenidoğan bebeklerin bile can güvenliği yok. Bu katil politikaların sorumlusu kim? Her gün, her saat çürümüş düzen giderek ağırlaşan sorunlar üretiyor. Can güvenliği de yok! Ülke yönetilemiyor, gerçekte ise kurgulu karmaşa ile yığınlar öğrenilmiş çaresizlik sendromuna itilerek teslim alınmak, diz çökertilmek isteniyor. Kök neden budur, iktidar sorunudur, AKP ve taşeron politikalarıdır! Başta ana muhalefet ve öbür muhalefet partileri ile ulusun önderleri, aklı evveller bu derdi görmeli artık!

Yine de yenidoğan bebeklere dönük bu kırım üzerinden kimi somut önerilerimizi sıralayalım:

1. Yönetsel soruşturmaya yansız gözlemciler de katılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, Türk Tabipleri Birliği...

2. Denetim raporları kamuoyuna açıklanmalı, geribildirimler yüreklendirilmelidir.

3. Yargılama süreci geniş katılımla izlenmeli ve sanıkların koruyucuları da ortaya çıkarılmalıdır.  

4. Soruşturma savcısına dönük tehditler kesin bir kararlılıkla önlenmeli ve hızla yargılanmalıdırlar.

5. Ölen-öldürülen yenidoğan bebeklere iç-dış otopsi yapılmalı beden bütünlüğü özenle incelenmelidir. Yenidoğan bebeklerden organ aktarımı olanaklıdır ancak çok enderdir. Beyin ölümü olmalı ve aileden izin alınmalıdır. Bebeklerin korneaları aktarıma uygundur. Organ aktarım merkezleri de incelenmelidir. 

6. Kapatılan hastanelerdeki sağlık emekçileri işsiz bırakılmamalıdır. Suç ve ceza kişiseldir. Bu insanlar en azından geçici olarak kamu sağlık kurumlarına atanmalıdır. 

7. Sağlıkta özelleştirme durdurulmalıdır. Çok sınırlı kimi kozmetik-estetik girişimler ve yabancılara sağlık turizmi dışında çalışmaları engellenmelidir. Bu kurumlar ve şehir hastaneleri kamulaştırılmalıdır.

8. Sağlıkta dönüşüm 21 yılda tam bir çöküş doğurmuştur, derhal durdurulmalıdır. 

9. Zorunlu genel sağlık sigortasına son verilmeli, sağlık hizmetleri yeniden sosyalleştirilmeli, aile hekimliği sistemi kapatılarak sağlık ocaklarına dönülmelidir. Tek tıp-tek sağlık politikası izlenmelidir.

10. Sağlık yurttaşa temel ve evrensel hak, sosyal devlete ise kaçınılmaz yükümdür. Sağlık giderleri kural olarak genel bütçeden karşılanmalıdır; Türkiye’nin buna yeter kaynağı vardır; soygun durdurulur ve yaygın -nitelikli- sürekli koruyucu sağlık hizmetlerine kesin öncelik verilirse...

11. Sağlık ordumuzun ezici çoğunluğu etik değerlere bağlı olarak görevinin başındadır. Ulusumuz sağlık emekçilerine güvenini sürdürmelidir. Ancak suç işleyenler etkin yaptırım görmeli, sistem denetlenmeli ve caydırıcı olmalıdır. Tüm ulusa erdem, değerler eğitimi verilmeli, adalet duygusu kazandırılmalıdır.

Yazarın Son Yazıları

Kovite benzer yeni salgın tehlikesi var mı?

2020-23 Kovit-19 pandemisinden bu yana yeni salgınlara hazır mıyız?

Devamını Oku
04.12.2025
Gıda güvenliği ve acil önlemler

Artan gıda zehirlenmesi ölümleriyle yüz yüzeyiz.

Devamını Oku
20.11.2025
Türkiye siyasetinde yeni paradigma: “Terörsüz Türkiye” mavi boncuğu ve MHP’nin kökten dönüşüm kumarı

Türkiye bir yıldır, milliyetçi cephenin Kürt sorunu-terörle mücadele söyleminde kökten değişimle sarsılıyor

Devamını Oku
06.11.2025
Sofradaki çifte kriz: Gıda güvencesi ve gıda güvenliği tehdidi

Türkiye, tarımsal özgücü (potansiyeli) yüksek bir ülke olmasına karşın, gıda-toplum beslenmesi alanında giderek derinleşen, yaygınlaşan ve sürdürülemez kerteye ulaşan çift yönlü bunalımla karşı karşıya.

Devamını Oku
23.10.2025
Fener Rum Patrikhanesi neden ekümenik olamaz?!

İstanbul Fener’de yüzlerce yıldır varolan Fener Rum Patrikhanesi (FRP), ülkemizin kültürel-tarihsel varsıllığının önemli bir öğesi.

Devamını Oku
09.10.2025
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin temel sorunları

2003’te başlatılan kökü dışarıda Sağlıkta Dönüşüm Programı, günümüzde yurttaşlar ve sağlık çalışanları için ciddi ve derinleşen sorunlar doğurdu.

Devamını Oku
25.09.2025
Şafak yakındır...

Ülkemiz, 3 Kasım 2002’de iktidara getirilen proje parti AKP eliyle çok yönlü ve derin bir karmaşaya adım adım sürüklendi.

Devamını Oku
11.09.2025
Susuzluğun eşiğinde: Türkiye ve dünyada su kıtlığı

Konya’da bir çiftçinin 80 yıllık kuyusunda su bitti!

Devamını Oku
28.08.2025
‘Komisyon’ meşru mu?!

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu (kısaca komisyon), anayasal-siyasal açıdan derinlikli değerlendirme gerektiriyor.

Devamını Oku
14.08.2025
AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet

Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız.

Devamını Oku
31.07.2025
AKP-MHP-DEM ortaklığı: Türkiye’den siyasal tarihe dersler...

“Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlık süreci değil. İmralı’dan yapılan çağrıda da böyle bir pazarlığın olmadığı açıkça belli” diyen Bakan Tunç...

Devamını Oku
17.07.2025
Türkiye; 3 Temmuz 2025: Tarihin günlüğüne notlar...

“Bu toplumun yetiştirdiği 35 pırıl pırıl insan, saatler boyu süren bir süreç içinde devletin gözleri önünde, ilan ede ede yakılıyor.”

Devamını Oku
03.07.2025
İran’a emperyal saldırı: Sıra Türkiye’de!

1978’de İran’da şiddet gösterileri başladı...

Devamını Oku
19.06.2025
Laiklik... Neden vazgeçil(e)mez? Nasıl yitirdik, nasıl geri kazanmalı?

M. Luther’in Katolik Kilisesi kapısına 95 maddelik ültimatomunu çakmasıyla Protestanlık doğdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Lozan Antlaşması’nın iptali için dava açılabilir mi?

Lozan Antlaşması (LA), 24 Temmuz 1923’te bağıtlanmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda siyasal ve hukuksal meşruluğunu belgeleyen, sınırlarını, egemenliğini tanımlayan kurucu antlaşmadır.

Devamını Oku
22.05.2025
AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

Devamını Oku
08.05.2025
Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Devamını Oku
24.04.2025
Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Devamını Oku
10.04.2025
Çürüyen AKP rejimi ve meşru direniş

Çürüyen akp rejimi ve meşru direniş

Devamını Oku
27.03.2025
14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

Devamını Oku
13.03.2025
Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Devamını Oku
27.02.2025
2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

Devamını Oku
13.02.2025
32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

Devamını Oku
30.01.2025
Beştepe’de bir mitralyöz

Beştepe’de bir mitralyöz

Devamını Oku
16.01.2025
AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

Devamını Oku
02.01.2025
Sağlık bakanının öfke patlaması!

Sağlık bakanının öfke patlaması!

Devamını Oku
19.12.2024
Aile hekimleri ne istiyor?

Aile hekimleri ne istiyor?

Devamını Oku
05.12.2024
Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Devamını Oku
21.11.2024
‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

Devamını Oku
07.11.2024
Yenidoğan Çetesi'nin anlamı

Yenidoğan çetesinin anlamı

Devamını Oku
24.10.2024
Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Devamını Oku
10.10.2024
Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Devamını Oku
26.09.2024
Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Devamını Oku
12.09.2024
Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Devamını Oku
29.08.2024
Ahmet Saltık yazdı...

23 yıllık AKP darbeciliği ve yıkımı

Devamını Oku
15.08.2024
Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Devamını Oku
01.08.2024
Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Devamını Oku
18.07.2024
TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

Devamını Oku
04.07.2024
‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

Devamını Oku
20.06.2024
Nüfus artışı sorunu!?

Nüfus artışı sorunu!?

Devamını Oku
06.06.2024