Kapalı ve açık...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Kapalı ve açık...

09.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dün bu satırları yazarken Meclis’in “kapalı toplantı”sının hazırlıkları başlamıştı. 

Meclis’in toplantıları genel kural olarak açıktır. Bu “açıklık” anayasanın 97’nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında şöyle ifade edilir:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki görüşmeler açıktır ve Tutanak Dergisi’nde tam olarak yayımlanır. (...)

Meclis’teki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanı’nın teklifi üzerine Meclis’çe başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayını serbesttir.”

Kapalı oturumlarla ilgili fıkrada ise şu kural belirtilir:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, iç tüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir. Bu oturumdaki yayımı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararına bağlıdır.”

Bu fıkra da bu cümlesiyle kapalı görüşmelerin yayınının ne zaman, nasıl mümkün olacağının belirlenmesini Meclis’in kararına bırakıyor.

Bu, diğer demokratik ülkelerin bazısında uygulanan bir usuldür. Bazısı, yayımlanma süresi için genel bir kural koymuştur. En az 10 yıl, 20 yıl sürecek bir “gizlilik” döneminin geçmesini öngörür. Mesela İkinci Dünya Savaşı sırasındaki bazı parlamento görüşmelerinin ilk yayımlanışı, o sürelerin geçmesinden çok sonra mümkün olmuştur. Bizde ise bu toplantı için 10 yıllık kapalılık süresi uygulanacaktır.

Tabii bizdeki kapalılık ve süresinin ne kadar isabetli olduğu ancak görüşmeler başladıktan sonra, o toplantıya katılan milletvekilleri tarafından görülecektir. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in belirttiği gibi, eğer kapalı oturumda verilecek “bilgi”ler, bugün savaş alanlarından ve diplomatik merkezlerden gelip de herkesin radyolardan, televizyonlardan, gazetelerden, internetten izleyebileceği haber ve yorumların özetlerinden ibaret değilse ve o “bilgi verme” süreci, sadece “İşte biz Meclis’e bilgi verdik” demek için düzenlenmiş ise bunun demokrasi alanındaki ihtiyaçlarımıza önemli bir katkısı olmayacağı açık.

Tabii konuya, iyimser bir görüşle bakmaya çalışırsak “Gene de ülkemizde bir Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin varlığı hatırlandı. İnşallah arkası gelir” diyebiliriz.

“Arkası gelir” derken Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin bugünkü yönetim sistemimizin içinde de sorumluluğu altında kalan daha birçok konu var. O sorunların hızla büyüdüğü ve arttığı ortada. Ve o sorunlarla ilgili katkılarda ve eleştirilerde bulunmak, o alandaki çalışmaları denetlemek görevi de bugün pek çok anayasa değişikliği ve fiili değişiklikler yapılmış da olsa gene Meclis’imizin görevi.

***

Ülkemizde, Meclis’e bilgi verme ihtiyacını her zaman duymasalar da hâlâ 20’den fazla bakan var.

Dışişleri bakanının da politika alanında dün kapalı oturumda vermiş olacağı bilgiler, şimdilik kapalı oturumda kalsa bile, öteki bakanların da, “Ben de bilgi vereceksem, kapalı oturumda veririm” diyecek durumları yok.

Mesela milli eğitim bakanı... Okulların tuvaletler dahil, iç temizliği bile aşılması kolay olmayan bir sorun haline geldi. Eğitimin, hele ilköğretimin, en azından devlet okullarında ücretsiz olması Cumhuriyetin ilk günlerinden beri anayasal bir kural olduğu halde, velilere yüklenen masrafların giderek -üstesinden gelemeyecekleri kadar- yükseldiği ortada. Devlet okullarının imkânları açısından eşitliğinin ortadan kalktığının, bazılarının daha imtiyazlı hale getirildiğinin örnekleri de birbirini izliyor. Başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere, yükseköğretimde de öğretim elemanlarına ve öğrencilere baskı örnekleri de öyle.

***

Başında “milli” sıfatı bulunan iki bakanlığımızdan biri olan Milli Savunma Bakanlığı’nın eğitim kuruluşlarından mezun olanların diploma törenlerinde, Atatürk’ün anılmasına, iktidardan tepkiler ve tahkikat açma niyetleri işitiliyor.

İçişleri Bakanlığı’nın alanına giren güvenlik önlemlerinin İstanbul’un ana merkezinde bile yeterli olmadığı görülüyor. İstiklal Caddesi’nde kadınlara saldırılar, uyuşturucu satışları ve kullanım haberleri hiç eksik olmuyor. Bunların benzerleri, kadınların öldürülmesinden çocuklara saldırılara, uyuşturucu satışlarına kadar, her çeşit adi suçun örnekleri, medyanın her çeşidinde, her günün haber konuları arasında yer alıyor.

***

Bir de Adalet Bakanlığı’mız var... Adalet denince akla eski deyimle hâkim teminatı, yeni deyimle yargıç güvencesi gelirdi. O konu daha geniş bir konu. Zaman zaman hep değiniyoruz. Burada sadece hapishaneler konusuna değinelim. Medyada, hapishanelerde tutuklular ile hükümlülere yer kalmadığı konusu gündemde. Bunda tabii, öldürme, yaralama, saldırı, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçların artması  etkili. Ama “gezi suçu”, “toplantı suçu”, “gösteri suçu” gibi bir kısmı eskiden temel hak ve özgürlükler arasında  sayılan eylemlerin “suçlu”su oldukları öne sürülerek tutuklananlar da var. O durum da tabii, cezaevlerinin dolmasının nedenlerinden biri.

Bunlar da Meclis’te görüşülmesi ve kapalılığı gerektirmeden tartışılması gereken konular arasında.

Ve o konular, pek çok bakanlığın Meclis tarafından açık toplantılarda görüşülmesi gereken konularından sadece birkaçı.

Meclis’in dünkü “kapalı toplantısı”ndan sonra, dilerim sıra onların hepsinin “açıkça” görüşülmesine gelsin.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024