Ayşegül Yüksel

Metin And ile birlikteyiz

10 Ekim 2023 Salı

Metin And, üstünde yaşadığımız topraklarda tiyatro üstüne en çok bilimsel yayın üretmiş kişidir. Kanıtlamam olanaksız ama belki dünyada da bu bakımdan tektir. 1927 doğumlu hocamızı, ustayı 2008’de yitirmiştik. Yapıtları ise yeni basımlarla kültür-sanat dünyamızı aydınlatmayı sürdürüyor. İlk baskıları ölümünden sonra yapılmış 10 kitabı yanında yeni baskıları yapılacak 10 yapıtı da gündemde. Hepsini Yapı Kredi Yayınları üstlenmiş.

Prof. Dr. And’ı yitirişimizin 15. yılında düzenlenen etkinlikler çeşitli boyutları kucaklıyor. Çünkü karşımızda yalnız tiyatro bilimcisi değil, çarşı ressamlarından baleye, minyatür sanatından gözbağcılık hünerine, Anadolu kültüründen kaynaklanan çocuk ve yetişkin oyunlarından, halk danslarına, genel olarak halk bilimine, söylenlere (mitlere) ulaşan bir çizgide araştırma yapma adına gecesini gündüzüne katmış bir usta var. 

And’ı anma çalışmalarından biri, Ankara’da 29-30 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde Goethe Enstitüsü Ankara, Cin Ali Eğitim ve Kültür Vakfı, Mangala Oyunu Derneği ve Arşivciler Platformu işbirliğiyle gerçekleştirildi.

METİN AND ARŞİVLERİ KORUNUYOR

Etkinliklerin ilk gününde Metin And’ın kızı Esra And, 15 yıl içinde babasının arşivi ve çalışmalarıyla ilgili neler yapıldığını ve yapılacağını dillendirdi. Arşivlenen malzemenin yoğunluğu dikkat çekiciydi: Ustanın kitaplığında bulunan 10 bine yakın yapıt, kendisine imzalanmış ve/ya da çalışmalarında kullandığı metinler, illüzyon kütüphanesi, 15 bin dia, 3 bin dolayında fotoğraf, mask ve zar koleksiyonu, Karagöz tasvirleri, 500 dolayında klasik müzik plağı, kişisel fotoğrafların, 1500 makalesinin/yazısının ve TRT Radyo’ya yaptığı “Baleye Çağrı” izlencesinin dijital ortama geçirilmesi, dahası, çeşitli kurumlara verilmiş benzer Metin And arşivleri...

Etkinliğin 2. gününde ise Metin And’ın editörü ve çalışma arkadaşı Sabri Koz, Metin And’ı, kitapları ve makalelerinden yola çıkarak anlattı. Koz’un konuşmasını TRT’nin 2000 yılında hazırlamış olduğu “Portreler ‘Metin And Belgeseli’” izledi. Ardından da Güniz Gürer, ustanın “Çocuk Evreninde ‘Oyun İçin Oyun’” makalesini sundu.

2. günün ilerleyen saatlerinde, Turan Tanyer 1950 ve 60’ların kültür kenti Ankara’nın  panoramasını çizerek “Ankaralı Bir Rönesans Adamı” olarak tanımladığı Metin And’ı anlattı. Bir başka konuşmacı da bendim. Metin Bey’le yıllar boyunca mesai arkadaşlığı yapmış bir meslektaşı olarak, onun öğretim üyesi, akademisyen, yazar, dost ve “yol gösterici” olarak taşıdığı benzersiz özellikleri, kendi deneyimlerimden yola çıkarak dile getirmeye çalıştım. 2. günün etkinliği Metin And’ın 37 yıl boyunca yaşadığı Kavaklıdere Kâtip Çelebi Sokak No: 1 adresindeki Huzur Apartmanı’nın girişinde sergilenen -Çankaya Belediyesi’nin desteğiyle hazırlanmış- isim plakasının açılış töreniyle noktalandı.

AND’IN TANITTIĞI MANGALA OYUNU MEB MÜFREDATINDA 

Etkinliğin 3. gününde Metin And’ın “Oyun ve Bügü” kitabında anlattığı Mangala oyununu hayata geçiren Mangala Derneği kurucuları Serkan ve Serdar Ceyhan, 15 yıl süren serüvenlerini şöyle dillendirdiler: Metin And, kitabında Mangala’nın çocuklar için önemli bir zekâ ve strateji oyunu olduğunu söyleyerek okullarda ders olarak okutulmasını önermişti. Ceyhan kardeşler, bu metinden yola çıkarak oyunu geliştirmişler, kurallarını düzenlemişler. Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşerek oyunun seçmeli ders olarak kabul edilmesini sağlamışlar. Çocuk cezaevlerindeki ve görme engelli okullardaki çocuklara ulaşıp bu oyunu oynatmışlar. 15 yıllık sürecin sonucunda Mangala 4 milyon çocuk tarafından oynanmış, MEB müfredatında seçmeli ders statüsünde, turnuvalar düzenlenmiş. Oyun UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Liste’sine alınmış. Böylece And’ın yol gösterici araştırmacı kimliği bir kez daha gözler önüne serilmiş oluyor.

3. gün, Mangala oyununun oluşum öyküsünü anlatan belgesel gösteriminin ardından, 22 çocuk arasında yapılan Mangala turnuvasıyla noktalandı.

Metin And, üç gün boyunca, dostça gülümsemesi, şakacı/oyunbaz yaklaşımı ve gevrek kahkahasıyla bizimle birlikteydi. Kızı Esra, dostu Sabri Koz, ve Ceyhan kardeşler, ustanın kültürümüze olan katkılarına sahip çıkmada örnek olması gereken başarılara imza atmıştı. Etkinliğin sonunda hepimizin yüzü gülüyordu... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özdemir Nutku anlatıyor 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları