Yasaklı madde ya da yöntem kullanan sporcu sayımızın endişe verici sayılara yükseldiği dönemde, dopingle mücadelenin en yetkili ismi durumun vahametini ortaya koyan açıklamalar yaptı.
Prof. Dr. Rüştü Güner, Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Yüksekokulu ile Spor Bilimleri Derneği tarafından düzenlenen 5. Antrenman Bilimi Kongresi’nde yaptığı sunumda; geçen bir yılda yasaklı madde saptanan sporculardan 11’nin 15 yaşın altında, 33’ünün ise 18 yaşından küçük olduğunu açıkladı.
Dopingle Mücadele Komisyonu olarak yaptıkları kontrollerde, 15 ay boyunca alınan numunelerin analizleri sonunda, aralarında 40 halterci ile 48 atletin yer aldığı toplam 111 sporcuda yasaklı maddeye rastlandığını belirtti. Bu dönemde, 11 sporcunun örnek vermediğini, bir yetkilinin kontroller sırasında komisyon görevlilerine engel olduğunu söyledi; yetkilinin hâlâ ceza almadığını hatırlattı.
Farklı branşlarda yeni pozitif sonuçların açıklanacağı, dört sporcumuzun biyolojik pasaportlarında anormal değerlere rastlandığı bilgisini aldıklarını ifade etti. IAAF’nin yasaklı listesine sekiz ismin gireceğini ve bu sayının artmasının beklendiğini bildirdi.
Prof. Dr. Güner, yakın dönemde sporcularımızda sıklıkla rastlanan yasaklı maddenin stanozolol olduğunu belirtti. Köln laboratuvarı yönetiminin Türkiye’den gönderilen örneklerde onaylanamayan bir sonuçla karşılaşılması üzerine analiz yöntemini değiştirme kararı aldığını, sene başında geliştirilen sistemle bu maddenin tespit hassasiyetinin artırıldığını bildirdi. Yeni prosedürün, WADA tarafından onaylanmasının ardından, geçen mart ayından itibaren diğer akredite laboratuvarlara da gönderildiğini söyledi.
Böylece, Türk sporunda ilaç kullanımının yıldızlar ve gençler kategorilerine kadar indiği, sadece minikler kategorisinin temiz kaldığı söylentileri doğrulanmış oldu. İşin en ilginç yanı, isim isim bilinmelerine rağmen yasaklı maddeleri yurda getirip satanlar ile kullanılmasına aracılık edenler hakkında hiçbir işlem yapılmaması.
Nedeni ise kırılması istenmeyen saadet zinciri. Birilerinin ödül yönetmeliğinin bol keseden dağıttığı cumhuriyet altınlarından pay kapma arzusu, siyasi erkin her sportif başarıdan propaganda malzemesi üretme isteği...
Yaşanan rezaletin tek iyi tarafı, gelişmelerin sporcularına ilaç kullandırmayan antrenörleri rahatlatmış olması. Yasaklı madde kullanımına izin vermedikleri için sporcuları ve velileri tarafından sıkça eleştirilenlerin şimdilerde teşekkür mesajları alması...