Polisiye romancıları kıskandıracak kurgu dışı adi bir dolandırıcılık vakası iki yıldır dünya medyasının gündeminde. New York’un göbeğinde kendini zengin bir mirasçı olarak tanıtıp lüks otelleri, ciddi bankaları ve kentin sosyetesini kandıran sonra da fenomen konumuna gelen genç bir kadının dolandırıcılık vakası bu.

Söz ettiğimiz kişi Rusya'da 1991’de Moskova yakınlarında doğan Anna Vadimovna Sorokina. 16 yaşında ailesiyle birlikte Almanya’ya yerleştikten sonra Anna Sorokin olan, yarıda bıraktığı sanat okulunun ardından Paris’te bir moda dergisinde staj yaparken Anna Delvey ismini alan genç kadın.

Babası kamyon şoförü, annesi ev hanımı, New York’ta kendine gösterişli ve parlak bir yaşam kurma hayalini taşıyan Anna Sorokin, buna ulaşmak için maaşlı bir işte çalışmanın yetmeyeceğini fark etmiş olmalı ki 2016’da New York’a gittiğinde kentin krem tabakası için kendine bir “öykü” biçmiş.

Milyarder bir ailenin varisi olarak kentte bir sanat vakfı kurmak istediğini söyleyen Sorokin, borçlarla çevresini, sahte belgelerle bankaları, karşılıksız çekler ve kredi kartlarıyla lüks otelleri dolandırmış.

City National Bank’tan sahte yurtdışı varlıklarını teminat göstererek 22 milyon dolarlık borç talep etmiş, ancak ilk aşamada 100 bin dolarlık kredi almayı başarmış.

Eline geçen parayı da pahalı tasarım giysilere, spor hocalarına, elektronik cihazlara, yeme-içme ve gece hayatına harcamış.

Temmuz 2017’ye kadar yarattığı öykünün kahramanı olarak yaşayan Anna’nın şaşaalı yaşantısı New York Post gazetesinde çıkan bir haberle yön değiştirdi.

2018 yılında da büyük olasılıkla belli bir çevreye girmek için kullandığı Vanity Fair dergisinin foto muhabiri Rachel Williams, Anna’nın kendisini de dolandırdığını açıkladı.

Williams, Anna’nın onu Fas’ta geceliği 7 bin dolarlık bir villaya tatile davet ettiğini, kredi kartı kabul edilmeyince de 63 bin dolarlık faturayı kendisinin ödemek zorunda kaldığını ve şikâyetçi olduğunu söyledi.

Williams, Anna’nın ona başından beri dostça yaklaştığını, her türlü yeme-içme, spor masraflarını ödediğini, bir milyonerle arkadaşlık kurduğuna inandığını da ekliyor.

GERİ ÖDEMEYİ PLANLIYORDU

Özel uçaklarla yolculuk eden, pahalı markaları sırtından çıkarmayan, taksi şoförlerine ve otel çalışanlarına 100’er dolarlık bahşişler veren Anna, Mayıs ayında en az 4 yıl hapisle cezalandırıldı.

Dolandırıcılıktan elde ettiği en az 200 bin doları da geri ödemek zorunda. Anna’nın hapiste kalacağı süre “iyi haline” göre belirlenecek.

Anna’nın avukatı mahkemede “Herkesin hayatı sosyal medya çevresinde şekilleniyor. İnsanlar sahte, insanlar numaracı. Ve para sadece yutturmacayla elde ediliyor” diyerek savunmasını yaşadığımız dönemin ikiyüzlülüğü üstüne kurdu.

Ona göre Anna, parlak ve lüks yaşantıyla baştan çıkan, aslında “başarılı olmaya çalışan bir girişimciydi”. En önemlisi de borçlarını mutlaka geri ödemeyi planlıyordu.

Şimdi Netflix tarafından satın alınan Anna Delvey/Sorokin’in hayat öyküsü yapımcı Shonda Rimes tarafından ekrana uyarlanacak.

ŞANSSIZLIĞI NEYDİ?

Anna’nın eski dostu Williams’ın öyküsü ise HBO kanalında oyuncu ve film yapımcısı Lena Dunham tarafından yazılıyor. Williams ayrıca büyük yayınevlerinden Simon and Schuster ile kitap anlaşması da yaptı.

Günün sonunda Anna Sorokin, milyonlarca dolar ümit ettikten sonra gururu incinmiş kurumlara hapse girerek, öyküsünün parçası olan kişilere de mağdur olmasalardı asla ulaşamayacakları bir ün ve başarı getirerek, borcunu geri ödemiş olmuyor mu?

“Girişimci dolandırıcı” Anna kariyer planını daha iyi hazırlamış olsaydı belki de onu New York kentinin hayran olduğu sanat simalarından biri olarak görebilirdik. Onun şanssızlığı faturanın erken gelmesi oldu. (PAZAR DERGİ)