31 Mart seçimlerinde CHP büyük bir zafer kazandı. İktidarın yenilmezlik efsanesi sona erdi. Seçimlerde, geçmişte “Cahil halkın ferasetine güveniyorum” diyen öğretim üyesinin öngörüsü yerini buldu; “cahil ve yerel halk” gereken feraseti göstererek iktidara dersini verdi. Giderek ağırlaşan yaşam koşulları nedeniyle iktidarın eski “mutlu günleri”ne dönmesi olası görünmüyor. Aradan iki ay geçmesine karşın seçim sonuçlarına ilişkin yorumların sürdürüldüğü gözleniyor. Geleceğe yön vermesi açısından bu tür çalışmaların devamı yararlı görünmektedir. Ortaya çıkan seçim sonuçları derslerle doludur: 

•  Yaşanan ağır ekonomik sorunlar nedeniyle bıçağın kemiğe dayandığı anlaşılmaktadır. 
•  Elde edilen sonuçlarda, iktidarın tüm engelleme çabalarına karşın, başta İstanbul ve Ankara belediye başkanları olmak üzere muhalefete ait belediye başkanlarının başarılı çalışmalarının önemli bir etken olduğu düşünülmektedir.
•  Yaşanan doğa katliamları sonuçlarda belirleyici olmuştur. Bu bağlamda gönüllü halk kesimleri tarafından oluşturulan STK’lerin çabaları da her türlü övgüye değerdir.

Gelinen noktada iktidarın çıkış yolları aradığı görülmektedir. Bu amaçla, tasarruf tedbirleri gündemdedir. Ancak bunun tüm kesimleri kapsaması gereği açıktır. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında bilinen olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle, milletvekili maaşlarında yüzde 30 kesintiye gidildiği bilinmektedir. Bu bağlamda öngörülen kısıtlamalara, özellikle çok maaşlılardan ve kamudan başlanması düşünülmelidir.

CHP’YE DÜŞEN GÖREV

Artık çözüm üretme zamanıdır; ekonomik sorunlar altında ezilen alt gelir gruplarındaki halka destek olunması gerekmektedir. Bu bağlamda geçmiş dönemde, başta İstanbul ve Ankara belediyeleri olmak üzere yürütülen sosyal dayanışma uygulamalarının, artırılarak sürdürülmesi düşünülmelidir.

Parti içi çatışmalara yer yoktur, olmamalıdır. Normalleşme derken muhalefet görevi ihmal edilmemelidir. İktidar zaman yitirmeden bilinen çalışmalarını aksatmadan sürdürüyor; tartışmalara neden olan ve ülkenin geleceğini ilgilendiren müfredat programı yürürlüğe konulmuş bulunuyor. Bugünlerde de anayasa değişikliği gündemdedir. Bu durumda erken seçim önerisi gündeme getirilmelidir; halkın büyük bir kesiminin bu iktidara dayanma gücü kalmamıştır. 

Oluşturulacak komitelerle, geleceğe yönelik planlamalara başlanmalı ve bunlar halka anlatılmalıdır. Kazanılan belediyelerde hata yapmadan gerçekleştirilecek çalışmalarla iktidara yürünebileceği gözetilmeli ve bu doğrultuda ülke/halk yararına her türlü çaba gösterilmelidir; ülkenin kurucu partisi olarak, laik Cumhuriyet ilkelerinden ayrılmadan.