Cumhuriyet solla kucaklaşmalıdır - HALUK HEPKON
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet solla kucaklaşmalıdır - HALUK HEPKON

23.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Siyasetin temel birimi güçtür. Siyaset, niyetle değil güçle yapılır. Gücünüz varsa değiştirebilirsiniz. Bu yüzden ittifak ve muvaffak kelimelerinin aynı kökenden gelmesi tesadüf değildir. Eğer doğru ittifaklar yapıp bir güç durumuna gelemezseniz, başarılı olamazsınız. Özellikle de siyasette.

100 yıllık Cumhuriyet, tarihinin en zor ve en karanlık dönemini yaşıyor. Bu durum Türkiye’ye ve cumhuriyete değer veren herkese önemli görevler yüklüyor. Karanlıktan çıkmak için güç yaratmak, bunun için de yeni ittifakları yaşama geçirmek gerekiyor. Aksi takdirde milletçe gericiliğin ve bölücülüğün yarattığı felaketin altında kalırız.

ÖNYARGILARI AŞMAK, DEVRİMİ SAVUNMAK

Gericilik ve bölücülük Cumhuriyete savaş açmış, Türkiye’yi sonu parçalanmayla bitecek bir karanlığa doğru itmektedirler. Artık Türkiye’yi ve Türk milletini savunmak Cumhuriyeti savunmak demektir. Durduğumuz yer burasıdır. Cumhuriyete ve kazanımlarına karşı olan herkes Türkiye karşıtı cephededir. Bu keskin kamplaşmayı görmeyen, göremeyen ya da görmek istemeyenlerle yollarımızı ayırmamız gerekiyor. İkincisi içinde bulunduğumuz güçlükleri aşmak için gericiliğe, Türkiye’nin bölünmesine karşı çıkan, Cumhuriyet Devrimi’ni savunan herkesle yeni ittifaklar kurmanın zamanı gelmiştir.

Adını koyalım. Türkiye’de cumhuriyetçi kesimler hızla sola açılmalı, solla birleşmelidir. Cumhuriyetçiler içinde, solun neoliberalizmden, sivil toplumculuktan, Kürtçülükten etkilenmiş yorumları yüzünden sola karşı belli bir önyargı mevcuttur ve bu önyargının belli ölçülerde nesnel bir zemini de vardır. Bu önyargıların oluşmasında hiç kuşkusuz Soğuk Savaş döneminin antikomünist ezberlerinin de etkisi vardır. Bütün bu nedenlerden dolayı cumhuriyetçiler uzun bir süredir ittifaklarını hep sağda aradılar. Bu yüzden hem sıklıkla hayal kırıklığına uğradılar ve kendilerini yalnız hissettiler hem de karanlıkla mücadele için gerekli olan siyasi ittifakları kuramadılar. Gelinen noktada bu önyargıları aşmak gerekiyor.

ILIMLI İSLAM VE BOP'UN GETİRDİKLERİ

Türkiye’nin başına gelen her kötülüğün nedeni emperyalist sistem ve onunla kurulan ilişkilerdir. 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü destekleyen emperyalist sistem geçmişte Türkiye’ye “ılımlı İslam”ı ve Büyük Ortadoğu Projesi’ni dayatmıştır. Türkiye’nin geldiği karanlık nokta bu sürecin sonucudur. Bu siyasi sürecin Türkiye’deki bütün akımlarda ideolojik planda etkileri olmuş, bunun sonucunda emperyalist planlara hizmet eden solundan sağına, cumhuriyetçisinden dincisine bir sürü etki ajanı ortaya çıkmıştır.

Burada unutulmaması gereken şey şudur: Türkiye’nin içinde bulunduğu karanlığın nedeni estirilen neoliberal rüzgârlar ya da söz konusu etki ajanları yüzünden solun ya da geçmişte sağcılıkla işbirliğine sıcak bakan cumhuriyetçilerin hataları değil, doğrudan emperyalist sistemdir. Dolayısıyla günümüzde, geçmişteki hatalarından arınmaya çalışan ve emperyalist sisteme tavır alan herkesin bir araya gelmesi doğru ve gereklidir.

YENİ BİR İTTİFAK

Nitekim sol içinde bu konuda olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde çıkan ve TKP’nin Cumhuriyet Devrimi’ne sahip çıkışını konu alan Cumhuriyet ve Komünistler kitabı tam da bu olumlu gelişmelere dikkat çekmek için yayımlanmıştır. Bir ilk adımdır; cumhuriyetçiler ve sol içerisinde okunmasını ve tartışılmasını önemsiyoruz. TKP’nin somut bir biçimde savunduğu bu tavır son derece önemlidir ve önümüzdeki dönemde soldaki kişi ve örgütler üzerinde etkili olma potansiyeline sahiptir. Bu yüzden bu tavır alışı önemsemeli, bu tavrı nasıl daha ileriye götürebileceğimizi konuşmalı, muhtemel eksiklikler ve hatalar üzerine yapıcı bir biçimde gitmeliyiz. Zaten muhtemel eksiklikleri, hataları değiştirmenin yolu da buradan geçmektedir.

“Cumhuriyeti korumak” temelinde samimiyetle bir araya gelen güçlerin kuşkusuz birbirinden öğreneceği şeyler olacaktır. Bu model güçlendiği takdirde soldaki neoliberal etkilerin gücü azalacak ve Türkiye’yi karanlıktan kurtaracak yeni ittifakların yolu açılacaktır. Unutmayalım ki günümüzde başarılı olmanın yolu cumhuriyetçiler ile solun ittifakından geçmektedir.

HALUK HEPKON

YAZAR

İlgili Konular: #Cumhuriyet #sol

Yazarın Son Yazıları

Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025