Cumhuriyet'in Temeli: Amasya Genelgesi - Prof. Dr. Metin KALE
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet'in Temeli: Amasya Genelgesi - Prof. Dr. Metin KALE

23.06.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918‘de imzalanan Mondros Mütarekesi ile tarihe gömülürken, dünya savaşının galipleri ortada kalan bir avuç Türk yurdunu paylaşmaya kalkıştılar. Bu durum karşısında Mustafa Kemal zihninde, ulus egemenliğine dayalı, tam bağımsız, yeni bir Türk Devleti kurmak kararı ile Samsun’a, Dokuzuncu Ordu Müfettişi sıfatı ile çıktı.

ÇOBAN ATEŞLERİ

İzmir’in işgali bardağı taşıran son damla oldu. Bu durumu o büyük devrimci şöyle açıklıyordu: “İzmir’in Yunan askerlerince işgali olayı, yakından temasta bulunduğum ulusun ve ordunun kalbini tasavvur edilemez ve anlatılamaz kertede kanatmıştır.”

Samsun’dan Havza’ya geldiğinde içinde bulunulan tabloyu halka Bizi öldürmek değil, diri diri gömmek istiyorlar” diyerek özetledi. Verdiği talimatlarla yurdun her yanında heyecanlı mitingler başlamıştı. Fevzi Çakmak Paşa o günleri anlatırken: “Bir uçaktan baktığınız zaman Anadolu’da yer yer çoban ateşleri yandığını görür gibi olurdunuz” diyor.

Çok geçmeden bu çoban ateşlerinin sayısı ve gücü artarak büyüyecek ve Anadolu, yedi düvelin söndüremeyeceği bir alev topuna dönüşecekti. Haziranın 12’sinde artık Amasya’dadır. Burada halka ülkenin feci durumunu şu sözlerle özetler: Padişah ve hükümet, İtilaf Devletlerinin elinde esirdir. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim.” Amasya’da Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi ile Vaiz Abdurrahman Kamil Efendi davranışları ve vaazlarıyla Mustafa Kemal Paşa’ya müthiş destek oldular.

Yer Saraydüzü Kışlası, 21 Haziran 1919 Cumartesi...

Saraydüzü mevkiinde 5. Kafkas Tümeni’nin karargâhı olan kışla binasında 21 Haziran gecesi Atatürk’ün söylediği ve yaver Cevat Abbas’ın dikte ettiği Amasya Genelgesi hazırlanır. Mustafa Kemal’in tarihi bir belgede imzanız bulunsun” ricası üzerine önce Rauf Bey ardından da Ali Fuat Paşa hemen imzaladılar. Albay Refet Bey sadece paraf etti.

Toplantıya Paşa’nın kurmay heyeti de katılır ve imzalarlar. Erzurum’da Kâzım Karabekir Paşa, Edirne‘de Cafer Tayyar Paşa ve Konya’da Ordu müfettişi Mersinli Cemal Paşa da telgraf aracılığıyla toplantıya katılır ve onayları alınarak 22 Haziran günü yayımlanan bu genelgede şu hususlara vurgu yapılmaktadır: Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir. Milletin istiklalini, gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Anadolu’da her türlü tesir ve murakabeden azade bir milli heyetin vücuda getirilmesi lazımdır.

Bu kongre Anadolu’nun her bakımdan en emin yeri olan Sivas’ta süratle toplanmalıdır.”

İLK BELGE NİTELİĞİNDE

Amasya Genelgesi, tam bağımsız ve ulusal egemenliğe dayanan yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan ilk belgedir.

Havza’da 8 Haziran’da Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa ve sorunun ciddiyetini fark eden İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe,  Amasya’da 17 Haziran’da Mustafa Kemal’in geri gelmesini istediler.  Diğer taraftan da Dâhiliye Nazırı Ali Kemal Vilayetlere ve sancaklara 23 Haziran’da Mustafa Kemal’in azledildiğini, emirlerinin dinlenmemesini ve telgraflarının alınmamasını bildiriyordu.

Bunun üzerine Mustafa Kemal hemen Sadrazamlık makamı ve Harbiye Nezareti’nden yazılı bir emir almadığına göre, Ali Kemal’in genelgesinin ne anlama geldiğini soruyor. Anadolu’da ilgili sivil asker bütün teşkilata “henüz böyle bir şey olmadığını, olursa Anadolu’dan ayrılmayacağını, sine-i millette bir ferd’i mücahit olarak” kalacağını bildirir.

Kabinede çıkan anlaşmazlık Ali Kemal ve Şevket Turgut Paşa’nın istifalarıyla sonuçlanır. Böylece Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti’nde ilk gediği açmış oluyordu. Göstermelik bir ihtilalin değil, ülkenin tek kurtuluşu olarak gördüğü köklü bir devrim gerçekleştirmenin peşinde olan Mustafa Kemal, bu genelgeyi Yazdığımız, yeni bir tarihin vesikasıdır” sözleriyle özetliyor.

İstanbul’daki bazı tanınmış kişileri de telgrafla Anadolu’daki ulusal harekete davet eden Mustafa Kemal onları “Artık İstanbul Anadolu’ya hâkim değil, tabi olmak mecburiyetindedir. Milli gaye elde edilinceye kadar Anadolu’dan ve milletin sinesinden ayrılmayacağımı ve sonuna kadar bir millet ferdi gibi çalışacağımı millete karşı mukaddesatım namına söz verdim ve hiçbir kuvvet bu milli azme mani olamayacaktır” sözleriyle uyarır.

İstanbul’un siyasi ve askeri çevrelerde şok etkisi yaratan Amasya Genelgesi’ni Bağımsızlığını güvencede görmek isteyen ulusun öne hiçbir haksız engel dikilemez ” sözleriyle tamamlar Mustafa Kemal.

Amasya Genelgesiyle Türk ulusal kurtuluş savaşının başlamış olduğu İstanbul’a, Türkiye’ye ve bütün dünyaya böylece resmen duyuruluyordu.

Bu kararlarla Mustafa Kemal’in siyasal önderliği ve karizmatik liderliği de öne çıkar ve yurdumuzun özellikle İzmir’in Yunan işgaline uğraması lidere olan ihtiyacı acil hale getirmiş ve somutlaştırmıştır artık. Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir” sözleriyle ölümsüzleşen Aziz Atatürk, daima bağımsızlık ve özgürlük aşığı olarak yaşamıştır.

Tarihi boyunca bağımsızlık ve özgürlüğe sembol olmuş büyük Türk ulusunun kaderi, Mustafa Kemal’in kaderiyle özdeşleşmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e karşı Türk halkında bulunan hayranlık ve saygı duygusu her geçen gün giderek artan bir coşku ile devam etmektedir.

Tam bağımsızlık düşüncesi ve eylemini bir ideoloji olarak insanlık tarihine armağan eden, hem bizim hem de dünya tarihinin büyük ve evrensel değeri olan Atatürk, her sabah milyonlarca vatandaşın evinde, güneşle birlikte doğmaya devam edecektir. O güneş yüzü asla solmasın.

PROF. DR. METİN KALE

Yazarın Son Yazıları

Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025