Olaylar Ve Görüşler

Türk Devletleri Teşkilatı ve fırsatlar - Vusal HASANZADEH

21 Kasım 2021 Pazar

Türk Keneşi’nin devlet başkanlarının sekizinci zirvesi, 12 Kasım 2021’de yapıldı. Zirve sonunda 121 maddelik İstanbul Bildirisi yayımlandı. Zirve, Türk dünyası açısından önemliydi. Öncelikle, Türk Keneşi Örgütü’nün geçmişine bakalım. 

SSCB dağıldıktan sonra, 5 Türk devleti, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan bağımsızlığını ilan etti. O yıllarda, Türk dış politikasında, “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk Birliği” diye ifade edilen dönem başladı. Türkiye, Türk devletlerine yardım etti, sorunlarını çözmeleri için destek verdi. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri arasında işbirliğini geliştirmek için 1992’den itibaren Türkçe Konuşan Devletlerin Devlet Başkanları zirvesi yapıldı. İlk toplantıda önemli kararlar alınsa da Türk Cumhuriyetleri arasında ilişkiler beklenen düzeyde gelişmedi. 

Bu toplantılar arasında en önemlisi 2009’da Nahçıvan’da yapılan toplantıydı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 2006’da önerdiği Türk Konseyi teşkilatının kurulması, bu toplantıda kararlaştırıldı. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın kurucu üye olduğu teşkilat, 2010’da resmen faaliyetine başladı. Her yıl üye ülkelerin farklı şehirlerinde Türk Keneşi zirveler yaptı. Üyeler arasında siyasi, iktisadi, kültürel alanlarda işbirliğini güçlendirmek için çalıştı. 2018’de Macaristan gözlemci, 2019’da Özbekistan tam üye olunca Türk Keneşi daha da güçlendi. 2019’da Bakû’daki yedinci zirvede, Türkiye’nin PKK - PYD - YPG terör örgütüne karşı yürüttüğü Barış Pınarı Harekâtı’nı destekleyen bildiri kabul edildi ve Türk Keneşi siyasi arenada daha da görünür oldu. 2020’de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ ve etrafındaki yedi bölgeyi işgalden kurtarmak için başlattığı harekâta Türk Keneşi destek verdi. Azerbaycan’ın zaferiyle Türk Keneşi daha öne çıktı, üyeleri daha da yakınlaştı.

BÖLGEDEKİ REKABET VE TÜRK DÜNYASI 

Türk Keneşi’nin sekizinci zirvesi önemliydi. 2019’da Nazarbayev’in önerdiği değişiklik hayata geçti, örgütün adı Türk Devletleri Teşkilatı oldu. Türkmenistan’ın gözlemci üye olarak katılmasıyla, Orta Asya Türk cumhuriyetleri tam olarak örgütte yerini aldı. Zengin enerji kaynaklarına sahip Türkmenistan’ın katılımı, enerji tedariki ve ekonomik ilişkilerin güçlenmesine katkı yapacaktır. Örgüt üyesi olmayan tek Türk devleti, KKTC’dir. Türkiye, KKTC’nin de örgüte katılması için üye ve gözlemci üyelerden destek beklemektedir. Sonuç bildirisinde, Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının Türk Devletleri Teşkilatı’nın ilgili faaliyetlerine katılmaya davet edilmesi talebinin tanındığı vurgulanmıştır. Önümüzdeki dönemde Türk cumhuriyetleri KKTC’yi tanırsa KKTC de örgüte katılabilir. 

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Güney Kafkasya + Orta Asya platformunu önermiştir. Proje gerçekleşirse Türk cumhuriyetleri arasındaki ekonomik ilişkiler gelişebilir. Zirvede tekrar vurgulanan Zengezur koridorunun açılması da bu bağlamda çok önemlidir. Zirveyle birlikte örgütün dönem başkanlığı, Azerbaycan’dan Türkiye’ye geçmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dönem başkanlığında kazanılan Karabağ Zaferi ve Türk Keneşi’ne katkıları sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Aliyev’e Türk Konseyi adına “Türk Dünyası Ali Nişanı” takdim edilmiştir.

Türk Devletleri Teşkilatı öncülüğünde Türkiye ve Türk cumhuriyetleri arasında işbirliği genişlemelidir. Üye ülkelerin potansiyeli dikkate alındığında ekonomik ilişkiler şimdilik düşüktür. Gelecekte işbirliği artarsa hem Türkiye hem Türk cumhuriyetleri, uluslararası arenada daha çok söz sahibi olabilirler. Bölgedeki keskin rekabette Türk Devletleri Teşkilatı dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahiptir ve Türk dünyasının geleceği için önemli bir fırsattır.

VUSAL HASANZADEH

ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları