İktidar iştahı

17 Mayıs 2019 Cuma

İktidardaki politikacılar yoksul evlerin kapılarını kameralarla istedikleri kadar çalsınlar.
Sanki onlar için çalışıyormuş, onlar için üzülüyormuş gibi yapsınlar.
Güneşi balçıkla sıvamak için harıl harıl çalışsınlar.
Artık asla başarılı olamazlar.
Bebeklerin tahta beşiklerde uyuduğu...
Yemeklerin hâlâ tek göz evlerde yer sofralarına kurulduğu...
Ev halkının sade suya çorbalarla karnını zar zor doyurduğu evlere konuk olarak giren o politikacılar...
Girdikleri o evlerden başka bir vicdanla çıkmadıkları...
İçtikleri o çorbanın gerçek tadına...
Yere oturduklarında dizlerine yerleşen sızının anlamına...
Ve kendi inançlarına göre şimdiye kadar işledikleri günahların farkına varmadıkları...
O tahta beşiklerde büyümekte olan bebekleri kendi hırsları ve zaafları yüzünden nasıl zor bir hayat beklediğiyle yüzleşmedikleri sürece...
Hedefledikleri yere varamazlar.
Tırmandıkları yerde de uzun süre kalamazlar.

***

Nicedir devletin aslen devlet için değil halk için olduğunu umursamayan ve işgal ettiği mevkinin kazanımlarını kendi cebini doldurmak için kullanmayı hâlâ hak sanmaktan kaçınmayan iktidar;
İnsani ve ahlaki kaygılardan arındırılmış bir hırsla biçimlendirdiği yapının nihayetinde üzerlerine çökmesinden de kurtulamayacak.
Sadakayla, erzak yardımıyla, açıktan karın doyurmalarla bir süre üst üste kazanılabilen iktidarın kalıcı olmayacağını...
Yardımlarla, kayırmalarla, rüşvetlerle kandırılabilen kalabalıkların musluk kesilecek sandığı anda oy vermeyi de keseceğini...
Yani parayla saadet olmayacağını nihayet anlayacak.
Seçmenin karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyor” diyen ve karnına değil artık kafasına çalışmak gerektiğini düşünen lider de giderayak kurduğu pembe hayallerle seçmenden ziyade kendi kendisini kandıracak.
Çünkü iktidar, seçmenin kafasına oynamayı düşünür ama o kafanın içinde neler olduğunu hiç düşünmez.
Kameraları yanına alıp da o yoksul evlere girdiğinde...
O yoksul sofralardaki yemeklere yapmacık bir iştahla gömüldüğünde...
Hayatlarında ilk kez ve muhtemelen son kez bir egemeni sofralarında ağırlamanın ağırlığıyla ezilen o insanlar kameraların karşısında ne yaşarlar?
Akşam yataklarına yattıklarında akıllarında kim bilir hangi korkunç sorular ve sorunlar?
Bir düşünün...
Seçim öncesi, yaşadıkları zirvelerden özel araçları ve korumalarıyla inen...
Ve halka karışma parodisi gereği çukurların dibinde bir hayatın yer sofrasının etrafına çöreklenen politikacılar...
Fakirlerin mütevazı sofralarında aslen neyle doyarlar?
Ve kendi saraylarındaki sofralardan neden her seferinde daha ve daha ve daha da aç kalkarlar?
Ve o yoksullar bunun hesabını o vahşi iktidarlardan hiç mi sormazlar?
İşte, bu soruların cevaplarını bulduğunuz gün...
Başka bir dünya mümkün.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları