Son yıllarda İstanbul Müzik Festivali’nin gündelik hayatla, sokaklarla, eski yapıların mekânıyla kaynaşması, ayrıca gençlere yeni kapılar açması güzel olaylar.
Bu yıl pek çoğunu izleyebildiğim ve heyecan duyduğum etkinliklerin birinciliğini piyanist Anderjewski’nin Diabelli Çeşitlemeleri’ne verdim. Çellist Kniazev ve piyanist Berezovsky’nin resitali adeta şaşkınlık verecek düzeydeydi. Onların R.Strauss sonatını; Faust, Queyras ve Melnikov’un Beethoven seçkilerini; Daniel Müller-Schott’un ve Yuja Wang’ın Şhostakoviç konçertolarını kolay unutamayacağız. Koro müziğinin de bu festivalde ayrı bir yeri vardı: Berlin Radyo Korosu’nun Human Requiemi; Berlin Akademie für Alte Muzik ve Rias Oda Korosu’nun Olgun Barok programı gibi.
İlk seslendiriler arasında Zeynep Gedizlioğlu’nun bestelediği ve Dördüncü kardeşlerin yorumladığı İki Piyano için Yeni Eser’i çok etkileyiciydi. Karanlıkla ışık iç içe işlenmiş, sağlam bir çalışmaydı. Yuri Bashmet’in yönettiği ve Moskova Solistlerinin seslendirdiği, Alexander Tchaikovsky’ye ait 3/7/12 adlı beste, Soshi Festivali’yle İstanbul Festivali’nin ortak siparişi olup, “çağdaş müzikten korkmayın” mesajı veren bir yapıttı.
Festival mekânlarında konser öncesi sunulan konuşmalar çok aydınlatıcıydı.
Ve her konser, kulaklarda olduğu kadar akıllarda da bir anı bıraktı.
Yaz akşamlarında müzik
İstanbul Festivali’ne paralel olarak yer alan 33. Uluslararası İzmir Festivali’nin tarihleri 25 Mayıs-1 Temmuz arasındaydı. Gülsin Onay’ın resitaliyle açılmış, caz, flamenko, fado konserlerinin yanı sıra, sonradan İstanbul’da dinlediğimiz iki büyük orkestrayı, Lüxemburg Filarmoni ve Şanghay Filarmoni’yi konuk etmişti.
Bodrum’da Gülsin Onay’ın ve Eren Leventoğlu’nun düzenlediği 16. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Gümüşlük ve çevresinin tarihi olduğu kadar doğal harikası olan mekânlarında 12 Temmuz-06 Eylül tarihlerinde yer alacak. Festival bu yıl açılışını Bitez’deki Aktur-Zefirya Kültür ve Sanat Merkezi’nde Gülsin Onay’ın resitaliyle yapacak.
İstanbul’daki 10. Kültür Bakanlığı Devlet Opera Festivali 2 Temmuz’da Turandot ile başladı. Bujor Hoinic’in bestelediği Recep Ayyılmaz’ın sahnelediği Troya Operası ve Bolşoy Solistleri ile devam edip, Saygun’un oratoryosuna dayalı Yunus Emre Operası ile 14 Temmuz’da sona eriyor.
Turgutreis D-Marin Festivali de 15. yılında. Dört gün içinde başlayıp biten dinletilerle bir marinada yapılan ilk müzik festivali olma özelliğini taşır. 22- 26 Ağustos arasındaki etkinlikler, Fazıl Say solistliğinde, genç şef Nil Vendetti yönetimindeki Bilkent Senfoni ile başlayacak. Ertesi gece aynı orkestra İbrahim Yazıcı yönetiminde çellist Pablo Fernandez’e eşlik edecek ve Fazıl’ın Umut adlı 4. senfonisini çalacak. Sonraki iki gece Olten Filarmoni ile tangolar ve Karsu’nun solistliğinde yapıtlar sunulacak. Günbatımı konserleri arasında genç kemancımız Elvin Ganiev’in de resitali var.
İstanbul’un yaz akşamlarına renk katan etkinliklerden 31. ENKA Kültür Sanat Buluşmaları 2 Temmuz da açık havada başladı; yaz boyunca klasik müzik ve caz kadar tiyatroyu da kapsıyor ve farklı disiplinleri buluşturuyor.
