Estek köstek Atatürkçü

12 Kasım 2017 Pazar

Allah’ın belası FETÖ’cüler sızmıştı çevresine, başta başyaveri!
Şimdi de acaba, Atatürkçü başdanışmanlar mı sızdı?
Ki, ilk kez ve gazi-mazi diye gargaraya getirmeden, ağzının dolusu ile “Atatürk” demeye başladı.
Önceki gün 9’u 5 geçe caddelerde, sokaklarda hayatın durduğunu gördü.
Anıtkabir’e akan milyonların Atatürk sevgisine- saygısına tanık oldu, belki de hidayete erdi!
Yoksa çok önceleri çıkardığı Milli Görüş gömleğinin yerine şimdi de bir Atatürkçülük yeleği mi giydi. (Ki son zamanlarda yelekle görünmesi bundan mı?)
Yeleğin kösteği yok.
Ama son günlerde “estek köstek bir modernlik” ve herkeste “makul şüphe” uyandıran bir Atatürkçülük göze çarpıyor.

***

“Taksim’e yeni opera binası!” diye tutturdu.
İlla bir şey yapacak.
Çünkü Taksim “Gezi”yi hatırlatıyor. Kışla ile başladı tutturamadı. Dev saksılar, garip oturma yerleri, bin türlü perakende acayiplik ile afedersiniz piç edilmiş bir meydan.
Opera Taksim’in namusunı kurtarmak için değil elbet.
Opera neden ve nereden icap etmiştir?
Hadi Sayın AKP Lideri’ne “Hayatında hiç operaya gitti mi” diye sormayalım!
Ama belki de gitti.
Gitti de yaşadığı “zulmün” anısına opera diye tutturdu!?
Klasik müzikte kulağı olmayanın operada gözünün olması neyin nesidir?!
Ankara’daki operayı geçtik. Bin yıldır Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın her hafta konseri var. Bir tekine bile oturduğu makamın onuru için gitmiş değil.
Şimdi de zevkle ve keyifle “AKM binasını yıkacağız” diyor.
Yerine yapılacak olanın adından söz etmiyor. Yıkılacak olan Yeşilköy Atatürk Havaalanı’nın adı yenisine verilmiyor ki, Atatürk Kültür Merkezi’ne de verilsin!.

***

AKM, hizmete girdiği 1969 yılında dünyanın 4. büyük kültür merkezi idi. 2.000 kişilik üç salonu vardı. Halkımızda alçalan AKP sevgisi gibi yükselen bir opera sevgisi saptadılar ki kararlılıkla “opera yatırımı”na yöneldiler.
Müjdeyi şöyle verdi:
“2.500 kişilik olacak. Taksim’den araç trafiği kalkacak.
Halkımız çimenlerde, banklarda oturup dev ekranlardan içerideki programı izleyecek!”
Bu gerçekleştiğinde, inşallah, Türk milleti Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, Boşnağıyla dünya opera tarihine geçecek.
AKP Lideri opera izleyicileri için AKP’li belediyelerin dağıtacağı kumanyadan, yiyecek içecekten ve çitletilecek çekirdekten söz etmedi.
Belki de onlar, çadır iftariyelikleri gibi standart olacağı için.

***

“Atatürkçü danışman sızıntısı” dedik. Bunlar arasına “FETÖ’cü Atatürkçüler” de karışmış olabilir!
Kendisine “opera” ile “bale”nin kardeş sanat kolları olduğunu söylememişler.
Hatta bizzat kendi atadığı Devlet Operası Genel Müdürleri’nin, aynı zamanda Bale’nin de genel müdürü de olduğunu belli ki gizlemişler.
Bizim yeni opera binasında bale ve balerinin esamisi okunmayacak çünkü.
İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden beri “bale” düşünceleri biliniyor:
“Bir balerinin neler yaptığı, neler ortaya koyduğu ve nereye hitap ettiği ortada. Bunu farklı bir yorum olarak değerlendirebilirsiniz. Yani bu benim kendi kanaatimdir. Çok açık ve net söylüyorum, bu noktada duyarlılığını belden aşağı indirmeyeceği her şeyde varım, ama indirecek olanın karşısındayım. ” ( Milliyet, 20.07.2010)

***

AKP Lideri’nin bu görüşlerinin değiştiğini gösteren bir kayıt yok.
Bale sanatı, genellikle ve ağırlıkla “belden aşağı”, bel ve bacak hünerlerinin sergilendiği bir sanat olduğuna göre Tayyip Bey bu sanata karşıdır.
Sayın halkımızın çimenlere yayılıp çekirdek çitleyerek dev ekranlarda seyredeceği temsiller arasında maalesef bale temsilleri olmayacak.
Duyarlılığı belden, hatta gırtlaktan yukarı La Traviata, La Boheme ya da Yarasa operalarıyla yetinecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları