Can Dündar Erdem Gül
Doğan Satmış
Son Köşe Yazıları

Can Dündar Erdem Gül

28.11.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Can Dündar’ı tutuklayan hâkim, “Ülke aleyhine bir haber olsa yayımlar mısınız” diye sormuş ifadesini alırken.
Can Dündar’ın nasıl cevap verdiğini tahmin etmek zor değil.
Çünkü bu soru, benzer soruları akıllara getiriyor.
“Doktor Bey, bir düşman askerini ameliyat eder misiniz?
İmam Bey, bir dinsizin cenaze namazını kıldırır mısınız?
Hediye Teyze, çocuğu öldürülmüş bir düşman askerinin annesinin acısını paylaşır mısınız?
Ey Atatürk, ülkenizi işgal etmiş, insanlarınızı öldürmüş bir ülkenin bayrağını çiğnemeyi reddeder misiniz?
Bu soruların tümünün yanıtı “Evet”tir.
Kocaman bir EVET.
Aksi halde doktor ettiği yemine bağlılığını, imam itikadını, Hediye Teyze insanlığını, Atatürk de Atatürk’lüğünü kaybeder.
Bu yüzden gazetecilere böyle sorular sorulmaz.
Bu evrensel bir kural. Gazeteci, ters giden bir şey gördü mü yazar. Bu zaten gazeteciliğin varlık nedeni.
Ancak biz bunu nedense, bizim hukuk nosyonu yetersiz yöneticilerimize anlatamıyoruz.
Kendi arkadaşlarımız bile bazen, “Yahu siz bunları nasıl yazarsınız?” diye şaşırıyorlar.
Bilin ki, bu haberleri yazmak Can Dündar ve Erdem Gül’ün görevi...

Silivri Cezaevi anısı
Birkaç yıl önceydi. O zamanlar, Nedim Şener ve Ahmet Şık Silivri Cezaevi’nde tutukluydu.
Adalet Bakanı’nın özel izniyle Uluslararası Basın Enstitüsü heyeti olarak, Nedim Şener’i Silivri Cezaevi’nde ziyarete gittik.
Başkanımız Ferai Tınç, Prof. Haluk Şahin ve ben. Önce Silivri’ye gittik, bir saati aşkın sürdü.
Silivri Kampusu’na girmek için kapıdan geçtik, cep telefonu, cüzdan her şeyi bıraktık.
Kampus dediğiniz, içinde 11 ayrı cezaevi bulunan dev bir tesis. Girişi geçince, ring otobüsle gideceğimiz cezaevine ulaştık.
Orada, önce retinalarımızı aldılar. İçeri girerken ve çıkışta retina taraması yapılıyordu. Retina taramasından geçemeyen cezaevinden de çıkamıyor tabii ki.
Retinalardan geçtik, Nedim Şener’le soğuk bir salonda, plastik masa ve sandalyelerde karşılıklı oturup bir iki saat kaldık, çay içtik.
Bizim özel iznimiz nedeniyle masada karşılıklı oturabiliyorduk. Ailelerin ve diğer ziyaretçiler için bu tarz açık görüş ayda sadece bir kez var. Haftalık ziyaretler ise arada cam olan ve telefonla konuşulan çok soğuk ve ilkel görünümlü ayrı salonda gerçekleşiyor.
Çıkarken, cezaevi müdürü bizi uğurladı, ancak ne tesadüftür ki, gözlerinde bir tuhaflık vardı. Gözlerindeki bu bozukluk nedeniyle müdürün retina taramasından geçemediğini, her geçişinde 5-6 gardiyanın zabıt tuttuğunu anlattılar bize.
Nedim Şener, eşiyle haftada bir gün telefonla görüşme hakkı olduğunu da anlatmıştı.
Tüm bunlar, Silivri Cezaevi’nin gerçekleri.
O zaman Nedim Şener’le Ahmet Şık’ı cezaevine atan savcılar, bugün firari durumdalar.
Nedim Şener ile Ahmet Şık ise gazeteciliğe devam ediyorlar, göğüslerini gere gere dolaşıyorlar.
Çünkü Türkiye, insanların “hain” ilan etme süreçlerini çok çabuk tüketen bir ülke.
Bugün hain gösterilenler, yarın kahraman, bugünün kahramanları ise yarının hainleri olabiliyor.
Ancak kesin olan bir şey var ki, hukuk herkese lazım.
Dürüst gazeteciler de her zaman lazım.
 

Yazarın Son Yazıları

Yeni başbakan yüzde 12.5’lik Türk Boris Johnson

Yeni başbakan yüzde 12.5’lik Türk Boris Johnson

Devamını Oku
25.06.2016
Volkan nasıl patladı?

Volkan nasıl patladı?

Devamını Oku
21.06.2016
Atatürk’ü silmek ne kazandırır?

Atatürk’ü silmek ne kazandırır?

Devamını Oku
18.06.2016
İspanya fark yaptı

İspanya fark yaptı

Devamını Oku
18.06.2016
Cenazeler

Cenazeler

Devamını Oku
11.06.2016
Tehcirde Alman subayların yaptıkları

Tehcirde Alman subayların yaptıkları

Devamını Oku
04.06.2016
Koltuğa yapışmak ve Aziz Yıldırım

Koltuğa yapışmak ve Aziz Yıldırım

Devamını Oku
28.05.2016
HDP’lileri dövmek neyi çözebilir?

HDP’lileri dövmek neyi çözebilir?

Devamını Oku
21.05.2016
‘Stratejik korkaklık’

‘Stratejik korkaklık’

Devamını Oku
14.05.2016
Can Dündar’a iki kurşun

Can Dündar’a iki kurşun

Devamını Oku
07.05.2016
AKP ilk üç maddeyi değiştirebilir mi?

AKP ilk üç maddeyi değiştirebilir mi?

Devamını Oku
30.04.2016
Eski bir medya patronu öyküsü

Eski bir medya patronu öyküsü

Devamını Oku
23.04.2016
‘Tehcir’in ‘diyeti’ 3 milyon Suriyeli

‘Tehcir’in ‘diyeti’ 3 milyon Suriyeli

Devamını Oku
16.04.2016
Erdoğan’a hakaret davaları

Erdoğan’a hakaret davaları

Devamını Oku
09.04.2016
Hoca ve cemaat

Hoca ve cemaat

Devamını Oku
02.04.2016
Yılların avukatı ‘Şaşkınım’ dedi

Yılların avukatı ‘Şaşkınım’ dedi

Devamını Oku
26.03.2016
Trumbo’yu seyredin Türkiye’yi anlayın

Trumbo’yu seyredin Türkiye’yi anlayın

Devamını Oku
19.03.2016
Erdoğan siyasetten silinebilir mi?

Erdoğan siyasetten silinebilir mi?

Devamını Oku
12.03.2016
Herkes niye kaçmak istiyor?

Herkes niye kaçmak istiyor?

Devamını Oku
05.03.2016
Türkiye bunu hak etmiyor

Türkiye bunu hak etmiyor

Devamını Oku
27.02.2016
Türkiye’yi hâlâ tanımadınız mı?

Türkiye’yi hâlâ tanımadınız mı?

Devamını Oku
20.02.2016
Hüseyin Çelik’in pişmanlığı

Hüseyin Çelik’in pişmanlığı

Devamını Oku
13.02.2016
Yorum yasağı getiren ‘ırkçılık’

Yorum yasağı getiren ‘ırkçılık’

Devamını Oku
06.02.2016
Cumhuriyet (30.01.2016)

Cumhuriyet

Devamını Oku
30.01.2016
Mustafa Koç ve hayata bakış

Mustafa Koç ve hayata bakış

Devamını Oku
23.01.2016
Gazeteler bitiyor mu?

Gazeteler bitiyor mu?

Devamını Oku
16.01.2016
Arda’lı, Pique’li, Shakira’lı bir maç yazısı

Arda’lı, Pique’li, Shakira’lı bir maç yazısı

Devamını Oku
09.01.2016
100 binlik Nou Camp’ta bir Bayrampaşalı: Arda

Futbol mabedi Nou Camp, dün gece 29 yaşındaki milli futbolcumuz Arda ile daha da zenginleşti, Messi’nin, Neymar’ın yanına bir de Bayrampaşalı Arda eklendi.

Devamını Oku
07.01.2016
Donald Trump niye popüler?

Donald Trump niye popüler?

Devamını Oku
02.01.2016
Umut Nöbeti ve eleştiriler

Umut Nöbeti ve eleştiriler

Devamını Oku
26.12.2015
Steve Jobs’un bilinmeyen yüzü

Steve Jobs’un bilinmeyen yüzü

Devamını Oku
21.12.2015
Erdoğan’a İsrail bayrağı ile soru soran Türk gazeteci

Duvar Yazıları

Devamını Oku
18.12.2015
TÜRGEV’in saati: 17.25

Duvar yazıları

Devamını Oku
18.12.2015
Silivri toplantısı notları

Duvar Yazıları

Devamını Oku
16.12.2015
Yakılan camiler ve savaşın etiği

Yakılan camiler ve savaşın etiği

Devamını Oku
12.12.2015
Cezaevi minibüsünde yüksek topuklu kız

Cezaevi minibüsünde yüksek topuklu kız

Devamını Oku
05.12.2015
Can Dündar Erdem Gül

Can Dündar Erdem Gül

Devamını Oku
28.11.2015
YÖK başkanı

YÖK başkanı

Devamını Oku
21.11.2015
Yüzde 50.5 neden yüzde 49.5’tan büyüktür

Yüzde 50.5 neden yüzde 49.5’tan büyüktür

Devamını Oku
14.11.2015
Cem Küçük’e ‘Deli herhalde’ deyip geçilir mi?

Cem Küçük’e ‘Deli herhalde’ deyip geçilir mi?

Devamını Oku
07.11.2015