Siz bu ülkenin gençlerine ne vaat ediyorsunuz?

Kendi üniversitesine tepeden inen rektör atamasını protesto eden öğrencilerin tutuklanıp, dava edilmesini,

Savcılığın iddianamesinde protestolarda kullanılan LGBTİ+ bayrağı üstüne “İslam dini literatürü” referans olarak alınıp laik devlet yapısının altının oyulmasını,

Annelerin yoksulluktan bebeklerine mama alacak durumunun olmamasını,

Ya da ekonomik koşullar nedeniyle ailelerin toplu halde intihara sürüklenmesini,

Salgın nedeniyle güvencesiz, sigortasız ve işsiz kaldığı için yaşamına son veren müzisyen ve sahne emekçilerinin sayısının giderek artmasını,

İşsizliğin ve ekonomik krizin derinleşmesini,

Çocuk, genç, yaşlı fark etmeksizin kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik sistematik şiddet ve intikam kültürünün yayılmasını,

İhaleler, bütçeler, ödenekler, gizli ilişkiler, perde arkası bağlantılarla yolsuzluğun sistemi ağ gibi sarmasını,

Milyonlarca seçmenin oy verdiği belediyelere kayyum atamalarının bölgesel bir politika haline gelmesini,

Yargının tek bir ele bağlanarak siyasi hükümler üstünden göz dağı vermesini,

Gazeteci ve muhalif siyasetçileri en çok hapseden ülkeler listesinde başı çekmesini,

Gerçek adaletin bu topraklara uzak olduğu fikrinin her gün altını çizerek yerleşik bir çaresizlik olarak kabul edilmesini,

İyi eğitim ve öğrenimin, eşit fırsatların yok edilerek, yalnızca paralı ya da arkası sağlamların erişebildiği bir lüks haline gelmesini,

Temel özgürlüklerin aşındığı, aşırıcı kesimlerin giderek kendine ses bulduğu, sağduyunun eridiği, barışçıl ve eşitlikçi kesimlerin baskılandığı bir politik kültürün yerleşmesini,

Siyasetin ‘biz ve düşmanlarımız’ kutuplarına indirgendiği ve toplumsal uzlaşının uzak bir hayale dönüştüğü bir atmosferi,

Akademik yapılarda siyasi hizaların yeniden çizildiği ve karşı tarafta görülenlerin atıldığı, sürüldüğü, işsiz ve nefessiz bırakıldığı bir bilim dünyasını,

Gençlerin yüzde 76’sının ‘kesinlikle yurtdışına giderim’ dediği, başka ülkenin vatandaşı olma hayalini kurduğu ve ülkenin geleceğinden ümidini kestiği bir düzeyi, 

Mİ?

‘Tersine beyin göçünü destekliyoruz. Yerli ve yabancı bilim insanlarını araştırmalarına Türkiye’de devam etmeye çağırıyoruz’ diyorsunuz. 

Kurduğunuz sistemle ülkedeki insan sermayesini çarçur edip, nitelikli, eğitimli, yetenekli yurttaşların seçeneksiz kalmasını bekliyorsunuz. 

Ruhumuzun çoktan göçtüğü bu topraklardan beynimizi de götürmeyelim istiyorsunuz. 

Tersine beyin göçüne tersten bakıyorsunuz.

Peki siz bu gençlere ne vaat ediyorsunuz?