Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İstanbul Festivali sınırların ötesinde

19 Şubat 2025 Çarşamba

İstanbul Müzik Festivali bu yıl 53 yaşına basıyor. Avrupa’nın sayılı müzik festivallerinden birisi oldu. Başladığı günden bugüne teknoloji de değişti. Sabah saat beşte insanların AKM gişesi önünde kuyruğa girdiği günler gerilerde kaldı. Şimdi yalnız AKM’de değil, etkinlikler İstanbul’un dört bir yanına yayıldı. Festivalin özelliklerinden birisi de müzik dünyamıza emek vermiş kişilere her yıl onur ödülü vermek. Bu yıl opera sanatçımız Mesut İktu’ya sunuluyor bu ödül. Opera temsillerindeki başrolleri, konser şarkıcılığı, öğretim üyeliği, dünyanın pek çok köşesinde Türk eserlerini tanıtmasıyla, bu ödülü layıkıyla hak etmiş bir sanatçı. Festivalin açılışında çalınacak Hasan Uçarsu’nun “Toprak Sever İnsanları Birer Birer” adlı yapıtını merakla bekliyoruz. Gautier Capucon/A. Kantorof ikilisi, Camerata Salzburg ve Helene Grimaud, Ceneva Camerata; ilk kez ülkemizde dinleyeceğimiz NDR Elbphlarmonie’nin kemancı F.P. Zimmerman ile birinci konseri ve piyanist R. Blechaz ile ikinci konseri; Monteverdi’nin müziği eşliğinde Caravaggio tabloları, Carlo Tenan yönetiminde BİFO’nun Rossini Missa’sı, benim için kaçırılmayacak etkinlikler.

Bu yıl festivalin yaşam boyu başarı ödülü 88 yaşındaki Ukraynalı besteci Valentin Silvestrov’a veriliyor. Onun “Hafızanın Anları” başlıklı bir üçlüsünü Veriko Tchumburidze (keman), Anastasia Kobekina (çello) ve Alexey Botvinov (piyano) seslendirecek.

MAHLER BİZE NELER ANLATIR

Post Romantizm, 19. yüzyılın Romantik akımını 20. yüzyıla bağlayan bir köprüdür. Bu dönem bestecilerinin ortak özellikleri uzun süreli ve büyük çaplı senfonik eserler yazmalarıdır. Bir ruh durumu, karakter, doğa manzarası gibi şeyleri müzikle betimlerler. Senfonilerin tutkulu anlatımı, insan ruhunun derinine iner. Dönemin büyük çaplı yapıtlarıyla senfoni dağarcığı zenginleşmiştir. Çalgıların sayısı artmış, daha geniş sahnelere ve salonlara gereksinim duyulmuştur. Anton Bruckner, Gustav Mahler ve Richard Strauss, dönemin özelliklerini taşıyan başlıca bestecilerdir. Mahler’in 1000 çalgıyı içeren 8. senfonisi, “Binler Senfonisi” olarak da anılır. Geçen akşam BİFO’dan bestecinin 5. Senfonisi’ni dinledik. Şef Carlo Tenan’dı. Bir buçuk saate yakın zaman içinde Mahler ve BİFO bize uzun bir masal anlattılar.

TRİO RAN

Trio RAN yeni kurulmuş bir üçlü. Ancak yorumcuları o denli usta ki sanki nice yıldır birlikte çalmaktalar. Cemal Reşit Rey Salonu’ndaki konserlerinde programa aldıkları her iki trioyu da tek nefes olarak yorumladılar. Kendi alanlarında çok başarılı olan üç müzisyenin kurduğu topluluğun üyeleri, kemancı Alican Süner, çellist Çağ Erçağ ve piyanist İris Şentürker’den oluşuyor. Grup, adını büyük şair Nâzım Hikmet Ran’dan almış. İlk bölümde Brahms’ın No.1 Piyanolu Üçlüsü, İkinci bölümde; Mendelssohn’un No.1 Piyanolu Üçlüsü’nü dinledik. Alican’ın çaldığı kemanın, program notlarında 200 yaşındaki Guadagnini imzasını taşıdığı yazsa da Türk lüthiye Nurgül Çomak tarafından yapılmış olduğunu öğrendik ve kıvanç duyduk. Çağ’ın çellosu da Hüseyin Hüsnü Özen’e aitti. Bu trionun birlikteliğini koruması ve dünyanın her köşesinde başarı kazanmasını dileriz.

LİZ BEHMORARAS'I YİTİRDİK

Değerli yazar Liz Behmoaras’ı yitirdikTam da onun yazdığı Azra Erhat biyografisini okuyordum: “Küçük Dev Kadın Azra”. Varlık dergisinin aralık sayısında da anlatmıştı bu kitabı. Çok değerli, yeri dolmayacak bir yazardı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları