Türkiye’nin krizi derinleşebilir
Jale Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Türkiye’nin krizi derinleşebilir

14.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ekonomi eski bakanlarından Prof. Dr. Işın Çelebi, Türkiye’de ekonominin düze çıkması için güven ve belirsizlik ortamını giderecek, piyasayla uyumlu bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğunu vurguluyor. 

Türkiye bir yandan dünyada yaşanan global krizin etkisiyle enerjiden hammadde tedarikine kadar büyük bir sorun yaşıyor. Diğer yandan ekonomide kur ve faizi bastıran, “Türkiye Modeli” adı verilen yeni model denemesinde. Vatandaş ise elektrikten market raflarına kadar artan fahiş zamların ve yoksullaşmanın derdinde.

Türkiye’nin eski ekonomi bakanlarından Prof. Dr. Işın Çelebi’yle bu krizin faturasını ve alınması gereken önlemleri konuştuk. Çelebi’nin en önemli uyarısı şöyle oldu: “Dünyada çok daha büyük krizin ayak sesleri geliyor. Türkiye hukuktan adalete özellikle yabancı sermayeye güven verecek gerçek, dışa açık bir model uygulamalı.”  

- Dünya çok önemli bir salgın yaşadı ve yaşıyor. İki yılın faturası da şimdi çıkıyor. Neler oldu? 

Dünya bir global kriz yaşıyor. Akaryakıt fiyatları inanılmaz arttı. Tedarik aksadı. 2021’de Çin’den başlayan bir kriz yaşıyoruz. Petrol fiyatları 94 dolara çıktı. Doğalgaz 300-400 dolardan 1100 dolara çıktı. Kömür fiyatları arttı. Dolayısı ile bu kaynaklardan üretilen elektrik fiyatları da artıyor. Bir yandan da Ukrayna-Rusya gerginliği büyüyor. 

KARARLAR GECİKTİ

- Global krizden Türkiye nasıl etkilendi?

Krizden bütün dünya etkileniyor ama Türkiye daha fazla etkileniyor. Dünyada enerji, akaryakıt, doğalgaz krizi yaşanırken alınması gereken kararlar 2021’de alınmadı. Maliyet -fiyat dengesi zamanında kurulamadı. Maliyet artışları bütçeden sübvanse edildi. Sorunlar ertelendi. Bu nedenle de 1978-79 yılında yaşandığı gibi kuyruklar ortaya çıktı. Türkiye 1974’te enerji krizi yaşamıştı. 1994’te faizi, 2001’de kuru sabitlemeye dayalı krizler yaşandı. Bugün ise bu krizlerin nedenlerinin yarattığı sorunların hepsini birden yaşıyoruz.  Çünkü Türkiye’nin kendi yapısal sorunları var. Sabit kur, sabit faiz kriz çıkarıyor. Kararların geç alınmasıyla fakirleşme arttı, gelir dağılımı bozuldu.

- Doğru kararlar alınsaydı fatura daha mı az olurdu?

Fiyat artışları kademeli yapılsaydı, maliyet-fiyat dengesi düzenli kurulsaydı bu kadar büyük sıkıntı yaşanmazdı. Ücretlilerin talep sıkıntıları oluşmazdı. Fiyatlar yavaş yavaş artacaktı. Gelirlerle uyumlu gidecekti. Biriktiği için alım gücü düştüğü anda fiyatlar birden arttı. Global kriz, pandemi süreci, enerji girdi ve gıda sektöründeki arz güvenliği sorunu, en çok bizim gibi kişi başı milli geliri 10 bin dolar ve altında olan ülkeleri derinden etkiliyor. Almanya vb. gelişmiş ülkeler, kişi başı gelir 40 bin dolar düzeyinde ülkeler krizi daha az hissediyor. Global alanda gelir dağılımı bozukluğu ve yoksulluk daha da artıyor. Risk primi CDS oranları da bizim gibi 500 düzeyinde olan ülkeler çok olumsuz etkileniyor. Bu süreçte uluslararası sermaye girişleri çok yavaşlıyor.

MÜTEAHHİTLER GELİŞTİ

- Türkiye’yi kırılgan yapan politikalar nedir?

Avrupa Birliği’ne tam üyelik görüşmeleri sürecinde Türkiye’ye 100 milyar dolardan fazla yatırım için kaynak girdi. Bu kaynaklar teknolojiyi geliştirecek yatırımlara değil betonlaşmaya, inşaata gitti. Müteahhitler gelişti. 2018’den itibaren ise Türkiye’ye dış kaynak girişi tamamen durdu. 2021’de dünyada 5.5 trilyon dolarlık şirket alımı ve yatırımı oldu. Türkiye’ye sadece 10 milyar dolar geldi. O da dijital oyun konusunda. O paralar da büyük ölçüde Türkiye’ye girmedi. Yani dünyadaki yatırımların ancak 600’de birini kullandık.

- Türkiye’ye giren kaynaklar 1950’lerden beri büyük ölçüde inşaata yatırıldı. Niye hep inşaat öne çıkıyor?

Hükümetlerin de vatandaşın da kolayına geliyor. Müteahhitlik Türk insanını genetiğinde var. Bir de en çok istihdam yaratan sektörlerden biri. Bizim dönemimizde Libya’da dış müteahhitlik hizmeti geliştirecek sistemler kurduk. Kurumsallaştırmaya çalıştık. Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesinde müteahhitlik hizmetlerine dönük bir bölüm kurduk. Türkiye’nin ihracatına katkı sağlayalım diye. 

- Hükümet bu dönemde farklı modeller geliştirdi. En son Türkiye Modeli diye bir model açıkladı ve uyguluyor. Temeli düşük faiz, sabit kur... Faiz neden enflasyon sonuç tezi üzerine kurulu...

Bence model bir bütünlüğü olan dışa açık büyüme modelidir. Türkiye’nin krizi derinleşecek. Hükümet çok fazla model sözü etti 2021’de. Toplumu ileri götürecek bütünlüklü bir yapı olması gerekiyor modelin. Burada bir model yok. Kur garantili mevduat hesabı oluştu. İnsanlara dolarını getir Türk Lirası’na çevir ben de kur garantisi veriyorum, diyor. Bu model dolarizasyonu teşvik eden bir yapı. Bu anlayışla kalıcı yatırımların yapılması mümkün değil. 

- Başarılı olma ihtimali var mı bu modelin?

Sadece döviz kurunu belirlemeye dayalı bir model olmaz, bu bir anlayıştır. Şu anda dışa açık bir büyüme modeli uygulanmalı. İhracatı artırıp ithalatı finanse eder hale getirecek bir model. Ancak ne Eximbank kaynakları böyle bir ihracatı geliştiren yapıda ne de bankalar. Kamu bankalarında kredi vermeyi azalttı. Özel sektörde yüzde 25 onlar da kısıtlı kredi kullandırıyor. Çünkü hükümet bu kredilerin döviz alımında kullanıldığını varsayıyor. Model olacaksa eğitimden, sağlıktan adalete hukukta hepsi bir bütün olarak değişmeli.

- Üstelik ithalat yeniden artmaya başladı...

Türkiye’nin ihracat yapısının da değişmesi şart. 225 milyar dolar başarı sayılabilir ama 270 milyar dolar ithalat var. Teknoloji ihracatı yüzde 2.7’ye düştü. Oysa 15’e çıkarmak lazım. Kalite artmazsa dünyada rekabet şansı artmaz. Enflasyonist baskı yaratır. Başarı için döviz kazandırıcı hizmetler geliştirilmeli. Dövizde talebi kısarak “döviz alma imkânı bırakmayayım kur da düşer” mantığı doğru mantık değil. Kur, piyasada arz ve talebe göre belirlenir. 

TÜRKİYE KRİZİN AĞIRINI HENÜZ GÖRMEDİ

- Dünyada kriz büyüyerek devam ediyor. Türkiye’nin atması gereken en önemli adım nedir?

Özellikle ABD ve AB’deki likidite krizi devam ediyor. ABD’nin motoru finansal piyasalar ve likidite genişlemesi oldu. Konunun uzmanı Prof.Dr. Bilsay Kuruç’a göre, Enflasyon ve likidite artışı ABD’nin ve AB’nin temel sorunu haline geldi. Dünyada son yıllardaki likidite genişlemesi 250 trilyon dolardan 300 trilyon dolara çıktı. Bu ortamda global krizin ayak sesleri çok net duyuluyor. Türkiye henüz bu enflasyonun etkilerini yaşamadı. Yabancı sermaye girişini arttırmamız çok gerekli. Burada iki temel sorun ortaya çıkıyor. Gerçekler ve doğru adımlar ile temenniler birbirine uymuyor. Bu çok önemli çünkü güven ortamı oluşturmak şart. Bunu sağlamakta zorlanıyoruz.

- Enflasyon büyük sorun. 2023’te tek hane enflasyon mümkün mü?

Türkiye’nin tek hane enflasyona ulaşması için yapılması gerekenler ortada. Yanıtlar belli. Bunlar daha önce yapıldı. Dediğim gibi yabancı sermaye girişinin mutlaka artırılması şart. Bunun için de toplumda hukuk ve adalet düzeninin net olması gerekiyor. Herkesin sisteme güven duyması lazım. Enflasyon ancak güven ortamında düşer. Yabancı sermaye, güvensiz ortama girmez. 

GIDADA ARZ GÜVENLİĞİ BÜYÜK SORUN OLACAK

- Siz bakan olsaydınız neler yapardınız? 

- Türkiye’de öncelikle enerji ve gıda arz güvenliğini sağlayacak şekilde üretimi artırmayı hedeflemek gerekiyor. Bu çok önemli.

- Yıllardır buğday üretimi 20 milyon ton düzeyinde sürerken, bugün 17 milyon tona düştü. Oysa aynı dönemde Rusya’nın buğday üretimi 80 milyon ton düzeyine çıktı. Ekmek fiyatları çok olumsuz etkileniyor. Gıda arz güvenliği çok öncelikli.

- Enerji arz güvenliği açısından maliyet-fiyat dengesi kurmalıyız. Çünkü biz enerji girdilerini ithal ediyoruz. Ancak sübvansiyon politikasıyla bu süreci uzun süre devam ettirmek çok zor. Burada kaynak planlama anlayışına ciddi ihtiyaç duyuyoruz.  

- Bu nedenle, ihracatın finansmanı ve zamanında gerçekleşmesi şart. Oysa bu konu ikinci-üçüncü plana atılmış vaziyette. Bürokrasi bu konuyu ele almak istemiyor. Döviz kazandırıcı hizmetleri gerçekten geliştirmeliyiz. 

- Yeni bir Uluslararası Finans Merkezi (Kripto Para) kurmamız, Türkiye’ye güç getirecektir.

Yazarın Son Yazıları

Dijital dönüşüm bir adalet meselesi

Türkiye’de e-ticaret kullanım oranı yüzde 45, e-devlet kullanım oranı yüzde 60. ChatGPT’nin küresel trafiğinin yüzde 3’ü Türkiye’den geliyor. Bu veriler toplumun dijitalleşmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Devamını Oku
24.11.2025
‘Bu ülke derin bir uykuda’

Çin bugünlerde tıpkı insan gibi yürüyen robotunu tanıttı dünyaya. O kadar hızlı ilerliyor ki teknoloji, ev işlerinde, yaşlı bakımında kullanılacak yeni nesil insansı robotlar için artık gün sayılıyor.

Devamını Oku
17.11.2025
Balda tehlike büyüyor

Pestisit, kalıntı, tağşiş... Türkiye, gıda güvenliği açısından belki de en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Zehir soframıza kadar sızmış durumda. Denetim mi? Kâğıt üzerinde var ama kovanın, tarlanın, sofranın gerçekliği bambaşka.

Devamını Oku
20.10.2025
Fikir üreten fabrikadan sessiz kalan fabrikaya

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 1971’de Feyyaz Berker ve bir grup iş insanı tarafından kurulurken Vehbi Koç, derneği şu sözlerle tanımlıyordu:

Devamını Oku
29.09.2025
Keşke ıssız kalsaydı! Yassıada hukuk dışı kaldı

Yassıada ve Sivriada, sit alanı statüsünden çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından adaların imar oranı yüzde 5’ten yüzde 65’e çıkarıldı. Böylece ada, yapılaşmaya açıldı.

Devamını Oku
22.09.2025
Ezilen halk bu oyunu bozar

Bugün gözler, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) bölmeyi amaçlayan, siyasal niyeti gün gibi ortada olan uydurma bir davaya çevrilecek.

Devamını Oku
15.09.2025
Binde 5 değil binlerce hayat

“20 yıldır bu işi yapıyorum. İlk defa bu kadar çaresizim. Mağaza kapanınca işçiler dağıldı. Çoğu genç, kredi borçları var. Ne yapacaklar bilmiyorum.” İzmirli bir ayakkabı ustası söylüyor bu sözleri.

Devamını Oku
25.08.2025
Kıyamete adım adım

Bundan 26 yıl önce 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük depremin yıldönümüydü dün. Gölcük’ten Sakarya’ya, Yalova’dan İstanbul’a yaşanan bu depremde binlerce bina yıkıldı, on binlerce insan hayatını kaybetti.

Devamını Oku
18.08.2025
Ataköy de karot kıskacında

İstanbul’un önemli kentleşme örneklerinden biri olan ve bir açık hava müzesi diye nitelenen Ataköy 1. Kısım, izinsiz karot alınarak yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Devamını Oku
04.08.2025
Taşyapı’dan dönüşüm soslu el koyma

İstanbul’un inşaatla altüst olmuş, “ihanet edilmiş” son 30 yılına hep aynı müteahhitler damga vurdu. İlk hatırlanılacak isimlerden biri de Emrullah Turanlı’nın sahip olduğu Taşyapı İnşaat. Taşyapı adı İstanbul’da onlarca tartışmalı projeyle anıldı yıllardır.

Devamını Oku
28.07.2025
Zeytinimi alma geleceğimi çalma

Türkiye’nin Ortadoğu’ya hükmetme hayalini kurduğu “büyük” gündeminde Ankara’da bir eylem sürüyor günlerdir.

Devamını Oku
14.07.2025
Sınıfın hafızası umudu yaşatıyor

Türkiye işçi sınıfının tarihinde 15 16 Haziran 1970 tarihi bir kırılma noktasıydı. 12 Mart muhtırasının ayak sesleri duyulurken dönemin iktidarı işçilerin 1960’larda elde ettiği sendikal kazanımları geri almak istiyordu.

Devamını Oku
16.06.2025
Ücrette gelecek, kirada geçmiş enflasyon haksızlık

Türkiye bir süredir “barınamayanlar ülkesi”ne dönüştü. Ne kiracı ev bulabiliyor ne dar gelirli kirasını ödeyebiliyor ne de gençler bir ev hayali kurabiliyor.

Devamını Oku
02.06.2025
Sabır taşı çatladı

“Biraz daha sabır” diyor ekonominin baş sorumlusu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz...

Devamını Oku
26.05.2025
İflas rüzgârı sertleşti

İflas rüzgârı sertleşti

Devamını Oku
12.05.2025
Görünmez patronlar devri

Görünmez patronlar devri

Devamını Oku
05.05.2025
İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

Devamını Oku
28.04.2025
Vicdanın çöküşü

Vicdanın çöküşü

Devamını Oku
21.04.2025
Dertleri iklim değil

Dertleri iklim değil

Devamını Oku
14.04.2025
Küreselleşmede son perde mi?

Küreselleşmede son perde mi?

Devamını Oku
07.04.2025
Gençlerin isyanı

Gençlerin isyanı

Devamını Oku
31.03.2025
Tek yol seçim

Tek yol seçim

Devamını Oku
24.03.2025
Üretici battı, halk zehirleniyor

Üretici battı, halk zehirleniyor

Devamını Oku
17.03.2025
9 milyon derin yoksul var

9 milyon derin yoksul var

Devamını Oku
03.03.2025
İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

Devamını Oku
24.02.2025
AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

Devamını Oku
10.02.2025
Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Devamını Oku
27.01.2025
Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Devamını Oku
02.12.2024
Bölüşüm krizi

Bölüşüm krizi

Devamını Oku
25.11.2024
Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Devamını Oku
18.11.2024
Geleceğimiz derin uykuda!

Geleceğimiz derin uykuda!

Devamını Oku
11.11.2024
‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

Devamını Oku
25.10.2024
Jale Özgentürk yazdı...

En kötüsü 2025’te yaşanacak

Devamını Oku
18.10.2024
Birleş ya da kaybet!

Birleş ya da kaybet!

Devamını Oku
04.10.2024
Sır gibi proje!

Kalamış’a para Saray’da aranıyor

Devamını Oku
20.09.2024
Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Devamını Oku
13.09.2024
Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Devamını Oku
16.08.2024
İş dünyasında büyük korku

İş dünyasında büyük korku

Devamını Oku
12.07.2024
Sanayinin deprem endişesi

Sanayinin deprem endişesi

Devamını Oku
05.07.2024
Haliç’in ‘silueti’ bozuldu

Haliç’in ‘silueti’ bozuldu

Devamını Oku
21.06.2024