Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bardağın dolu tarafını kafadan aşağıya dökme zamanı *
Başkanlık tartışmalarını, olasılıklarını, tahminlerini, kehanetlerini bir çuvala doldurup cayır cayır yaksak...
Her şey olağanmış gibi süren bu olağanüstü hayatı elimizin tersiyle itip her şeyi alaşağı etsek...
Büyük bir aymazlıkla “Bize bir şey olmaz” diye diye geldiğimiz şu son noktada bize bir şey olduğunu, hem de çok feci bir şey olduğunu artık idrak etsek...
Belki bir şeyler değişecek.
Oysa biz...
Olan bitene, sanki başka bir seçeneğimiz yokmuş gibi...
Televizyonun karşısında elimizde tuzlu ve yağlı cipsler, donup kalmışız gibi...
Ya da gözüne ışık tutulmuş tavşanmışız gibi...
Ortadan ikiye, üçe, dörde, bine bölünmüşüz gibi...
Her birimiz bönmüşüz gibi...
Hiç yokmuşuz...
Etkisizmişiz...
Ölmüşüz...
Ve hatta gömülmüşüz gibi öylece bakıyoruz.
Eğitim sisteminden hukuk sistemine her şeyi ele geçirdiler.
Sokak ahlakından politik ahlaka kadar tüm alanları talan ettiler.
Anayasayı ayaklar altında çiğnediler.
Biz hâlâ başkanlık sistemini tartışıyoruz.
Avuçlarımızdan hızla kayan laiklik yerin dibine gömülmüş.
Tarikatlar, cemaatler iktidarın kalbinde fink atıyor.
Tüm devlet işleri “bismillah”la yapılıyor.
Dinle devlet işlerini birbirine karıştırmakta kariyer yapmış bir politikacı ülkenin zaten başkanıymış gibi davranıyor.
Biz hâlâ başkanlık sistemini tartışıyoruz.
Muhalifinden aydınına ülkenin tamamında anlaşılmaz bir tutukluk;
İçinden çıkılmaz bir basiretsizlik.
Hani inansak, “Bize büyü yaptılar” diyeceğiz.
Öyle bir atıllık...
Öyle bir şaşkınlık.
İktidarın, kendi ellerimizle ikram ettiğimiz demokrasiyi hoyratça ayaklarının altına alıp çiğnemesine hâlâ hayret ediyoruz.
Cumhuriyetin tüm olanaklarını oburca mideye indirip hukuksuzlukla öğütmesini aklımız almıyor.
Safrayı üzerimize bir kusmuk gibi püskürtmesi karşısında dehşete düşüyoruz.
Biz neye uğradığımızı anlayana kadar atı alan Üsküdar’ı geçecek;
Biz hâlâ at mı eşek mi; Üsküdar mı Kadıköy mü diye aramızda tartışıyoruz.
Anayasanın tarafsızlık ilkesini hiçe sayan ve bunu da bir marifetmiş gibi göğsünü gere gere yapan politik bir şehvet, bağıra çağıra kendi zafer şarkısını besteliyor.
Ve o şarkının sözleri bize hiç de aydınlık bir geleceğe işaret etmiyor.
Vardığımız şu korkunç noktada göz göre göre başkanlık sisteminin kucağına düşmek üzereyiz.
Ve hâlâ birbirimize dönüp “Ne olacak bu memleketin hali” diye söylenmekteyiz.
Asıl soru şu:
“Ne olacak bizim bu halimiz?”
Artık canımız acıtsa bile gerçeklerle yüzleşme zamanı.
Doğru soruları sorma zamanı.
Bardağın dolu tarafını kafadan aşağıya dökme zamanı...
* Yıldız Tilbe’nin bir tweet’i: “Bardağın dolu tarafını kafamdan aşağıya döktüm.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama