12 Eylül 1980... 12 Eylül 2010...
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

12 Eylül 1980... 12 Eylül 2010...

13.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

12 Eylül, yakın tarihimizin iki yıldönümü: 1980 askeri darbesi ve 2010 anayasa referandumu...

Her ikisinin de Türkiye’yi sarsan, demokrasi birikimini erozyona uğratan sonuçları oldu.

Askeri darbenin 40. yılındayız. Ve Türkiye hâlâ 12 Eylül Anayasası ile yönetiliyor. 177 maddelik 12 Eylül Anayasası’nın üçte ikisi değişti, ruhu duruyor. 

12 Eylül, Türkiye’nin ekonomisinden siyasetine her şeyini etkiledi. En çok da gençlerin üzerinden silindir gibi geçti.

11 Eylül 1980’deki terör, ertesi gün bıçak gibi kesildikten sonra darbeciler 13 Eylül’den itibaren terörle mücadelenin önüne Türkiye’yi yeniden şekillendirmeyi koydular. Bu şekillendirmede ilk hedef tüm siyasi partileri bitirip iki yeni partinin yaratılmasıydı. 

Bu tutmamış gibi görünse de 6 Kasım 1983’te tek başına iktidara gelen ANAP, özellikle ekonomi politikalarının sürdürücüsü oldu. Turgut Özal, 12 Eylül öncesinin başbakanlık müsteşarı olarak 24 Ocak Kararları’nın mimarlığını üstlendi. Aynı Özal 12 Eylül hükümetinin başbakan yardımcısı oldu. 1983’ten itibaren de Başbakan’dı. Avrupa’da Thatcherizm, ABD’de Reaganizm diye servis edilen, sosyal devlet kavramına son veren sistemin Türkiye’deki temsilcisi Özal oldu. Ancak Özal, küresel yapının “tam istediği” biçimde hareket edemedi. Özelleştirmeler çokuluslu şirketlerin (ÇUŞ) istediği hızda gitmedi.  

ANAP’ın çeyrek bıraktığını AKP tamamladı. ANAP 8 milyar dolarlık özelleştirme yaptı, AKP 72 milyar dolar. Genel toplamda AKP döneminde Türkiye’ye 1 trilyon dolar girdi, 3 trilyon dolar çıktı.

Böyle bir iktidarı hangi ÇUŞ istemez!

***

İkinci 12 Eylül’e gelirsek...

AKP, 2009’a dek Türkiye’nin tüm temel kurumlarını kendine bağladıktan sonra sıra devleti ele geçirmeye geldi. Yasama ve yürütme elindeydi ama yargı, yargı kurumları hâlâ tam kontrolde değildi. O dönem “Hocaefendi”, “hizmet hareketi” gibi yüksek hitaplarla anılan “Gülen hareketi”nin arkasına düşen AKP, anayasa değişikliğine girişti. Anayasa Mahkemesi, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay, Danıştay ne varsa bütün yargı kurumlarının üyelik ve işlev yapısını başkalaştıran bu değişiklerle FETÖ, AKP’den güçlü hale geldi. 

12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliği referandumuna CHP ve o günün MHP’si hayır dedi. 26 maddelik pakete yüzde 57.88 evet, yüzde 42.12 hayır çıktı.

Gülen, Amerika’dan haber salıp, bu referandumdan evet çıkması için “İmkân olsa mezardakileri bile kaldırıp oy kullandırmak lazım” demişti.

Kamuoyunun “ikinci cumhuriyetçiler” diye tanımladığı kesimler “yetmez ama evet”le kampanyaya katıldılar.

Referandumdan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı harekete geçen FETÖ artık iktidarı AKP ile paylaşmak istemiyordu. Erdoğan bunu anladığında biraz geç olmuştu. 2011’den itibaren perde gerisinden, 2012’den sonra da açıktan süren çatışma 15 Temmuz 2016’da Türkiye’ye darbe girişimine dönüştü. 

12 Eylül 1980’de CIA İstasyon Şefi Paul Henze, ABD Başkanı Carter’a, “Bizim çocuklar başardı” demişti.

15 Temmuz 2016’da ise memleketi ABD’de konuşlanan Gülen’i kimin cesaretlendirdiğini söylemeye gerek yok!

***

Bugüne gelirsek...

Katmerli 12 Eylül’lerin gölgesi devam ediyor.

Ödünsüz insan hakları savunucusu, avukat Halit Çelenk’in sık kullandığı cümlelerden biri şuydu:

Olağanüstü dönemlerin başlıca karakteristiği hukuksuzluktur. Önce hukuku rafa kaldırıp kendi sözüm ona hukuklarını uygularlar...

Bugün bunu yaşıyoruz!

15 Temmuz 2016’dan hemen sonra 20 Temmuz 2016’da başlayan “olağanüstü dönem” devam ediyor.

AKP, MHP’nin desteğiyle parlamenter sistemi bitirdi. Başta yargı olmak üzere devlet kurumlarını FETÖ’den alıp Saray’a bağladı.

Bu anlayış doğası gereği iktidarı ne olursa olsun terk etmek istemeyecektir. Bununla ilgili iki deneyimimiz var. İlki, 7 Haziran 2015. O seçimde AKP tek başına iktidarı yitirmişti. Bu sonucu beğenmedi, “Halk hatasını düzeltsin” dedi. Seçimler 1 Kasım’da yenilendi. AKP, bu sonucu beğendi!

İkinci deneyim 31 Mart 2019’da yaşandı. “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyen Saray, 13 bin farkı kabul etmedi. Yine, “Halk hatasını düzeltsin” deyip 23 Haziran’da seçimi yenilediler. Fark 810 bin oldu!

Şimdi seçimler bağlamında demokrasimiz 1-1 berabere!

İstanbul seçimi sadece İstanbul belediye başkanını belirlemedi. Halkın iradesine yönelik darbeyi etkisiz hale getirdi.

İki 12 Eylül’ün yıldönümünde geleceğe mücadele dolu bir iyimserlikle bakıyoruz!

Yazarın Son Yazıları

Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025