Siyasetin ekim gündemi belli... Meclis açılınca anayasa defteri de açılacak. Zaten açık ama tartışma Meclis zeminine kayacak. Devamı çatallı görünüyor!

Ekonominin düzeleceğine AKP tabanı da inanmadığı için iktidarın yapabileceği tek şey gündemi ekonominin dışına çıkarmak. 

31 Mart’tan bu yana hep vurguluyoruz, tarihin akışı değişti. AKP, yerli yersiz tüm çabalarına karşın ilk kez ikinci parti. Bunun devamı belli:

İyi bir “seçime giden süreç stratejisi” ile CHP iktidarı!

AKP’nin yeniden birinci parti olmak için yapabileceği bir şey yok! 

Önünde tek yol haritası var:

CHP’yi halkın gözünde iktidar seçeneği olmaktan çıkarmak!

Yapabilir mi?

***

Yanıtı eğip bükmeden verelim:

Yapabilir!

Bugünkü görünümle yapabilir! 

Siyasal anlamda hiçbir ahlaki değer tanımayan AKP, bundan sonra bugüne kadar yaptıklarını katlayarak yapacak.

Önce CHP dışındaki muhalefet partilerini tek başına bir şey yapamaz hale getirdiler. Bunun için para, istihbarat, devlet ve din gücünü kullandılar. Yeniden Refah Partisi’nin ne kadar daha direnebileceğini göreceğiz.

Babacan, Davutoğlu çareyi birleşmede arıyor. Saadet Partisi’ni de ikna etmeye çalışıyorlar ama siyasette zorunluluktan kaynaklanan birleşmeler büyümez. 

İYİ Parti’den ayrılan milletvekillerinin sergilediği tutum, partinin kuruluş temellerinde sorun olduğunu gösteriyor. Oysa İYİ Parti’nin gelişimi merkez sağı doldurmaya en yakın süreçti. AKP açısından İYİ Parti pürüz olmaktan çıktı.

AKP’nin CHP planı ise çok açık:

Partinin içini karıştırmak için yargıyı kullanmak dahil her şeyi yap, seyrine bak, sonra halka dön, de ki:

- Bunlar birbiriyle uğraşmaktan milletin derdiyle uğraşamaz!

Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili siyasi yasak da öngören iki dava birden açılmasının nedeni bu.

Ekrem İmamoğlu hakkındaki davanın ne olacağını öngörmek için Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’ın durumuna bakmak yeterli. Aydar ailesine ait bir araç kaza yapıyor. Ortada mağdur yok. Yargının mağdur oldular dediği kişiler mahkemeye gelip, “Hayır, biz mağdur değiliz” diyor. Böylece ortada fiilen suç kalmamış oluyor. Mahkeme de aynı görüşte ama üç üyeden ikisi değiştiriliyor. Aynı suçlamadan herkes beraat ediyor. Sadece Kadir Aydar, belediye başkanı olduğu için 25 ay ceza alıp siyasi yasaklı oluyor. 

Bu İmamoğlu’nun yaşayacağı durumdur! 

Ceyhan’la bu kadar uğraşılması insanın aklına, “Bakû-Tiflis-Ceyhan” boru hattıyla ilgili bir şey mi var, sorusunu getiriyor!

***

AKP, İmamoğlu davasını sırf CHP içinde ikilik çıkarmak için yayıyor. 

İmamoğlu siyasi yasaklı olursa cumhurbaşkanlığı süreci farklı işleyecek. Son anda Saray istinaf mahkemesi yasak koymadım derse, bu İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın fiilen birbirlerine karşı aday olmasını sağlamaya yönelik olabilir. Ankara’da herkesin konuştuğunu yazmamak okura haksızlık olur. 

Aslında Erdoğan’ın adaylığı için şart olan erken seçime 360 oyla gidilebildiği dikkate alınırsa, CHP’nin güçlü kullanabileceği bir koz bu! Erdoğan-Özel görüşmesinde bu kozun heba edildiğini sanmıyoruz. Özel bu kozu ya Kasım 2025 ya hiç diyerek masaya koydu.

Buraya kadar “AKP planları” çerçevesinde duruma baktık. 

CHP bu oyunu bozamaz mı?

Bozmalı, bozmak zorunda!

Gelinen nokta, Özgür Özel’in, “Aramızda hiçbir sorun yok” demesi kadar basit değil.

CHP, bu gündemi, kaşımalara izin vermeyecek şekilde değiştirmeli.

CHP hâlâ iyi muhalefet etme çabasında! 

Artık bunu aşmalı, iktidar yürüyüşüne girmeli. Bunun için kişiler kadar söylemler de güçlü olmalı. “Var bir çaresi” sloganı yeterli değil. Sanki yanına bir söz daha gerekiyor. Tek başına, “Allah’tan ümit kesilmez” gibi bir anlam çıkıyor!

Gerçek değişim, gündemi değiştirmektir!