Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Taammüden tecavüz!

10 Aralık 2022 Cumartesi

İdam için yapılan tanımlardan biri şudur:

-Devletin taammüden insan öldürmesi!

Günümüz Türkçesiyle söylemek gerekirse idam planlayarak insan öldürmek!

Timur Soykan’ın BirGün gazetesindeki haberiyle kamuoyu öğrendi ki Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel, 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi ile evlendirmiş!

Kim? Hiranur Vakfı onursal başkanı.

Kimi? 6 yaşındaki kızını.

Kiminle? 29 yaşındaki müridiyle.

Hangi çağda yaşıyoruz?

Durum, münferit bir olay olarak yorumlanamaz. Zaten yukarıda sorduğumuz sorular ve yanıtları bunu açıkça ortaya koyuyor. 

***

Olayın “münferit” olmadığını ortaya koyduktan sonra daha fazla bir soru gündeme geliyor:

-Sorumlusu kim?

-Boyutları ne?

-Toplumsal kabul ne kadar?

-Çözüm ne?

Ayrıntılara girmeden önce 15 Temmuz sürecinde iktidarın ayırdına varmış gibi göründüğü FETÖ hareketinin yükseliş döneminde yapılan haberlere dikkat çekelim. 

1990-2000’li yıllarda FETÖ’nün üç ana hedefe büyük para ayrıldığı devletin bilgisi dahilinde idi. Bu alanlar, eğitim, medya ve yoksullardı. Her üç alana ayrılan para en az yılda 5’er milyar dolardı. 

Yeniden altını çizelim; bu bilgiler o yıllarda her resmi raporlarda hem de 1997’de FETÖ elebaşı hakkında açılan davanın iddianamesinde yer almıştı.

Medya bölümü o kadar geniş bir yelpazeydi ki çocuk kanallarından haber kanalına, yabancı ülkelerde gazeteden fikir dergilerine kadar...

Daha geniş bir yelpaze ise eğitimdeydi. Bu alanı anlatmaya sütun yetmez. Sadece gündemdeki konuya ilişkin boyutunu özetlersek; ışık evleri aynı zamanda evlendirme yeriydi. Bu evlerde kalanlar sonraki yıllarda anılarını yazdılar. Kimin kiminle evleneceğine “abiler”, “ablalar” karar veriyordu. Önemli durumlarda doğrudan en tepedeki devreye giriyordu. Örneğin, askeri okulda okuyan bir kişinin ileride mutlaka özenle seçilmiş bir örgüt elemanı ile evlenmesi şarttı. Burada aranan tek “rıza” tarikat büyüğünün rızasıydı.

Bugün FETÖ ile mukavele yok, mücadele var. Resmi açıklamalar bu yönde. 

Peki FETÖ zihniyeti ortadan kalktı mı?

Bırakın gündemdeki “münferit” olayı genel duruma bakınca tablo açık. Soralım:

-Neden iktidar destekli özel tarikat-vakıf yurtlarının sayısı son 10 yılda 3 kat artmışken, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı yurtların sayısı yüzde 10 azaldı?

-Neden TOKİ, binlerce konut yapabiliyorken yurt sorununa çözüm için devreye sokulmuyor? Öğrencileri tarikat-vakıf yurtlarına mecbur etmek için mi?

***

Bu soruların yanıtlarını sağduyulu kamuoyu çok iyi biliyor. 

Son bir yıl içinde sözünü ettiğimiz yurtların Anadolu’daki pek çok şubesindeki tecavüz haberleri hâlâ belleklerde. Bunlar ortaya çıkarılabilenler. Gerçeğin kat kat fazla olduğu aşikâr. 

Konunun en hassas noktası ise şu: 

Kız çocuklarımızın karşı karşıya kaldığı durum ailelerinin rızası ile! Varlıklı olanlar piyasanın üstünde para ödeyerek kız çocuklarını buraya veriyorlar!

Tanım hayli ağır ama bu durum toplumun taammüden tecavüze rıza göstermesidir.

Gelelim bamteline... Sadece tarikatlar hedeflenerek aydınlığa çıkmak zor. Tarikat gider vakıf gelir, vakıf gider yurt gelir, yurt gider yatılı gelir, yatılı gider mahalle evleri geri gelir!

Aydınlık, eğitimi kayıt dışı olmaktan çıkarmakta ve çağa ayak uydurmakta!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları