Bir Yolculuğun Anımsattıkları!..

06 Aralık 2014 Cumartesi

Her yolculuk keşiftir, bir başka kapıyı aralamak.

Bazıları gibi, yolculuk halini severim, ruhumda var.

Sürprizler, gizem çekicidir.

Devinimsiz, çakılıp kalmak bana göre değil.

Şimdi örneğin, bu yağmurlar, bu sonbahar, doğa, renkler kışkırtıyor.

Yeni tanışıklıklar çağırıyor.

Derken sol yanımdaki Yolcu’ya takıldı gözlerim.

Kütüphanede, her zamanki yerinde. Aldım.

Sayfalarından bir öyküyü paylaşayım istedim sizinle. Bakalım, hangi yollara götürür:

KETUM YOLCU!

Yol ve yolculuksa söz konusu olan, olağanüstüdür öyküler...

Yolculuk, kendini de keşiftir bir nevi.

İçe yolculuklar, içine yolculuklar akıl almaz serüvenlere dönüşür.

Başka türlü bir sevinç duyarız, ya da acı.

Farklı bir yolculuk onunki. Yıllarla, yaşamla öfke ve kırgınlık dolu bir hesaplaşma.

Çocukluğunda neşeyle geçtiği yolları, bu kez acıyla aşıyor.

Gözlerinin önüne geliyor, çocukça korkularını kovalayan o güzel insan.

Şimdi direksiyonda silueti yok, kokusu yok.

Yalnızlığı büyüyor.

Geri dönülmez ülkeye gideli kaç yıl oldu.

Dört, beş, altı...

Tam çıkaramıyor, zaman kavramı da bozuldu zaten.

Kaptandan yalnızca direksiyonu devralmamış, yol arkadaşları, yolcuları ona emanet.

Omuzlarında ıslandıkça ağırlaşan sünger gibi, büyük bir sorumlulukla hayatı sürdürüyor, çaresiz.

Onun bu yoluculuğunda duraklar değil, duygular önde.

Canını derinden acıtan duyguları, yolluk oluyor.

Uçurumları, sert virajları aşıyor, bozkır yaklaşıyor.

O, bu halde.

Ben, onun bilmediğim hayat çizgisinde başka öykülerini arıyorum, ama ketum!

En büyük mutluluğu neydi acaba, nasıldı?

Bir yolculukta Can Baba’dan “can” dizeler geliyor aklıma:

Başka türlü bir şey benim istediğim

Ne ağaca benzer, ne de buluta

Burası gibi değil gideceğim memleket

Denizi ayrı deniz,

Havası ayrı hava...

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere

Yaşadığından uzun

Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere

Ağacın yüksekliğince

Dalın yüksekliğince rüzgarda

Ve bir yeni ömür

Vardığın çimen yeşilliğince

Nerede gördüklerim

Nerede o beklediğim

Rengi başka

Tadı başka...”

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları