Yargı reformu!

01 Haziran 2019 Cumartesi

Partili Başkan kimliği ile dünyadaki başkanlık rejimlerinde tek örnek olması yetmezmiş gibi, Başkan Erdoğan’ın önceden bilinmeyen bir gündemle canlı yayınlar kesilerek karşımıza çıkması çok sık, bazen günde birden fazla yaşandığına göre, yargı reformu stratejisi açıklaması başlığına ünlem işareti koymama bir anlam verememiş olabilirsiniz.
Başkan Erdoğan’ın öncesinden haberdar olamadığımız sürpriz gündemler, sürpriz konuklarıyla karşımıza çıkması, yılın gün sayısının birçok katına çıkıyor olması gerçeği gibi, gündemin içeriği üzerinden yaptığı değerlendirmeler ile yaşamda tanıklık ettiklerimizin gerçekleri arasındaki çarpıcı çelişkilerin olmasını sürpriz sözcüğü ile değerlendirmemizin de bir anlamı olabilir mi?
Olsa olsa AB seçimlerinin hemen arkasından Avrupa Komisyonu’nun insan hakları, yargı, ekonomi üzerinden ağır eleştiriler, saptamalarının altının çizildiği rapordan, AB üyelik sürecinin durma noktasına geldiği gerçeğinin altının çizilmesinin bir gün sonrasıyla çakışmasından söz edilebilir.
AB raporunda, kalın kalın hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yargı konusundaki gelişmelere ilişkin, Türkiye’nin AB değerlerinden ağır kopuşunun saptamaların yer almasının üzerine, Saray adına sert tepkiler verilmesinin sıcaklığında, gün geçmeden Başkan Erdoğan tarafından açıklanan yargı reformu strateji belgesinde verilen sözlerin tutulacak mı sorgulaması bir yana..

***

Cumhurbaşkanı açıklaması olarak kamuoyuna sunulmasının anlam ve amaca dönük çarpıcı terslik oluşturmasına ilişkin ilk eleştiri o saatlerde sürmekte olan Meclis görüşmelerinde muhalefet sözcülerinden geldi. Her zamanki gibi Meclis’te yasama gündeminde, komisyonlarda görüşülmesi gereken metin içeriklerinin, Cumhurbaşkanı iradesi, icraatı gibi sunulmasının çelişkisine işaret edildi. Atanmış Adalet Bakanı’nın yargı bağımsızlığına ilişkin iddialı metin üzerinden ayrıntılı açıklamaları bir gün sonrası, dün sabaha, AA’da yapılan sözleşmeye bırakılmıştı.
Onca iddialı AB değerlerine yakınlaşma sözleri verilen, yargı bağımsızlığı için anlamlı değişiklikler sayılıp sayılıp anlatılmasından bir iki saat geçmişti ki.. 3 bin 722 hâkim ve yargıcın görev yerlerinin değiştirildiği haberi gündeme düştü.
Şimdi aklı başında kalabilmiş bireyler olarak biz biz olalım da, onca yargı bağımsızlığının işlerliğine ilişkin parlak sözler, ilkeler üzerinden ortada Meclis’ten geçmiş bir yasal düzenleme olmadan, uygulamaya geçirilmiş bu kadar çarpıcı sayıda savcı, yargıç atamasında bu parlak vaatler, sözlerin, liyakatin geçerli kılınması çabasının olduğuna inanalım, güvenelim.
Gündemimizde YSK seçimleri üzerinden yaşadıklarımızın, sadece seçilmiş İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’nun mazbatasının geri alınması ile, İstanbul, ülke seçmenleri olarak ödemekte olduğumuz ağır bedellerin zincirleme olumsuz etkilerinin sıcaklığı, birbirlerine eklemlenerek yaşanırken..
Açık Meclis’te yine oldubittili tersine işleyişle çıkarılmak istenen, hem de Kandil’e yönelik büyük operasyon yaşanırken, çok sayıda askerin birden günübirlik neredeyse terhis olmalarının gündeme getirebilecek sakıncaları, kaygılarıyla, paralı asker düzenine geçişteki çarpıcı etkili yasanın görüşmelerinin bayram ertesine alınmasında sağduyu ile ortak uzlaşmaya varılmasıyla çakışan saatlerde..
Söz alan muhalefet sözcüleri çok haklı olarak bu parlamentonun yasama yetkisinin elinden alınması nitelikli tersine işleyişin, sakıncaları üzerinden kaygılarını açıklamaya çalışıyorlar. “Ne bu perhiz ne bu lahana turşusu?” olarak ancak özetlenebilecek, yargı bağımsızlığı işleyişinde iyi niyetli arayışları, inancı, umudu katledebilecek gelişmeleri sıralıyorlar.
Türkiye, S-400’ler gündemli Amerika ile Rusya’nın çıkarları üzerinden, ülke çıkarları üzerinden değil de, Amerikan baskıları, çıkarları yolunda kararlar vermeye yönelik ağır tehditler alıyorken.. Aynı sıcak günler çıkar dengelerinde, Amerika en çok İran’ı tehdit altına almışken, İran çizgisinde yönetim ağırlığı gündemde Irak üzerinden Türkiye’ye Kandil’e yönelik operasyonun kapısı açılmışken.. Kerkük’ten gelen taze bomba patlamalarından ilk anda 6 ölü, çok yaralı haberi ulaşmışken..
Bayrama insancıl koşullarda görüşün bile yapılamayacağı ortamda giriliyorken, sevgili arkadaşımız Hakan Kara’nın, kızını ancak bayram ertesi görebileceği biliniyorken.. Aylar, hatta yılları bulmuş sürelerdir yargı karşısına çıkamamış, suçu belirsiz tutuklular da içinde, sayısız yargısız infazlı düşünce suçlularıyla, yargı adaletiyle yüzde yüz çelişen on binler cezaevlerinde insanlık dışı koşullarda tutuluyorlarken.. Yatacak yatakları bile sağlanamayacak olumsuz koşullar gerçeği sırıtırken..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları