Dün bu yazıyı girmeye çalışırken ekranlardan “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” gündemli kalabalıkların toplanmış olduğu etkinliğin canlı yayını veriliyordu. Arkasından Karadeniz’de gerçekleşen gemi saldırıları üzerinden uzmanlardan alınan görüşlerin yayınlanması geliyordu. Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın ölümünün ardından, daha önceleri aleyhine yapılmış çirkin dedikodular üzerinden utanç verici suçlamaların temizlenmesi adına dün sabah, Saray ittifakının tüm yetkili kişileri adına yapılan başsağlığı açıklamaları ile iktidarları, ittifak cephesi aklanmış mı oluyordu?
“Kol kırılır yen içinde kalır” özdeyişimize uygun, içeriden yaşananların kamuoyuna yansıtılmaması siyasetinde gösterilen özenin her gün birçok gelişmesine tanıklık ediyoruz. Son örneklerden biri Meclis içinde çalışan kızlarımıza yapılan cinsel tacizlerin sorgulanması üzerinden yaşanmıyor mu? Meclisteki CHP dışında kalan tüm muhalefetin de gösterdiği büyük çabalar sonrası ancak ciddileşen görevden alınmalar, soruşturmaların sonuna kadar titizlikle izlenmesi kaçınılmaz oldu.
Mağdur kızlarımızın aileleri neden hâlâ güvensizliklerini, kaygılarını kamuoyu ile de paylaşmak gereğini duyuyorlar ki?
***
Kamuoyunun dışında tutulmak gereği duyulan ülkemizi, Ortadoğu halklarının tümünü çok yakından ilgilendiren gelişmeler akıp gidiyor. Türkiye doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimleriyle Hamas toprakları üzerinde yaşanan acılara son verilmesinde gönüllü olmuşken vitrin üzerinden İsrail, besbelli perde arkasından ikili oyunları ile Amerika, “dostum Trump” başrollerde, Hamas topraklarında yaşayan çocuklar, havalar da bu kadar soğukken açlık, yardımların ulaşamaması bağlantılı ölmeye devam ediyorlar..
Bize bilgiler ancak sınırlı, üçüncü kaynaklar üzerinden ulaşabiliyor. Çok çıplak gerçeği ile Amerika’nın ağır desteği ile İsrail’in sorumluluğunda yürünen yoldan bir adım ödün verilmiyor. Gerçeğini ararsak İsrail bombardımanları bu kadar iç topraklar üzerinde patlayıp dururken gerçeğinde kendi topraklarında yaşayan Yahudilerin de canları, sağlıklarının acımasızca harcanması anlamına geliyor. Kimin umrunda? Amerika’da ideolojinin savaşının öncüleri siyasetlerini, büyük umutlarla ağırılıklı eski Sovyet topraklarından göç edenler için değiştirecek değiller ya?
***
Kirli çıkar savaşlarında kimlerin elleri daha kirli anlamak, algılamak gerçekten çok zor. Madalyonun bir yüzünü gösteren haberlerden ciddi ciddi sonuçlar çıkarmaya çabalarken uzun zaman değil günler, saatler içinde tersine gerçeklerle de yüzleşilebiliyor. Alay edilircesine İsrail kökenli gerçek barışçılar da içlerinde, hiç değilse Eurovision müzik yarışmaları üzerinden bir protesto çabası cidiyetle ele alınmıştı ki... Son haberlere göre tersine çevriliverdi bile.
Biz yine bize, kendi dertlerimize dönersek Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın dün içimiz titreyerek toprağa verilişini izledik. Canını acımasızca yakmak için ellerinden gelen suçluluklara, karalamalara ellerini bulaştırmış olanlar, dün başsağlığı dilerken birazcık gerçekten acı, utanç duymuş olsalardı hiç değilse toprağa verilmesi sürecinde gerekirse yuhalanmayı bile göze alarak törenlere katılabilme cesaretini gösterebilselerdi ya.
Hayır, hayır... Dünkü gündemlerinde önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan yerine gelebilecek, oğlu da içlerinde adaylarını gündeme taşımayı yeğlemişlerdi.