İnsan hakları duyarlılığının dünya ölçeğinde uyanışını tetiklediler. Önceki gün ülkemizde 81 ilde insan hakları zincirleri oluşturuldu. Amerikanın kendi topraklarında, İngiltere’de, Avrupa’nın tüm ülkelerini kapsar biçimde protesto eylemleri her yeni günde güçlenmiş olarak yineleniyor. Dünyanın diğer ülkelerindeki eylemlerin tetiklenmesi, güçlenmesi siyasal gündemlerin odağına oturuyor.
Dünya çapında ünlü sanatçıların desteklediği eylemlerin güçlenmesi ile saadet zincirlerine benzeyen yayılmalar yaşanıyor. Deprem tetiklemelerini anımsatan, dünya Yahudilerinin bile yaşanan gelişmelere ilişkin önyargılarını tepetaklak edici eylemler gündeme giriyor. Halen yaşanmakta olan gelişmelerin gerçekliğinde ise tersine örgütlenmelerin ağırlığı kolay kolay hafifleyeceğe benzemiyor.
Halen Trump-İsrail işbirliğinde, Katar’ın öncülüğünde, İslam dünyasının zengin petrol ülkelerinin yönetimleriyle birlikte, siyasi iktidarımızın da içinde olduğu örgütlü programlamada değişmiş bir şeyler gözlemlenemiyor. Trump hemen her yeni gün için yeni bir yolunu bulup Amerika’nın silahlanma gücü örgütlenmelerine dayalı yeni bir şovun yaratılmasında başroldeki yerini alıyor.
***
Dünya ülkelerinin iç siyasetlerine dönük kampanyaları elbette ayrıntıları ile izleyebilme şansımız olamıyor. Ancak ülkemizde iktidarların iç siyasete dönük kampanyalarda etkin rol üstlendikleri görüntüsünü vermeleri ile özünde çelişen, resmen katıldığı ilişkilerin tam tersini yürütüyor olmasını görmemezlikten gelmenin, artık iç politikaya dönük olarak bile inandırıcılığını yitirdiğini sokaklardaki protesto eylemlerine katılanların sloganlarından bile okumak çok kolay.
Söylemlerinde ideolojik olarak iktidarlarına, siyasal İslama en yakın örgütlenmelerin sloganlarının içerikleri bile, iktidarlarının resmi katılımlar içindeki izlenen siyasetleri ile tersine beklentilerle çelişiyor. Hamas’ın yanında olmak, o topraklarda yaşanan acılara nokta koydurmak çabaları ile söz konusu toprakların sonuç olarak sahiplerinden alınmak savaşımının veriliyor olması arasındaki uçurum birbirleriyle sırıtıyor.
Bu birbirinin zıddı gerçeklikte Avrupa ülkelerinde gün gün yükselen eylemciliğin içerik ile sonuç amaçlarını, Amerikan toprakları içindekiler de katılmak üzere, tüm dünyanın gerçek insan hakları savunucularının giderek öne çıkan, yükselmekte olan gücü çarpıcı, bir o kadar umut verici olarak gözlemlenebiliyor.
***
Dünya ölçeğinde uzun yıllardır insan haklarının değerleri ile tam çatışıyor olarak yükselmiş, ülkemiz gibi daha ağır ölçeklerde olmak üzere, en gelişmiş bilinen ülkeleri de kuşatmış, çoğunluğun yaşamlarını diplere çeken gelişmelere karşı, “Yetti gayri” anlamına gelen bir içten içe başkaldırı, uyanış gündeme girmiş gibi. Simgesel açlık, ölümle yüz yüze yaşamanın karşıtı tek çözüm olarak ülke topraklarını terk etmeye zorlananların kaderlerini değiştirmek üzere giderek yükselmekte olan sesleri yok sayabilir misiniz?
Çok uzun yıllardır unutturulmuş evrensel insan hakları değerleri üzerinden yükselen sesler, ülkeler arası işbirliği, dayanışmanın gücünün yükselmesi, haklara ihanetin yeniden suç olabilmesi savaşımının kazanması dileği ile...