Festival ilkyaz müjdecisi

12 Haziran 2019 Çarşamba

Bundan yirmi beş yıl kadar önce bir aile dostumuz şöyle demişti: “Ne yapalım bizim yazlığımız yok. Onun yerine haziran-temmuz aylarında İstanbul Festivalimiz var!” Açıkçası bu sohbeti pek saçma bulmuştum o zamanlar. Elmayla armudu karıştırıyor demiştim. Oysa şimdi, yıllar geçtikçe onu anlıyorum. İnsanlar haziran geldi mi, halılarını naftalinleyip, koltuklarına örtü serip, yazlığa giderlerdi. Yaz geldi demek taze bir duyguydu. Kıştan sonra uyanan doğa gibi, İstanbul’un ilkyazında tatlı bir heyecan yaşanıyordu. İstanbul Festivali de böylesine bir ilkyaz müjdecisi olmuştu. Yazlığa gidenler kaçırıyordu, oysa İstanbul’da kalanlar ne yapıp ne edip bütçelerinden bilet parası ayırarak, özenle giyinip festival programlarını izliyorlardı.
1971’den beri dünyanın en büyük şef, solist ve orkestraları ilk kez İstanbul’a geldiler, Aya İrini’de konser vermenin keyfini sürdüler. Aya İrini, ancak turistlere veya okullara gezi için açılırdı. Onun sahnesinde çalmak bir yana, içine girip konser dinlemek bile son derece gizemli bir maceraydı. Şakir Eczacıbaşı’nın dediği gibi Aya İrini yıllarca festivalin en önemli sponsoru oldu. Sonra İstanbul’un yeni konser mekânları keşfedildi, şimdi de sokakları, bahçeleri, kiliseleri, eski yapılarıyla, Galata Kulesi meydanından Kapalıçarşı’ya kadar bütün kent festivali yaşıyor.
Bu akşam 47. festivalin ikinci konseri var: Aya İrini, J.S.Bach, Vivaldi ve Handel gibi 18. yüzyıldan, Olgun barok dönemin üç büyük bestecisini konuk edecek. Koro müziği, insan sesi Aya İrini’de çok güzel tınlar. Zamana bağlı yorumlarıyla ünlü Berlin Erken Dönem Müzik Akademisi ve Rias Oda Korosu bizi Aydınlanma döneminin eşiğine taşıyacak.
Önümüzdeki bir hafta içinde her gece merakla beklediğim etkinlikler var: Yarın akşam Süreyya’da dört piyanoya uyarlanmış bir program küçük bir orkestra gibi tınlayacak. Bu çok özel dinletide Lazaradis, Vakarelis ve Katseris gibi ünlü Yunan piyanistleriyle, bizim Amerika’da yaşayan değerli piyanistimiz Zeynep Üçbaşaran da yer alıyor. Wagner’den Vivaldi’ye kimi bestecinin 4-piyano uyarlamalarını çalacaklar.
Berlin Rias Oda Korosu Süreyya Operası’nın sahnesinde ikinci bir konsere katılıyor ve Brahms’ın çok nadir çalınan güzelim Aşk Şarkılarını Ufuk-Bahar Dördüncü piyano ikilisiyle seslendiriyor. Bu konserin bir başka sürprizi ise Avrupa’da nice ödüller alan ünlü bestecimiz Zeynep Gedizlioğlu’nun bu festival için yazdığı 2-piyano yapıtı. Festivalin dünyaca ünlü iki ismi de gelecek haftanın konukları: Piyanist Yuja Wang ve çellist Daniel Müller Schott. Yuja, Lüksemburg Filarmoni, Daniel ise Tekfen Filarmoni eşliğinde Şostakoviç konçertoları çalacaklar. Galiba bu yılki festivalin en itibarlı bestecisi Şostakoviç!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları