İnönü ve Demokrasinin Gelişim Süreci
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

İnönü ve Demokrasinin Gelişim Süreci

25.12.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

İki dünya savaşını da yaşamış, ikinci Cumhurbaşkanı, CHP’nin lokomotif olduğu üç büyük devrimden ikincisi olan çok partili yaşama geçişe öncülük etmiş İsmet İnönü’nün bu özellikleri, AKP iktidarının ona saldırısı için yeterli nedenler olarak görülebilir. Osmanlı ordusu içinde Mustafa Kemal Atatürk’e inanmış çok az komutandan biri olan İnönü’nün, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 50 yıllık tarihinin tüm aşamalarında oynadığı rol, ikinci 50 yıl için de büyük önem taşıyor.
Hem Nutuk’ta hem de döneme tanıklık etmiş kişilerin anılarında Atatürk’ün çok partili yaşama geçiş için ciddi çabalar harcadığı ayrıntılarıyla kaleme alınmıştır. Bunu İnönü’nün başarmasında elbette Atatürk dönemindeki deneyimlerin büyük payı olmuştur. Ancak İnönü’nün 1938 sonrasında tek adamlığın gücünü kullanmak yerine çok partililiği tercih etmesi her şey bir yana siyasal ve kişisel bir olgunluktur.
14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerde CHP’nin yüzde 40, DP’nin yüzde 52 oy almasının ardından tahta bir bavulla Çankaya Köşkü’nü terk eden İnönü’nün, “Yenildiniz, ne diyorsunuz” sorusuna verdiği, “Çok partili yaşama geçtik, bu yenilgi benim en büyük zaferimdir” yanıtı o süreci özetlemektedir.

***

1950 seçimleri sonrasındaki muhalefet yaşamında İnönü’nün Meclis çatısı altında verdiği mücadele sadece partisel değildir. İnönü, aynı zamanda çok partili sistemin de gerçek anlamda yerleşmesi için çaba harcamıştır. Menderes yönetimiyle girdiği gergin diyalogların hiçbirinde çok partili sisteme geçişten duyduğu herhangi bir kırıklık hissedilmez. Tersine Menderes’i sık sık sorumluluğa ve sağduyuya çağırır.
DP’nin muhalefeti her yöntemi kullanarak susturmak ve etkisizleştirmek istediği yıllardaki bir Meclis diyaloğunda İnönü’nün Menderes’e yönelik şu sözü bugünü de selamlamaktadır:
“Biz tek adamlıktan çok partili sisteme geç-tik, siz çok partili sistemden tek adamlığa geçmek istiyorsunuz. Aramızdaki farkı bilelim...”

***

İnönü’nün anılarında Lozan anlaşmaları ayrı bir yer tutar. Türkiye’nin karşısındaki müzakere heyetinin başında olan Lord Curzon, Türklerin tam bağımsızlık, toprak bütünlüğü, uluslararası dünya ile eşit koşullarda ilişki gibi temel konularda ısrarlı olduğunu görünce, ileride Batı’nın Türkiye üzerinde kaybettiği ayrıcalıkların adım adım geri alınacağını, densiz bir özgüvenle ifade eder. İnönü o günleri 45 yıl sonra anımsarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı’ya karşı ekonomiden diplomasiye çok boyutlu bir bağımsızlık mücadelesi verdiğinin altını çizer.
İnönü’nün bugün de belleklerde olan sözlerinin başında ise namusluların da en az namussuzlar kadar cesur ve kararlı olmasına vurgu yapması gelir.
Tam da o günlerdeyiz.
AKP iktidarı Cumhuriyetin sadece ekonomik birikimlerini satmakla kalmadı, aynı zamanda saraya indirgenen uluslararası itibarını da sıfırladı.
Ölümünün 41. yılında İsmet İnönü’yü anarken yine onun deyimiyle bu Cumhuriyeti sokakta bulmadığımızı unutmamalıyız.
Cumhuriyetimizin tarihinde kadın-erkek herkese oy hakkının tanınması ve çok partili yaşama geçişin demokrasi tam olgunlaşmadan mı kararlaştırıldığı zaman zaman konuşulmuştur. Örneğin, Fransa oy eşitliğini şu koşula bağlamıştı:
Bir diploma sahibi olan ya da devlete vergi bağıyla bağlı olan kişiler oy kullanabilir.
Buna geçen yüzyılın başında Fransa nüfusunun büyük bölümü uymuyordu. O yüzden de oy kullanma hakkına nüfusun neredeyse yarısından azı sahipti.
Cumhuriyeti ve demokrasiyi kuranların bu ülke için en iyisini ve en ilerisini istediği 21. yüzyılın penceresinden daha net görünüyor.
Varsın AKP kıymetini bilmesin, hatta ağlamak için her şeyi yapsın, İnönü’nün de öncü rolünü oynadığı Cumhuriyet mirasımız bizim geleceğimizdir.

Yazarın Son Yazıları

Taht oyunları!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, son günlerde bazen konuşmuyor!

Devamını Oku
18.12.2025
Gülşah Durbay’ın bıraktığı iz...

Ne zaman, zamansız bir ölüm haberi alsam aklıma ilk Yunus Emre’nin dörtlüğü gelir...

Devamını Oku
17.12.2025
Denetim elemanları...

Gündemde asgari ücret var.

Devamını Oku
16.12.2025
Bebeerkil toplum!

TÜİK deyince aklımıza ilk enflasyon rakamları geliyor ama kurumun Türkiye’nin her alandaki verilerini derleyip toparlamak, bunları “bilgi” haline getirmek gibi önemli bir işlevi var.

Devamını Oku
13.12.2025
Trumpizm: Önce Amerika!

ABD’nin yeni strateji belgesi yayımlandı.

Devamını Oku
11.12.2025
Denk bütçe!

2026 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlamasıyla ekonomi hak ettiği gündem önceliğini bir nebze kazandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Suriye’nin bir yılı!

Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 8 Aralık 2024’te Şara ve beraberindekiler Halep’ten çıktıkları engelsiz yolculukla Şam’a vardılar. Havaya sıktıkları zafer kurşunları Esad güçlerine sıktıklarından çok daha fazlaydı.

Devamını Oku
09.12.2025
Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025