Miyase İlknur

Siyasetin finansmanı

16 Mart 2024 Cumartesi

Seçimlere iki hafta kala projeler yerine, siyasetçilerin malını, mülkünü, CHP’nin İstanbul il binası alımı sırasında gerçekleştirilen gizli kayıtları konuşuyoruz.

Konuşmalıyız elbette. Ama hayli geç kalınmış bir tartışmanın yanında herkes kendi defosunun değil rakibinin defosu üzerinden tartışmayı yürütüyor.

Siyasetin finansmanının şeffaflığını, etik kurallarını uzun uzun tartışıp bunu genel bir kabul olarak herkesin hassasiyetle onaylayacağı kurallar manzumesi haline getirmek zorundayız.

Avrupa’da havayollarında çok uçmaktan kaynaklı milleri özel seyahatinde kullandığı için politikacılar istifaya zorlanırken bizde karapara aklamaktan sanık Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağını kullananlar bırakın yasal incelemeyi ayıplanmıyor bile.

Sedat Peker’in bizzat ağzından aylık 10 bin dolar maaşa bağladığı milletvekilinin, basın ve muhalefetin bütün ısrarlı sorularına rağmen, hakkında hiçbir araştırma yapılmaması sadece bize özgü bir durum.

DP döneminde içişleri bakanlığı yapan Halil İbrahim Özyörük karısını Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait arabayla semt pazarına gönderdiği ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kaldığı o günlerden bırakın bakan eş ve çocuklarını, Diyanet İşleri başkanının eşine resmi araç tahsis edilmesini bile yadırgamayan günlere geldik.

AKP’nin Ankara adayı Turgut Altınok, mal varlığını açıklamak yerine “Mülk Allah’ındır biz emanetçiyiz” deyip geçiştiriyor. Valla o malları bana devretsin biraz da ben emanette tutayım, diyeceğim ama devretmez ki...

CHP il binasının alınmasında yasal açıdan suç olmayabilir ama siyaset etiği anlamında hoş olmayan yöntemle yapıldığı aşikâr. Günlerdir bunu diline dolayan AKP’nin kendi il binasının alınış şeklini de tartışırsak bin anlamı var.

AKP, Sütlüce’deki il binasını nasıl ve kimden edindi bir de buna bakalım mı?

Kazlıçeşme’ye kazulet gibi dikilen ve hakkında yıkım kararı olmasına rağmen yıllardır yıkılamayan iki kulenin sahibi Mesut Toprak, Sütlüce’de SİT arazisine otel dikmenin yolunu açan AKP’ye teşekkürlerini o alanın içine bir de AKP il binası yapıp hediye ederek ödemedi mi?

AKP o il binasını cumhurbaşkanı ile kirve olan Mesut Toprak’tan kaç paraya satın aldı, ödemeyi neyle yaptı? Açıklasalar da öğrensek.

AİDAT NEYMİŞ Kİ?

Sadece AKP ve CHP değil bütün partilerin, bağışları, mal edinimleri, harcamaları mercek altına alınmalı. Bakıyorsun yeni parti kurulmuş, devasa bir genel merkez ve il binaları tutuyorlar. Kiralık bile olsa büyük bir maliyet. Bizde parti aidatı ödeme ya da toplama alışkanlığı olmadığı biliniyor. Batı’da partilerin ve derneklerin en önemli gelir kaynağı aidat ödemeleri olurken bizde kaynağı belirsiz yüklü bağışlar oluyor nedense.

Diyeceksiniz ki Hazine’den aldıkları milyonluk yardımlar da var. Doğru Hazine yardımları da az buz değil. Ama seçim harcamalarına, ağırlama ve ulaşım giderlerine baktığınızda bu paraların yetmeyeceğini çocuk bile bilir.

Genelde ve yerelde iktidar olan ya da iktidar olmaya aday partilere müteahhitlerin, sermaye sahiplerinin yatırım amaçlı yüklü bağışlar yaptığı cümlenin malumu. Bunların yaptığı ödemelere makbuz kesilmez. Onlar da kesilmesini istemezler zaten.

Bir başka gelir kaynağı belediyelerdir. Bunu iktidardan muhalefete bütün partiler kullanır. Hangi partiye ait olursa olsun belediyelerin kültür faaliyetleri ile ağaç ve çiçek alımlarının niye bu kadar yüklü olduğunun bir nedeni de budur. Şu kadar milyon ağaç aldım der, git say sayabilirsen o kadar milyon ağaç ya da çiçeği.

O nedenle siyasetin finansmanını sorgulamak, şeffaflığını ölçmek için toplum olarak bu duruma toplam olarak el koymalıyız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aldı sazı Erdoğan 27 Nisan 2024
Kelle İsterük! 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları