Yeni dönemin casuslarıyla kıyaslandığında eski casuslara acımamak elde değil. Onlar Soğuk Savaş döneminde düşman memleketlerde ölümle burun buruna mesleklerini icra ederken şimdinin casusları ofislerinden dışarı çıkmadan ekran başında tuşlarla bu işleri yapıyor.
Türkiye bir haftadan beri casusluk iddiasıyla açılan bir soruşturmayı tartışıyor. Bu casusluk iddiasının merkezinde Hüseyin Gün diye karanlık mı karanlık bir adam var. Bulaşmadığı istihbarat örgütü yok. FETÖ ile iltisaklı bu kişiden daha da karanlık olanı Mami diye hitap ettiği kendisine göre manevi annesi olan Seher Alaçam. Kadın belediyede memurluktan lady’liğe yükselmiş ve hayır kurumu gibi çalışmış. Bu iki kişinin ilişkileri ve geçmişi incelemeye değer. İddia edilen suçları işlemiş oldukları da kuvvetle muhtemel. Ancak ortaya saçılan yazışmalardan ve etkin pişmanlık ifadelerinden görünen o ki buradan Ekrem İmamoğlu ile Merdan Yanardağ adına bir casusluk faaliyeti çıkmaz. Eldeki mevcut verilerle İmamoğlu ile Yanardağ’ın casusluk faaliyetine iştirak ettiğine dair kamuoyunda bir algı da oluşmaz.
Daha ortada iddianame bile hazırlanmamışken Tele1’e kayyum atanması mülkiyet gaspından başka bir şey değildir. Peki Yanardağ beraat ederse ne olacak?
Hüseyin Gün’ün şifreli yazıştığı Bluestar 81 Necati rumuzunu kullanan kişinin Necati Özkan olduğu iddia ediliyor. Necati Özkan ise bunu yalanlıyor. Bunu kanıtlamak çok da zor olmasa gerek. Kanıtlanmasından sonra konuşulacak bir konu.
İddia edilen suç ne?
İstanbul halkının verilerine izinleri dışında erişilmesi ve bunun dış ülkelere sızdırılması.
Bu suç mudur?
Elbette suçtur. Hatta bırakın başka ülkelere servis edilmesi iznimiz dışında bize ait her türlü veriye ulaşmak bile suçtur.
Ama merak ettiğimiz bu casus denen Hüseyin Gün’ün sattığı verileri kim ne etsin. Zaten bizdeki veriler mezata çıkalı epey oldu.
KAMU KURUMLARI CASUS MU?
Bu konuda ülkemizin çok hassas olduğu kanısında değilim şahsen. Uyduruk bir suikast senaryosuyla Kozmik Oda’daki verilerin kopyalanması emrini vermek casusluk değil de nedir? Malum; Kozmik Oda’da kopyalanan mahrem veriler, FETÖ’cü savcılar tarafından bir flash bellekle yurtdışına çıkarılıp çoktan Almanya, Amerika, İngiltere ve İsrail’e servis edildi.
Kişisel verilere gizlice ulaşmak ve bu yazılımları da İsrail’den satın alan pek çok kamu kurumu var. Biz veri güvenliğimizi yitireli hayli oldu. Geçtiğimiz günlerde tutuklanan Cihan Ekşioğlu ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın oğlu Halit Fidan’ın MİT’e sattığı yazılımla bütün sosyal medya ve WhatsApp yazışmalarımıza erişim sağlayan yazılım nerede üretildi ki?
Toronto Üniversitesi Citizen Lab kayıtlarına göre en çok enfekte olan cihazın bulunduğu 6 ülke içerisindeyiz. Türk Telekom Avrupa ve Amerika’da protestolara neden olan Finfisher/ Phorm uygulamasınden ne farkı var yapılanın?
TRT’nin, tüm mobil uygulamalarının arka planında kullanıcıların cep telefonlarına, tabletlerine kişisel veri yazılımı yükleyen yazılımı satın aldığı İsrailli Appsflyer firması ile çalışması casusluğun dik âlâsı.
Elbette İBB verileri dışarı sızdırmışsa veya satmışsa sorumlular hakkında yasal işlem yapılsın. Ama benzer şekilde davranan kamu kurumları için de aynı işlem yapılsın.
Ha bundan bir casusluk çıkar mı?
Şu anki verilerle hayli zorlama. İddianamede somut deliller çıkarsa ancak ikna olunur.
HAKAN FİDAN'IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

