Örgütlü vicdansızlık, örgütsüz vicdan
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Örgütlü vicdansızlık, örgütsüz vicdan

08.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Vicdanlılık vicdansızlık, ahlâklılık ahlâksızlık, haklılık haksızlık, iyilik kötülük gibi kişisel yaşam alanlarında belirleyici olan kavramların, toplumsal yaşam alanlarında, örneğin devletler arası ilişkilerde, çoğu kez sözel olma ötesinde pek fazla önemi ve anlamı yoktur.
Yazıyı tasarlarken düşünmediğim bir örnekle başlayayım.
Suç ve Ceza”nın kahramanı cinayetini tasarlarken Napolyon’un yol açtığı ölümleri göz önünde bulunduruyordu.
Onca ölüme neden olan Napolyon katil değil özgürlük kahramanı sayıldığına göre, o da parasını insanlara iyilik amacıyla harcamak için tefeci kocakarıyı neden öldürmesindi?
Cinayeti işledi, fakat bir zaman sonra vicdanının suçlamasından kurtulamadı.
Dostoyevski, kahramanının kişiliğinde (ve yanılgısında) böylece, vicdan kavramının toplumsal alandan çok kişisel alanda geçerli olduğunu göstermiş oluyor...

***

Başlamışken Napolyon örneğiyle sürdüreyim.
Bu kez “Sefiller”in bir bölümünde Hugo, Napolyon konusunda, anımsadığımca ve yaklaşık olarak şöyle demekteydi:
Bu kez artık kaybedecekti... Çünkü kader daha fazlasına izin veremezdi...
Burada da, etkisinin kişisel yaşamda olduğunu düşündüğüm vicdan kavramının, toplumsal alanda da belli bir yerden sonra geçerli olduğunu dile getiren yazar önsezisiyle karşılaşmış oluyoruz...
Bu kadarına, kötülüğün her türlüsünün kişisel ilişkilerde de toplumsal yaşamda da eninde sonunda yenilgiye uğrayacağına itirazım yok...
Yaşamın akışı, iyilik gereksinimi onu alt edecektir.
Fakat nasıl, ne zaman ve ne pahasına?
Toplumsal ilişkiler alanındaki vicdansızlıkların yenilgiye uğratılmasında işi kadere mi bırakacağız?
Örgütlülük, örgüt, örgütlenme kavramları burada karşımıza çıkıyor.

***

Yüksek Seçim Kurulu adlı kuruluş, bu satırları yazmakta olduğum pazartesi gecesi adaletsiz bir karar verdi.
Adalet kavramı da, tıpkı yazının girişinde sıraladığım kavramlar gibi, kişisel yaşam ilişkilerinde elle tutulur bir gerçekliktir.
Adaletsiz davranan kişiyi suçlar, gerekirse onunla ilişkiyi keser, cezalandırılmasını sağlamaya çalışırız.
Toplumsal ilişkilerde ise, erkler ayrılığı ilkesi ne ölçüde yürürlükte olursa olsun, adalet kavramı ve kurumları iktidar olgusundan tümüyle bağımsız olamaz.
Çünkü önünde sonunda bir “üstyapı” kurumudur.
Adaletin halkın adaleti olması, halkın örgütlenme düzeyi ölçüsünde gerçeklik kazanır.
Halkın (vicdanın) örgütlü olmadığı ya da yeterince örgütlü olmadığı toplumlarda, vicdan, adalet, haklılık, iyilik vb. kavramların vicdansızlıkla, adaletsizlikle, kötülükle savaşımda kazanacağı başarı sınırlıdır.

***

Örgütlü vicdansızlık” sınıfsal bir örgütlenmedir.
Devlet erkini ele geçirip kendisi devlet olduğunda örgütlülüğün en yüksek aşamasına ulaşmış demektir.
Onun bütünüyle yenilgiye uğratılması için vicdanın da toplumsal, sınıfsal örgütlenmesi gerekir.
Bizde bu konuda yeterince kavranılamayan şey öyle sanıyorum ki, örgütün partiden ibaret sanılıyor olmasıdır.
Konumuz vicdanın toplumsal örgütlenmesi ise böyle bir örgütlülüğün asıl unsurları, işçiler, köylüler, küçük esnaf ve az gelirli memurlar başta olmak üzere, emekçi kitlelerin sınıfsal, sendikal örgütlenmeleridir.
Parti bu örgütlenmelerin kendisi değil bir üst kurumu, denebilir ki toparlayıcı, yönlendirici, birleştirici üst aklıdır...
Tek başına partili olmak, bir partiyi desteklemek, örgütlü olmaya yeterli sayılamaz.
Sınıfsal anlamıyla örgütsel altyapısı güçlü olmayan (gücünü sendikalardan, meslek örgütlerinden almayan) bir partinin yönlendireceği kitlesel hareketlerin sürekli bir etkisi olamayacağı da, görülen, bilinen bir gerçekliktir.
Örgütlü vicdansızlık”la “örgütsüz vicdan” arasındaki kavgada sorunlar, belirsizlikler, düş kırıklıkları buralardadır...
Buna karşın ve yine de, ülkemiz (yaklaşık iki yüzyıldır!) nice sıkıntılara, baskılara, engellemelere ve kıyımlara rağmen, vicdanın hem sınıfsal hem partisel örgütlenmesi anlamında küçümsenemeyecek yol almıştır ve almaktadır...
Vicdan, örgütlü vicdansızlığa karşı örgütlenebildiği ölçüde, farklı toplumsal sınıflardan ve çevrelerden kişiler ve örgütler de, hem kişisel ve genel vicdan ölçülerine hem de güç dengelerine göre konumlarını belirleyecektir...  

Yazarın Son Yazıları

Barbarlar

İzlenebilecek bir film arayışında TV kanallarında gezinirken Güney Afrikalı-Avusturyalı romancı John Maxwell Coetzee’nin aynı adlı romanından sinemaya aktarılmış “Barbarları Beklerken”e rastladım.

Devamını Oku
10.12.2025
Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025
İyileşirken (2)

İyileşirken (2)

Devamını Oku
12.03.2025