Türk Türkçe Türkiye
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Türk Türkçe Türkiye

10.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur? Türk sözcüğü neden ve neye göre, sadece bir etnisitenin adı değil, ulusal kimliğin adı olmuştur? Türkçe nasıl bir dildir ve Türkiye Türkçesi nasıl oluşmuştur, ne gibi özelliklere sahiptir? Türkiye adı nereden çıktı, gökten mi düştü, yoksa Cumhuriyeti kuranların keyiflerine göre uydurulmuş bir sözcük müdür?

Türk etnik kimliği son zamanlarda yapıldığı gibi sadece ve bir tek Türkiye’yi oluşturan kimliklerden herhangi biri olmaya indirgendiğinde, yine son zamanlarda yapıldığı gibi çok haklı olarak ülkenin adı da sorgulanacak, yanı sıra da Türkçe (ve Türkiye Türkçesi) cahilce tartışma ve yorumların konusu olacaktır.

***

İnternetin ilgili kanallarında Türkler hakkında ve Türk sözcüğü konusunda özetle şunlar yazıyor: Türk adının bilim çevrelerince kabul edilen ilk kullanımı 1. yüzyılda Pomponius Mela ve Plinius adlı Romalı tarihçilerce kaydedilmiştir. Azak’ın doğusunda yaşayan insanlar Turcae/Tyrcae adı ile kayda geçmiştir.

“Türk” adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez 8. yüzyılda Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları’nda geçmektedir. “Türk” adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmi devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir. Göktürkler, sadece devletlerini değil kendilerini de “Türk” diye tanımlayan ilk topluluktur.

Dünyadaki 13. en büyük etnik grup olarak kabul edilen Türkler, Orta Asya’dan gelerek 11. yüzyılda Selçuklu fetihleriyle Anadolu’ya yerleşmeye başladılar. Sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun, birkaç yüzyıl boyunca Batı Asya, Güneydoğu Avrupa ve Kuzey Afrika’da yayıldığı bölgelere zamanla Türkler yerleşti.

***

“Ural-Altay dil ailesi Altay kolundan, bugün Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Kıbrıs gibi bölgelerde resmi dil statüsüne sahip” Türkiye Türkçesinin beni en çok şaşırtan özelliği, Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihli o eşsiz dil fermanı dışında Türkçe konuşulması konusunda zorlayıcı sayılabilecek hiçbir yasa, genelge vb. olmamasına, tersine Osmanlı sarayının Arapça-Farsça hayranlığına rağmen, Türkçenin yüzyıllardır varlığını sürdürerek Cumhuriyet Türkiye’sine kadar gelebilmesi, sonrasında da bugün dünyanın en büyük kültür dilleri arasında yerini alabilmesidir... Bu başarının nedenleri bana göre dilin özlülük, akıcılık gibi özelliklerinin yani sıra, o dili konuşan halkın yaratıcı, kurucu, öncü kimliğidir... En zor ve yeni felsefi, bilimsel metinleri ifade etmeye yetenekli günümüz Türkiye Türkçesi ise Cumhuriyetin az öncesinden bugünlere kadar çağdaş dünya edebiyatının en seçkin kollarından birinin dilidir...

***

Ülkemizin adı konusunda bir kez daha internet kaynaklarına (tarihe) başvuralım:

“Türkiye ile aynı anlama gelen belki de ilk sözcük Çin kaynaklarında ‘tiele’ veya ‘tu-jue’ olarak geçer. İsim, Çinliler tarafından Orta Asya’daki Altay Dağlarının güneyinde yaşayan Türk halkına milattan önce 177 civarında verilmiştir.(...) Yunanca, Tourkia ismi (Yunanca: Τουρκία) ilk defa Bizans imparatoru ve rahip VII. Konstantinos Porfirogennetos’un yazdığı De Administrando Imperio kitabında geçmektedir... (...) 19. yüzyıldan önceki İngilizce kaynaklarda Turkey, Turkish Empire ve Ottoman Turkey şeklindeki kullanımlara da rastlanır. Uluslararası antlaşmalarda devlet hem Osmanlı hem de Türkiye ismini resmi olarak kullanmaktaydı (...Sultan Abdülmecit 1856 Paris Anlaşması’nda ülkenin adını Türkistan olarak belirtir, aynı uygulamayı II. Abdülhamit 1879 Berlin Anlaşması’nda devam ettirir. V. Mehmet’e kadar devam eden bu uygulama zamanla yerini Türkiye ismine bırakmaya başlar. 1918 Mondros ve 1920 Sevr antlaşmalarında artık Türkiye adı geçmeye başlar. Batı Avrupa’da ise Osmanlı İmparatorluğu (Ottoman Empire) ve Türkiye (Turkey) olmak üzere iki isim birbirinin yerine resmi olarak kullanıldı. ‘Türkiye’ adı, hem resmi hem de resmi olmayan ortamlarda gitgide daha çok yaygınlaştı. Bu ikilem, Ankara merkezli yeni kurulan Türk hükûmetinin Türkiye’yi ülkenin resmi adı olarak seçtiği 1920-1923 yıllarında sona erdi.”

***

Türk, Türkçe ve Türkiye’nin (genellikle cahil) karşıtlarına bilmiyorum bu kadarı yeterli mi? 

İlgili Konular: #türkiye #tarih

Yazarın Son Yazıları

Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025
İyileşirken (2)

İyileşirken (2)

Devamını Oku
12.03.2025
Edip Akbayram’ı yaşamak

Edip Akbayram’ı yaşamak

Devamını Oku
06.03.2025