Yürümenin dayanılmaz hafifliği
Elçin Poyrazlar
Son Köşe Yazıları

Yürümenin dayanılmaz hafifliği

09.05.2020 16:59
Güncellenme:
Takip Et:


İspanya’da karantina altındaki hayatımıza çok tanıdık bir yenilik eklendi. İki aylık sıkı karantina kuralları biraz gevşetilince günlük yürüyüşe çıkma hakkı tanındı bize. 1 saat içinde en fazla 1 kilometre çapında adım atabilir, sokakların ve açık havanın tadını çıkarabiliriz. Ama mutlak bir serbestlik içinde değil. Yürüyüşler için gün vardiyalara bölündü. Yetişkinler sabah ve akşam saatleri diliminde, yaşlılar onlardan önce, çocuklar ise aileleriyle öğleden sonra çıkabilecek. Maskeler yüzümüzde, eldivenler elimizde, virüs mesafesini koruyarak, çok yakından geçen olursa sırtımızı dönerek yürüyeceğiz. Aynı aileden iki kişinin yürümesine bile izin verilmediği sıkıyönetim dönemi ‘aşamalı normalleşme’ etabına geçince Madrid sokaklarını çiftler, koşucular, sokakta olabilme özgürlüğünü özlemiş olanlar doldurdu. İzinin başladığı gün göreceli sakin mahallemizin ana caddesinin adeta bir panayır yerine dönmesine neden şaşırdım bilmiyorum. 

***


Oysa ki yürümenin kafa açıcı, sakinleştirici, çözücü etkilerini bir yazar olarak yakından tanıyorum. Kafamı kurcalayan bir şey mi var, romanda bir yerde takılıp kaldım mı, bir sonraki yazı için fikir mi arıyorum, kendimi sokağa vurunca inatçı problem yaprak yaprak açılıyor önümde. Latince’de yürümenin önemi ‘Solvitur Ambulando’ deyişiyle tanımlanır; ’Yürüdükçe çözülür’. Yapılan araştırmalar da yürümenin yaratıcılığı artırdığını, problem çözme yeteneklerini geliştirdiği savını destekliyor.


Meğer yürümek ne büyük bir özgürlükmüş. Ellerin cebinde, gözün önünde ya da geçtiğin evlerin pencerelerinde, başkalarının hayatlarına üç saniyelik bakışlar atarak, sokağın başındaki ağacın ismini hatırlamaya çalışarak, yanından geçen çiftin hala aşık olup olmadığını düşünerek, asfaltın çatlağından fırlayan sarı yaban çiçeğine basmamak için hafifçe sekerek, gereksizce yanan trafik lambalarını kaale almayarak, bir ayağın ötekinin önüne geçerken bedeninin ritmine kendini bırakarak, bazen tempolu bazen sallanarak yürümek ne güzelmiş. 

***

Ne basit, ne önemli, ne temel bir ihtiyaçmış. Kapandığımız kişisel hapislerimizden çıkıp diğer virüs mahkumlarını sokakta görüp başımızı hafifçe eğip selam vermek, dayanışma içinde gülümsemek, kurtuluş için birlikte ümit etmek, medeniyetin bizi diri tutacağına inanmak, bunları yürürken yapmak ne tatlı mutlulukmuş. Rus asıllı Fransız ressam March Chagall’ın ‘La Promenade’ (Gezinti) isimli tablosu ressamın kendisi ve eşiyle gezintisini tasvir eder. Eşi Bella uzun elbisesinin içinde Chagall’ın elini tutarak havalanmış, ipekten ince bir şal gibi gökyüzünde dalgalanır. Çiftin yaptığı yürüyüşte aşk ve mutluluğun hafifliğinin resmini görürsünüz. Charles Dickens, Virginia Woolf, Henry David Thoreau, William Wordsworth gibi büyük yazarlar yürümeden yazamazlar. Ben onlara yürür-yazar diyorum…Wordsworth yağmurlu İngiltere’nin tepeleri, nehir kıyıları, meralarında şiirinde anlattığı gibi ‘Bir bulut gibi yalnız gezdiğini’ düşünmüş olabilir. Dokunamasak da insan sıcaklığını hissetmek isteyen biz talihsiz karantina sakinleri, İspanyol güneşinin altında küme küme bulutlar gibi hafifleyerek, yürümek istiyoruz. 


Yazarın Son Yazıları

31 Mart’ın küresel yankısı

31 Mart’ın küresel yankısı

Devamını Oku
05.04.2024
Taliban’ın Batı’yla cihadı

Taliban’ın Batı’yla cihadı

Devamını Oku
29.03.2024
ABD’nin TikTok’la savaşı

ABD’nin TikTok’la savaşı

Devamını Oku
22.03.2024
Dünya bu sorunun yanıtını arıyor

Kate Middleton nerede?

Devamını Oku
15.03.2024
Işık hızında feminizm

Işık hızında feminizm

Devamını Oku
08.03.2024
Tüp bebek ve politika

Tüp bebek ve politika

Devamını Oku
01.03.2024
Ortadoğu’dan notlar

Ortadoğu’dan notlar

Devamını Oku
23.02.2024
Avrupa’nın NATO’su

Avrupa’nın NATO’su

Devamını Oku
16.02.2024
Donald Trump 2.0

Donald Trump 2.0

Devamını Oku
09.02.2024
Nazi selamı (12 Ocak 2024)

Nazi selamı

Devamını Oku
12.01.2024
Dünyanın süper seçim yılı: 2024

Dünyanın süper seçim yılı: 2024

Devamını Oku
05.01.2024
İran’da kadına nefes yok

İran’da kadına nefes yok

Devamını Oku
22.12.2023
‘AB bizi ne yapsın?’

‘AB bizi ne yapsın?’

Devamını Oku
15.12.2023
Kral, aslan, deli

Kral, aslan, deli

Devamını Oku
24.11.2023
Endişeli Muhafazakârlar

Endişeli Muhafazakârlar

Devamını Oku
17.11.2023
Soykırım, savaş suçu, barbarlık...

Soykırım, savaş suçu, barbarlık...

Devamını Oku
03.11.2023
Garantör

Garantör

Devamını Oku
20.10.2023
'Aile arasında'

'Aile arasında'

Devamını Oku
18.10.2023
Türkiye’nin Ortadoğu misyonu

Türkiye’nin Ortadoğu misyonu

Devamını Oku
13.10.2023
Savaşa hoş geldiniz

Savaşa hoş geldiniz

Devamını Oku
10.10.2023
Diktatörler ve silahlar

Diktatörler ve silahlar

Devamını Oku
06.10.2023
‘The Terrorist’

‘The Terrorist’

Devamını Oku
05.10.2023
Menendez’in altınları

Menendez’in altınları

Devamını Oku
29.09.2023
İkinciyiz ama sondan!

Türkiye’nin LGBTİ+ politikası

Devamını Oku
08.09.2023
Dans ve devrim

Dans ve devrim

Devamını Oku
01.09.2023
İngiltere’nin ‘yüzen hapishanesi’

İngiltere’nin ‘yüzen hapishanesi’

Devamını Oku
18.08.2023
Trump ABD’ye karşı

Trump ABD’ye karşı

Devamını Oku
04.08.2023
Çin’in kayıp dışişleri bakanı

Çin’in kayıp dışişleri bakanı

Devamını Oku
28.07.2023
AB ile sıfır noktasına doğru

AB ile sıfır noktasına doğru

Devamını Oku
21.07.2023
Dış politika dümeni

Dış politika dümeni

Devamını Oku
14.07.2023
Afganistan: Kadınların zindanı

Afganistan: Kadınların zindanı

Devamını Oku
07.07.2023
ABD ile İsveç takası

ABD ile İsveç takası

Devamını Oku
23.06.2023
Kavimler Göçü

Kavimler Göçü

Devamını Oku
16.06.2023
Kosova tedirginliği

Kosova tedirginliği

Devamını Oku
09.06.2023
Avrupa’nın al-ver devleti

Avrupa’nın al-ver devleti

Devamını Oku
02.06.2023
Bu daha başlangıç…

Bu daha başlangıç…

Devamını Oku
22.05.2023
Batı’nın merak ettiği

Batı’nın merak ettiği

Devamını Oku
05.05.2023
Bir hayalim var

Bir hayalim var

Devamını Oku
01.05.2023
O esnada dünyada…

O esnada dünyada…

Devamını Oku
28.04.2023
En basit seçim

En basit seçim

Devamını Oku
26.04.2023