Erdoğan-Biden görüşmesinin değerlendirilmesi

Erdoğan-Biden görüşmesinin değerlendirilmesi

02.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım, iktidarın dış politikayı da iç politika aracı olarak kullandığını ve sonuçları genellikle çarpıttığını biliyoruz.

Ayrıca yine iktidarın, pandemide yapılan yardımlar ve enflasyon ile milli gelir ilişkisi gibi sayılara dayalı gerçekleri bile tam tersine çevirerek kamuoyuna aktardığını da görüyoruz.

Üstelik bir de iktidarın beğenmediği haberlere mahkemeler tarafından erişim engeli getirildiğini, hatta erişim engeli haberlerine bile erişim engeli getirdiğini yaşayarak öğreniyoruz.

Bütün bu nedenlerden dolayı Erdoğan-Biden görüşmesinin sonuçlarını nesnel olarak değerlendirmek zor.

Ben bu nedenle www.kongar.org adresindeki internet sitemdeki dünkü yazımda Cumhurbaşkanlığı ve Beyaz Saray açıklamalarıyla, Erdoğan’ın sonradan söylediklerini (eksik de olsa), nesnel belgeler olarak yayımladım ve yorumu bugüne bıraktım.

***

Her iki tarafın resmi açıklamalarına göre toplantıda ele alınan konular ve sonuçlar şunlar:

1) İkili ilişkiler için ortak bir komisyonun kurulması. Konuya herhangi bir çözüm üretilemediğinin yani bir sonuç alınamadığının ifadesidir.

2) Türkiye’ye NATO bağlamında teşekkür. Türkiye’nin Afganistan’daki görevi ve Müslüman sığınmacıları alması Batı tarafından alkışlanıyor. Zaten Erdoğan’ın elindeki en önemli koz da bu.

3) Suriye, Afganistan, Libya, Doğu Akdeniz, Güney Kafkasya konuları. Bu konularda Türkiye ve ABD arasında önemli anlaşmazlıklar var. Bu konularda hiçbir sonuç yok.

4) S-400’lerin satın alınmasına ABD ısrarlı protestosu. Türkiye boyun eğdi mi bilinmiyor.

5) Biden’ın Türkiye’deki Barış ve Refah için, Demokratik Rejime, İnsan Haklarına, Hukuk Devleti’ne vurgu ve uyarı yapması. Erdoğan’ın buna ne karşılık verdiği de bilinmiyor.

6) İklim değişikliği konusu. Bu konuda Türkiye tam anlamıyla geriledi. İklim fonlarından yararlanmak için Paris İklim Anlaşması’nı kalkınma konusunda özel imtiyazlar içeren “gelişmekte olan ülke” olduğu vurgusuyla onaylayan Türkiye, Glasgow’daki iklim zirvesi öncesinde bu talebinden vazgeçti.

7) F-35 ve F-16 konuları. Erdoğan bu konularda F-35’ler için ödenen 1.4 milyar doların karşılığı olarak F-16 uçakları ve bu uçakların yazılımlarının yenilenme paketlerinin verilmesini istiyor.

Erdoğan, 17 Ekim’de yaptığı açıklamada, ABD’nin Türkiye’nin F-35’ler için yaptığı ödemenin karşılığında F-16’lar vermeyi teklif ettiğini söyledi:

Erdoğan, “Bu konu F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. 1 milyar 400 milyon dolar F-35’ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Ve bu ödemeler karşısında ABD’nin böyle bir teklifi söz konusu oldu” dedi.

Bunun üzerine, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, derhal bu ifadeye karşı bir demeç verdi:

“ABD, Türkiye’nin F-16 talebine ilişkin herhangi bir finansman teklifi yapmadı” dedi.

Bu arada uluslararası medyada 11 ABD Temsilciler Meclisi üyesinin F-16’lar hakkında Biden’a ve Blinken’e mektup yolladıkları belirtildi.

Aralarında hem Demokrat hem Cumhuriyetçi Parti’den isimlerin yer aldığı üyeler mektupta, Amerikan Kongresi’nin F-16 satışını engelleyeceğinden emin olduklarını söyledi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eylül ayında Türkiye’nin Rusya’dan ikinci parti S-400 füze savunma sistemi satın alacağını duyurması sonrası, ABD’de üretilmiş savaş uçaklarını bize düşmanmışız gibi davranan bir müttefiğe satarak ulusal güvenliğimizi tehlikeye atamayız.”

Özetle: F-16’lar konusunda Biden’ın olumlu tavır gösterip göstermediği bir yana, böyle bir tavra sahip de olsa yetkisi yok. Yetki Kongre’de.

Nitekim, bunu Erdoğan’a da ifade ettiği, Erdoğan’ın F-35 ödemesi karşılığında F-16 verilmesi konusundaki şu sözlerinden de belli oluyor:

“Ben Sayın Biden’ın olumlu yaklaşımını gördüğüm gibi, tabii olayın bir diğer boyutu da malum, Temsilciler Meclisi olsun, Senato olsun, bunlar.

Dedik ki artık, ‘Her iki tarafta da sizin ağırlığınız var, biz sizden gerekli, bu noktada ihtimamı bekliyoruz’.”

***

Sevgili okurlarım, bilgiler, belgeler böyle:

Görüşme hezimet mi, yenilgi mi, başarı mı; Biden ile bir fotoğraf vermek uğruna böyle bir görüşme yapmak nasıl bir sonuç verdi?

Karar sizin!

Yazarın Son Yazıları

CHP’nin ‘süreç’ açmazı

İmralı Heyeti olan DEM Parti yöneticileri, İmralı temaslarını anlatmak ve yeniden oraya gitmeden önce CHP’nin görüşlerini almak için Özgür Özel’le görüştü.

Devamını Oku
23.12.2025
‘Sürecin’ tarihi ve bugünü

“Sürecin bugününü” doğru değerlendirebilmek için terör örgütü PKK’nin ve İktidarla olan ilişkilerinin tarihine bakalım...

Devamını Oku
21.12.2025
İktidarın, PKK ve DEM çıkmazı

Emperyalizm, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve bölgeyi daha kesin olarak kontrol edebilmek için Ortadoğu’da, Irak’la birlikte, Suriye’yi de kapsayan bir Kürt Devleti kurulmasını dayatıyor...

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürkçülük, Marksizm ve Ataol Behramoğlu

Okan Toygar’ın “HAYATIMIZ GÜZELDİR, Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” adlı nehir söyleşisi, Tekin Yayınevi tarafından yayımlandı.

Devamını Oku
18.12.2025
On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Devamını Oku
16.12.2025
Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025