Türkiye Profesyonel Futbol Ligi’nin kurulduğu günden bu yana en heyecansız ve tartışmalı sezonu başlıyor. Futbolun en sadık destekleyicileri olan taraftarlar keyifsiz. Takımlarının geleceğinin ne olacağını bilmedikleri gibi yeni sezonun sonuçlarına ilişkin güvensizlikleri de var. Ucu açık bir yargılama sürecinde bırakın mahkeme kararını, savcılık iddianamesinin bile ne zaman mahkemeye sunulacağı meçhul. Futbolcusundan antrenörüne, yöneticisinden kulüp başkanına kadar kimse süregelen şike ve teşvik soruşturmalarının sonucundan emin değil. Türk futbolunun üzerine çöken bu ağır gölge her gün artarak devam ediyorken yerine neyin konacağına ya da nasıl bir önlem alınacağına dair kimsenin bir fikri yok. Daha doğrusu olması gerekenlerin fikri yok dersek yanlış olmaz. Federasyon Başkanı haklı olarak kendilerine yönelik kulüp eleştirilerine isyan ediyor “Türk futbolundaki bütün problemlerin sorumlusu ben miyim?” diye. \n

Elbette değil ama bugünkü sorunların çözümünden de sorumlu o ve çözüleceği yer de Futbol Federasyonu. Kulüp başkanlarına bakılırsa meğer bütün sorunumuz ligden düşmenin kaldırılmasıymış! Bunu talep ettikleri kişi de devletin spor bakanı! Peki, spor bakanı “Özerk Futbol Federasyonu Yasası’nın” hangi maddesinde var? Hiçbir maddesinde! Hani futbol özerkti?\n

Hani futbola siyaset karışmasın, futbol ailesi kendi işini kendi halletsin diye ortalığı yıkıyorlardı, ne oldu? Acele ve baskılarla 2007 yılında futbol ailesinin kulüpler dışındaki üyelerini dışlayan ve sadece kulüplerden oluşan bir federasyon genel kurulu oluştururken böyle diyorlardı.\n

Şimdi geldikleri nokta ise Türk futbolu adına utanç vericidir! Düşme kalksın Sayın Bakanım! Olmayan parayı bize ver Federasyon Başkanım! Borcumuz var, hakedişleri bize yolla, kulüp hesabına değil Başkanım! Bu teklifleri yapanların düştüğü zavallı duruma bakar mısınız? Spor Bakanı siyasi olmasına rağmen daha demokrat bir tavır sergileyip “futbol özerktir” diyor. Kulüp başkanları ise tersini! Aman üç kuruş fazla alalım diye hiçbir tartışma ve araştırmaya gerek duymadan lig statüsünü yayıncı kuruluş ne derse o yönde değiştirmek midir Türk futbolunu yönetmek?\n

Yıllardır sorun hep Türk futbolunun geleceğine ilişkin hiçbir sorumluluk duygusu olmayan kulüp yöneticilerinden kaynaklandı. Kulüp çıkarlarının peşinde koşarken batan “Türk futbolu” gemisinde olduklarının farkına varamadılar bir türlü!\n

Kimse bu alanı kendi imkânları çerçevesinde FIFA ve UEFA ilkeleri ışığında yönetmek istemedi. İşin kötüsü bu yöneticiler içine düştüğümüz bu vahim süreçte dahi olan bitenin farkında değiller! Devletten alınan bedava arsalar, bu ülkede çalışan herkesi rahatsız eden vergi indirimi ve afları. Devlet eli ile stadyum yaptırmalar. Federasyon kararları işimize gelmedi,“devlet bu işe el atsın” lafları! E size ne gerek var ki o zaman? Kulüpleri de devlet idare etsin! Her şeye devlet karar verecekse, sizin kulüplerin başına bela ettiğiniz mali ve idari sorunları devlet çözecekse, yöneticilere ne ihtiyaç var ki? \n

Türk futbolunun en büyük sorunu “Federasyon kulüplerindir” anlayışının doğru sanılmasındadır! Hayır! Federasyon Türk futboluna aittir! Türk futbolu da sadece profesyonel futbol ve süper lig kulüpler birliğinden oluşmamaktadır! Başta futbol federasyonu olmak üzere Türk futbolunu yönetenlerin bu anlayışı değiştirmeleri zorunludur!