Erdal Batmaz

Futbolumuz ve UEFA

16 Mayıs 2012 Çarşamba
\n

\n

Türk futbolunun ve Süper Lig tarihinin en kara yılı nihayet bitti! Bitti bitmesine ama ligin son maçı da tuzu biberi oldu. Yaşanalar anlaşılır veya anlatılır gibi değildi. Her şeyden önce şampiyonluğu için Galatasarayı kutlayalım. Her türlü olumsuzluğa, başkanı ve yöneticileri tutuklu olmasına rağmen verdikleri onur savaşı için de Fenerbahçeyi alkışlayalım. Binlerce taraftarın çoluk çocuk doldurduğu Şükrü Saraçoğlu stadyumunu en ilkel yöntemler ile biber gazına boğup güvenlik sağladığını sanan İstanbul polisinin spor bölümünü de dünyada sporda ortaya çıkan şiddet olaylarının nasıl yatıştırıldığını öğrenmeye davet edelim. Umalım ki polis yetkilileri olaylara karışanlar için uyguladığı tedbirleri, sosyal medyada düşman ülke askerini vurmuş gibi resim yayımlayan, küfür eden sözde polisler için de uygular. Bir de savunulacak bir tarafı varmış gibi olayların çıkışını olmadık yerlere ve komplo teorilerine bağlayan zavallılara da Tanrıdan akıl dileyelim.\n

\n

Bu sezonun sonu gelmez tartışma ve kavgaların yapıldığı en talihsiz lig yılı olması, ligimizin ve Türk futbolunun geleceği ve değeri açısından ülkemize umut verdiğini kimse söyleyemez sanırım. Son olaylarda Türk futbolunu yöneten, yönettiğini sanan, federasyonların kendi yaptırım gücüne ve karar alma iradesine sahip olmadığı da bir kez daha ortaya çıktı.\n

\n

Şampiyon olan takımın kupasını bile alabilmesi başbakan emrine kaldı. \n

\n

Bu emri sanki kendisi almışçasına sevinen, Başbakana yağ çekmekten ne söylediği anlaşılmayan bir yöneticinin hareketindeki çiğlik bir yana, böyle bir talimatın Başbakandan geliyor olması bundan sonra futboldaki her kritik kararın da onun onayına muhtaç hale getirmiştir. Hiçbir kulübün artık futbola siyaset girdi diye ağlamaya hakkı yoktur. Hele de Batı’ya açılan pencerenin. Öte yandan Türk futbolu UEFAda iki önemli karar eşiğindedir. Birincisi 2020 Avrupa Şampiyonası adaylığı, ikincisi ise nihayet -doğru ya da yanlış- bir karar verilen şike soruşturması ve disiplin uygulamaları hakkındadır.\n

\n

En son soracağımız soruyu en başa alalım. Sizce UEFA Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapmasına onay verdiği bir ülkeye ciddi bir ceza verir mi? Soruyu tersten de sorabiliriz. Ağır disiplin cezası uyguladığı bir ülkeye kupa organizasyonu yaptırır mı? UEFA, 2012 için Ukraynada büyük sorunlar yaşıyorken Avrupadaki büyük ekonomik kriz nedeni ile aday ülke bulunamaz ve en önemli adaylardan biri Almanya bile çekilmişken, bunların yanına Gürcistan’ın ya da Galler, İskoçya ve İrlanda’nın birlikte ev sahipliği yapma teklifine rağmen Türkiyeye hayır diyebilir mi? Yaklaşık 3 milyar Avro maliyet bedeli olan böyle bir organizasyon için UEFA en az Türkiye kadar ekonomisi güçlü bir aday arayacaktır. Peki disiplin cezası olmayacak mı? Kanımca olacaktır. Ancak verilecek ceza soruşturmada adı geçen sınırlı kulüpler için olacaktır ve UEFA disiplin yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca tekrarlanmaması kaydı ile ertelenecektir. Elbette ki bu bizim yorumumuzdur. Kesinleşmiş bir şeyden bahsetmiyoruz. UEFAnın böyle bir karar alırsa gerekçesi de ülkemizdeki UEFA genel kurulundakinin aynısı olacaktır:\n

\n

İç disiplini ilgilendiren kararlar ülke federasyonlarınındır, biz karışmayız! UEFAnın düzenlediği organizasyonlara ilişkin ise gerekli yaptırımı uygularız.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TMOK ve İstanbul 2020 27 Mart 2013

Günün Köşe Yazıları