Murat Sabuncu

AKP artık popülist bir partidir

05 Ekim 2015 Pazartesi

En ön sıranın sol tarafı. Biri üçüncü koltukta oturuyor, biri beşinci koltukta. Kendi kendime düşünüyorum, şu an salonun en “acılı” iki ismi onlar olmalılar. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek. AKP’nin ekonomi politikalarına uzun yıllar yön veren ikili. “Seçim ekonomisi olmaz, bütçe disiplininden taviz verilmez, kaynağı belli olmayan sözler verilmez...” Çok dinledik onlardan.
Hele Şimşek... 7 Haziran seçimleri öncesi CHP’nin asgari ücret artışından emekliye iki maaş ikramiyeye ekonomi vaatleri ile ilgili söyledikleri... Yüzü kızarır mı bilmem ama ben hatırlatayım:
“CHP bu vaatlerin hepsini bırakın, 3’te 1’ini nasıl yapacağını açıklasın, ben de seçimlerde CHP’ye oy vereceğim. Bizim arkadaşlar oturdu hesapladı. CHP’nin 1500 lira asgari ücret taahhüdünün maliyeti toplamı 37.5 milyar lira. Bu Türkiye’nin bütçe açığının iki katına gelmesi demek...”
Şimşek bu sözleri sarf edeli 5 ay bile olmadı. AKP’nin 1 Kasım seçimlerinden asgari ücret vaadi 1300 TL. 1500 TL bütçe açığının iki katıysa 1300 TL 1.5 katı olur. Bir diğer taahhüt; CHP 7 Haziran’da emekliye 2 bayramda birer ikramiye demişti ya. AKP tüm emeklilere yılda 1200 TL, yani ayda 100 TL vereceğini taahhüt ediyor. Başka bir söylemle AKP emeklilere yılda 1 maaş ikramiye vermiş oluyor. Gençlere karşılıksız 50 bin TL iş kurma yardımından tüm gençlere ücretsiz internete; ilk işe giren gençlerin bir yıl boyunca maaşlarının devlet tarafından ödenmesinden doğum, çeyiz, ev yardımlarına... Yemde ve gübrede KDV’nin kaldırılmasından taşeron işçilere kamuda istihdama...
Peki 288 sayfalık seçim bildirgesinde AKP’nin bu her kesime bol keseden dağıtmayı taahhüt ettikleriyle ilgili bir kaynak tarifi yapılmış mı? Hayır. Belki takip etmemişsinizdir, MHP seçim bildirgesine ekonomi vaatlerine karşı 81.5 milyar TL’lik “yeni kaynak” unsurları koydu. Bu kaynakları tartışabilirsiniz ama muhalefet bile bunu yaptı.
AKP’nin son durumuyla ilgili bir tespit yapmak gerekirse, AKP artık popülist bir partidir ve oy kaybettikçe, zirveden uzaklaştıkça popülizme daha da çok sarılacaktır. Ancak ekonominin dengeleriyle oynamanın maliyetinin alacakları oydan daha ağır olabileceğini de görecekler.
Bu arada başta CHP, muhalefet sadece eleştirmeyip “proje ürettikçe” ülkede değişimin motoru olunabileceğini de gösterdi. CHP özellikle çalışan kesim, emekli, gençlik için 7 Haziran öncesinde ortaya koyduklarıyla AKP’yi farklı bir noktaya çekti.
Bildirgeden ekonomi dışında 3 küçük not:
- Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü sağlayacağız.
AKP sonunda Aleviler için bir adım atıyor. Ancak bunun yanına diğer tarikatlar için de (geleneksel irfan merkezleri tanımıyla) bir hukukilik getiriyor.
- AKP olarak demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında parlamenter sistemle başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz.
Bildirgede başkanlık sistemi ile ilgili bölümlerden bir paragraf böyle. Başkanlığın demokratik perspektifle yapılanması “denge ve kontrol mekanizmalarının sağlam çatılması” ile oluyor. Ama Tayyip Erdoğan’ın hayalindeki başkanlığın AKP bildirgesinin de ötesinde “tek adam” yönetimi olduğu biliniyor.
- AKP olarak kamu düzenini, birlik ve kardeşliği tesis etmeyi amaçlayan ve dönemsel olarak bakmadığımız çözüm süreci perspektifimizi koruyacağız.
Dün Başbakan Ahmet Davutoğlu bildirgede çözümü anlatırken sosyal medyada Şırnak’ta çekilmiş, ayaklarından bir zırhlı araca bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in fotoğrafı dolaşıyordu. AKP belki en çok konuşması gereken en kritik konuda en az konuşuyordu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları