Sonunda iş bu noktaya geldi. Seçimin tarihinden hangi yasanın uygulanacağına, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağından Meclis’in hangi koşullarda seçim yetkisi kullanacağına kadar her şey tartışma konusu.

Hemen altını çizelim bize göre bu durum iktidarın beceriksizliği değil, tam tersine planlı bir politikası. 

Her şeyi tartışmalı hale getir...

En temel kurumlar bile hedef olup yıpransın...

Seçim takvimi gibi kolayca netleştirilecek bir durum bile belirsiz hale gelsin...

Bu karmaşa, gelişmeleri dikkatle izleyenleri, yurttaşları bezdirsin...

Devamında şu densin:

Ne olacaksa olsun da bu tartışma bir an önce bitsin!

Buna “kontrollü karmaşa”, “yönetilebilir kaos” gibi terimler karşılık gelebilir ama halk dilindeki karşılığı şu olsa gerek:

Bulanık suda balık avlama!

***

Yürürlükteki anayasanın adı şu:

1982 anayasası...

Pek çok değişikliğe karşın, yamalı bohça haline gelmesine karşın halen bu geçerli. Buna göre de bir kişi en çok iki kez cumhurbaşkanı seçilebiliyor. 

İktidar, “Her şey 2018’den itibaren başlar” deyip, Erdoğan’ın önceki cumhurbaşkanlığını saymamayı gündeme getiriyor. Böylece “ortaya karışık” bir tartışma çıkıyor:

- Erdoğan bugüne kadar iki kez mi cumhurbaşkanı seçildi, bir kez mi?

- İkiyse üçüncü kez aday olabilir mi?

Saray’ın hedefi şu görünüyor:

- Muhalefet benim aday olamayacağımı gündeme getirsin. Ben de, “Korktunuz değil mi” diye propaganda yapayım.

İşin hukuki yönü mü? Geçiniz efendim. Biz seçimi yapalım, hukuk arkadan gelsin. Seçimden sonra bu işe bakarız.

Ne kadar acıklı bir güldürü!

Geçelim... 31 Mart 2022’de yürürlüğe giren, seçim barajının yüzde 7 olmasını, ittifak bağlarının gevşemesini öngören değişiklik hangi koşulda 2023’te geçerli olur?

Bu da soru mu canım! Anayasa açık ya, seçimlere bir yıl kala yapılan değişiklik uygulanmaz. Bir yıl nereden hesaplanacak? Sandığın konduğu günden mi, seçim takviminin başladığı günden mi?

Alın size nur topu gibi bir tartışma daha.

Eğer erken seçim kararı alınırsa Erdoğan bir kez daha aday olabilir. Çok net! Tamam da seçime erken seçim demek için ne kadar erken olmalı? Yukarıdakilerin üstüne bir de bu!

***

Seçim tarihi 14 Mayıs olarak öne çıktı ama iki gündür Ankara’da başka bir hava var. İktidarın 14 Mayıs söylemini hedeflediği gibi kullanamayacağını gördüğü, 30 Nisan’a çekmeyi tartıştığı konuşuluyor. Bu konuda bahse giren bile var. 

Kulislerde konuşulan o ki seçim ekonomisi oyları ilk aşamada yüzde 10 artırıyor ama bu, cüzdan hızla eriyince balon gibi sönüyor!

Seçim-toto bitmedi... HDP kapatılacak mı kapatılmayacak mı?

Bu hareketin kapatılma olasılığına karşı hep bir senaryosu vardır. Bu kez DEVA Partisi’nin, “Kapatılırsa kapımız açık” demesi yeni bir olasılığı gündeme getirdi. Dünkü hava iktidarın kapatma kararından vazgeçtiği yönünde idi. 

Büyük tehlike şu:

Seçmen gözünde seçimi değersizleştirmek!