Cumhuriyet Kadını Afet İnan - Özlem ÖZDEMİR
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet Kadını Afet İnan - Özlem ÖZDEMİR

13.06.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

“7 Haziran 1985 Cuma gününün akşam saatlerinde, ertesi hafta yayımlanacak makalesi ile ilgili notlarını eline alarak yan apartmanda oturan kızı Arı’nın evine gitti. Her zamankinden daha telaşlıydı sanki, kızına ‘Yarın hemen yaz!’ demişti. Oradan çıkıp üst katta oturan oğlu Demir’e de uğradı. Öleceğini bilirmiş gibi, çocukları ve torunlarına veda etmişti. Prof. Dr. Afet İnan, 8 Haziran 1985 sabahı ani bir kalp kriziyle bu dünyadan göç etti...”

Adeta Cumhuriyet kurulmadan önce, kurulacak Cumhuriyet için doğmuş bir kadın. “Kuruluş” döneminde alınan birbirinden önemli roller, Mustafa Kemal’in manevi çocuklarından, Türkiye’de kadın haklarına yönelik çalışmaları başlatan bilim kadını ve Cumhuriyetin ilk kadın tarihçisi Prof. Dr. Afet İnan...

Ancak bu çok değerli kadın toplumda hak ettiği kadar tanınmıyor. Ülke için “yeni tarih” yazma çalışmalarına paralel olarak Atatürk’süz ve Afet İnan’sız yeni bir kadın mücadelesi tarihi de yazılmak isteniyor. Türk kadınları, haklarını kazanmalarına vesile olan kadını tanımıyor, kadın haklarıyla ilgili günlerde onun adını değil farklı ülkelerdeki öncü kadınları anmayı yeğliyor. Afet İnan’ın yaşamını anlattığım kitaplarımı (Afet: Atatürk’ün Manevi Kızı Prof. Dr. Afet İnan’ın Yaşamöyküsü ve Benim Adım Afet) okuyan öğretmenlerin dahi “Böyle çalışmaları olduğunu bilmiyorduk!” dediğine şahit oldum.

O nedenle 36 yıl önce aramızdan ayrılan Afet İnan’ı anmak boynumuzun borcu...

HAYATINI DEĞİŞTİREN KARŞILAŞMA
Çocukluğu yolculuklar ve savaşın gölgesinde geçen Afet, yedi yaşında annesini kaybetmenin acısını hayatı boyunca üzerinde taşıyor. Babası İsmail Hakkı Bey hürriyet yanlısı. Afet, kızların eğitimine önem verilen bir evde büyüyor. Daha ilkokulda iken tarihe olan ilgisini keşfediyor. Elmalı’da oturdukları dönemde, öğretmen hanımları gördükçe içinde öğretmen olma hevesi beliriyor.

Yıllarca süren göçün son durağı İzmir’de hayatı değişiyor. Öğretmen atandığı okulu ziyaret eden Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ile tanışıyor. Henüz 17 yaşında bir genç kız olan Afet, Paşa’nın masasına oturtulduğunda heyecandan yüzüne bakamıyor. Gazi, onun da Selanikli olduğunu öğrenince sorular soruyor ama Afet yanıtları bilmiyor. Gazi, ailesiyle tanışmak istiyor. Aile ile konuşmaları sonucunda, Afet’in akrabalarının Gazi’nin gençliğinde hayatını kurtardıkları anlaşılıyor. Gazi, Afet’in öğrenimini sürdürme hevesinden memnun olduğunu ve başlangıç olarak onu dil öğrenmesi için İsviçre’ye göndermek istediğini söylüyor.



DEVRİMCİ TAVRIN KAZANIMI
Lozan’daki iki yıldan sonra Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nde okumaya devam eden Afet’in kariyerinin yönünü çizecek olay bu okulda yaşanıyor. Ders kitaplarında Türklerle ilgili aşağılayıcı ifadelere çok kızıyor, soluğu Gazi’nin yanında alıyor. Gazi “Böyle olamaz, bunun üzerinde çalışalım” dediğinde Afet’e tarihçi olma kapısı aralanıyor. 1929’da Ankara’da lise öğretmenliğine başlıyor.

Bir gün uygulamalı dersteki belediye seçimi uygulamasında bir kız öğrencinin seçilmesi sonucu, bir erkek öğrencinin “Kadınların seçme ve seçilme hakkı yok!” itirazına üzülen Afet, Gazi’ye, “Türk kadını olarak oy kullanma hakkına sahip olamayışımıza çok üzülüyorum. Hiç olmazsa erkek öğrencim kadar bir hak sahibi olana kadar o sınıfta ders vermeyeceğim” diyor.

Gazi de ona dünyada bu işlerin nasıl olduğunu araştırmasını söylüyor. Afet, bir yıl kadar süren araştırmaların ardından Gazi’nin isteğiyle halkla bu bilgileri paylaşıyor; 3 Nisan 1930’da verdiği konferans ile hem halk çağdaş Türk kadını Afet Hanım ile tanışıyor hem de aynı gün kadınlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip oluyor.

ATATÜRK'ÜN "İLİM ARKADAŞI"
Dünyada faşizm tırmanırken Atatürk Türkiye’de kültür çalışmalarına ağırlık veriyor. Batı’nın Türkler hakkındaki aşağılayıcı düşüncelerini değiştirmek, yeni kurduğu devlette ulus bilincini halka aşılamak ve Türklerin tarihinin bilinmesi için her alanda çalışmalar başlatıyor. Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruluyor, Afet bu cemiyetin ilk kadın üyesi, sonra da asbaşkanı oluyor. Üniversite okumak için Cenevre’ye gidiyor. Afet, yıllar içinde manevi kızından Atatürk’ün çağdaş bir ulus yaratma mücadelesindeki “ilim arkadaşına” dönüşüyor.

Onun ölümünden sonra da son nefesine kadar Cumhuriyeti ve Atatürk’ün anısını yaşatmak için çalışıyor. 77 yıllık hayatında kitaplar ve makaleler dahil 90’a yakın esere imza atıyor. Yurtdışında Türk kadınını başarıyla temsil ediyor. Onun bıraktığı yerden meşaleyi aldık ve Cumhuriyet’in aydınlığını Anadolu’ya taşımak için çalışıyoruz.

Ruhun şad olsun Afet İnan; minnettarım, minnettarız...

ÖZLEM ÖZDEMİR
GAZETECİ, YAZAR

Yazarın Son Yazıları

Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025