Olaylar Ve Görüşler

Liberal dünya düzeninin sonunun başlangıcı - Nejat Eslen

22 Mayıs 2024 Çarşamba

Soğuk Savaş döneminde ABD’nin ve NATO’nun nükleer stratejisini hazırlayan önemli strateji geliştirme merkezi RAND’ın mayıs ayında yayımladığı, “The Sources of Renewed National Dynamism” (Yenilenen Ulusal Dinamizmin Kaynakları) başlıklı rapora göre, azalan göreceli üretim kapasitesi, yaşlanan nüfusu, kutuplaşan politik sistemi, yozlaşmış bilgi ortamı, Çin’in giderek artan meydan okuyuşu ve çok sayıda kalkınmakta olan ülkenin Amerikan gücüne olan saygısındaki azalma ABD’nin rekabet gücünü tehdit etmekte ve düşüşünü hızlandırmaktadır. RAND’a göre, tarihi örnekler, düşüşteki büyük güçlerin nadiren yeniden yükselişe geçtiğini göstermektedir.

İmalat kapasitesindeki göreceli düşüş, küresel güç mücadelesinde, ABD’nin en güçlü rakibi Çin ile ilişkisinde, en önemli sorunu oluşturmaktadır.

Dünyada hâlâ en büyük gayrisafi hasılayı gerçekleştiren ABD’nin 2023 yılında dış ticaret açığı 773 milyar dolardır. Aynı yıl, Çin’in dış ticaret fazlası ise 823 milyar dolar; ABD’nin Çin ile ticaretindeki açık ise 280 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

ABD'NİN ASIL SORUNU

Bu çelişkinin nedeni, ABD gayrisafi hasılasında en büyük payı imalat değil, hizmet sektörünün almasıdır. 2023 yılı değerlerine göre ABD imalat sektörünün gayrisafi hasıla içindeki payı, 2.8 trilyon dolar ile sadece yüzde ondur. Aynı yıl Çin’de ise imalat sektörü 5.59 trilyon dolar ile toplam gayrisafi hasılanın yüzde 31.7’sini oluşturmuştur. Bir başka ifade ile Çin’in imalat sektörünün kapasitesi, ABD’nin imalat sektörünün kapasitesinin yaklaşık iki katıdır.

Örnek olarak ifade etmek gerekirse, çelik ve elektrikli araç (EV) üretiminde Çin’in, açık ara ABD’nin önünde olduğu söylenebilir. 2023 yılında, Çin’in çelik üretimi 1.019 milyon ton; ABD’nin çelik üretimi ise sadece 80.7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Aynı yıl Çin’de 9.3 milyon elektrikli araç (EV) üretilmiş ve dünyada, çoğu Batı markalı elektrikli araçların satışının yüzde altmış beşini Çin gerçekleştirmiştir.

ABD, Çin’in imalat sektöründeki bu üstünlüğüne, Trump’ın başkanlık döneminden bu yana Çin’den ithal edilen ürünlere yüksek gümrük vergisi uygulayarak karşı koymaktadır. Biden yönetimi, 14 Mayıs 2024’te, Çin’den ithal edilecek çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 25, yarı iletken ürünlere yüzde 50, elektrikli araçlara yüzde 100, elektrikli araç bataryalarına yüzde 25, güneş pillerine yüzde 50, tıbbi ürünlere yüzde 50 gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştır.

DÜZEN ÇÖKÜYOR

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD liderliğinde kurulan kurallara dayalı dünya düzeni olarak da tanımlanan dünya düzeni, ekonomide ve uluslararası ilişkilerde liberalizmi esas alan dünya düzeni olarak tanımlanmıştır. Açık pazarlar, serbest ticaret, malların ve sermayenin serbest dolaşımı, gümrük vergilerinin kaldırılması bu düzenin karakterini oluşturmuştur. ABD, Çin mallarına yüksek gümrük vergileri uygulayarak liberal dünya düzeninin kurallarını çiğnemekte ve korumaya çalıştığı bu düzeni kendi elleri ile tarihin mezarlığına gömmektedir.

Bu şartlarda, Çin’in yükselişini frenlemek ve küresel liderliği sürdürebilmek için ABD’nin önünde iki seçenek olduğu ifade edilebilir:

Birincisi, imalat sektörünü yeniden güçlendirerek Çin ile rekabet edebilecek kapasiteye çıkarmak. Bu seçeneğin, birçok nedenle başarı ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir.

İkincisi, Asya-Pasifik’te Çin’e karşı Ukrayna savaş modelini Tayvan ile uygulamak ve başta Japonya ve Filipinler olmak üzere bölgedeki müttefikleri bu savaşta kullanmak. Savaşmadan hasmın direncini kırmayı amaçlayan stratejik kültürü nedeni ile Çin’in bu oyuna gelmesi uzak bir olasılıktır.

İKTİDAR ADAYININ POLİTİK TUTUMU

Son sözüm iktidar adayı CHP ile ilgilidir. CHP, “Türkiye Atlantik blokunun üyesidir; bu nedenle de her şartta Atlantik bloku ile birlikte hareket edecektir” diyerek bu anlayışa göre dış politika mı uygulayacaktır; yoksa dünyadaki bu değişimi ve kurulmakta olan yeni düzeni dikkate alarak, daha esnek dış politika vizyonu mu geliştirecektir. Bu sorunun cevabı Türkiye’nin kaderini etkileyebilecektir.

Nejat Eslen

EMEKLİ TUĞGENERAL





Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları