Şen Olasın Halep Şehri
Ülkü Tamer
Son Köşe Yazıları

Şen Olasın Halep Şehri

06.10.2012 03:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Yaş 13. Belki 14. Tam hatırlamıyorum. Ama yurtdışına ilk kez çıkacağım için duyduğum heyecanı unutmam mümkün değil.

\n

Annemle Suriyeye, oradan Lübnana gideceğiz.

\n

Babam Cumhuriyetten önce, ilk gençlik yıllarında, Antepin bağlı olduğu kentte, Halepte uzun süre kalmış. Arkadaşları var orada. Yola çıkmamızdan bir gece önce annemin eline mektuplar tutuşturdu. Başınız sıkışırsa, bir sorunla karşılaşırsanız onlara gidindedi.

\n

Sabahı zor ettim. Gün ışıyınca atladık bir otobüse. Annem, babam, ben. Doğru Kilis. Oradan Tibil. Sınır kapısı.

\n

Babamla vedalaşıp Suriyeye geçtik. Azez. Pasaportlar, vizeler, anlamadığım bir sürü şey... Sonra yine otobüs. Halepe yollandık.

\n

İşte geldim gidiyorum, şen olasın Halep şehri dizelerini değiştirip mırıldanıyorum boyuna: İşte geldim geliyorum, şen olasın Halep şehri.

\n

Halep nasıl bir yer? diye sordum anneme. Daha önce babamla gitmişler. Antepten büyük mü?

\n

Antepin yanında köy gibi kalır.

\n

Ne köyü!.. Koskoca bir kent çıktı karşıma. Anneme baktım. Güldü annem. Saçlarımı okşadı.

\n

***

\n

Babamın adresini verdiği bir otele attık kapağı. Sonra sokağa. Öğle olmuş. Karnımız aç. Lokanta bakınıyoruz. Türkçe bilmeyen neredeyse yok. Bir kebapçı bulduk. Gelsin iki patlıcan kebabı. Yanında on kişiye yetecek yeşillik. Bir kebapla zaten üç olmasa bile iki kişi tıka basa doyar.

\n

Borcumuzu soruyoruz. Kebapçı parmaklarını açıp gösteriyor: Beş lira.

\n

Antepten ucuz.

\n

Ne yapalım şimdi? dedi annem.

\n

Bende yanıt hazır: Sinemaya gidelim.

\n

Annem zaten bekliyordu bu yanıtı. Sen seç dedi.

\n

Bütün sinemalarda Arap ülkelerinin filmleri. Bir afişte Beşare Vakim gözüme ilişti. O dönem Mısır sinemasının Vahi Özü.

\n

Buna girelimdedim.

\n

Aldık biletlerimizi, balkona kurulduk. Işıklar söndü. Perde yavaş yavaş açılırken herkes ayağa kalktı. Ne oluyor?dememe kalmadan perdede Suriye bayrağı. Ulusal marş.

\n

Marş bitti. Film başladı. Arapça elbet. Şarkılar da. Sıkıldım. Nerede bizde oynatılan Mısır filmleri!.. Sadettin Kaynakın şarkılarıyla...

\n

***

\n

Öğleden sonra ve ertesi gün kenti dolaştık. Hava sıcak mı sıcak. Ufak tefek bir şeyler aldı annem. Eski yapılar, çarşılar o yaşta bile etkiledi beni.

\n

Halepin şimdi neredeyse yerle bir olmasına, şenliğinin yerinde yeller esmesine en çok üzülenlerden biri benim herhalde.

\n

***

\n

Halepten sonra Hama, Humus, Şam... Oradan Lübnan. Beyrut.

\n

Beyrutta da sinemaya gittik. Ama akıllanmıştım artık. Bir Hollywood filmi seçtim. Arapça ama olsun. Orada da ulusal marş çaldılar filmden önce. Ama seyircilerin yarısı ayakta durmaktan sıkılıp marş bitmeden koltuğuna çöktü.

\n

Olacak iş değil!..

\n

Naylon yeni yeni yayılıyordu dünyaya. Türkiyeye de adım atmak üzereydi. Beyrutta bulunca bana, kardeşlerime, babama naylon gömlekler aldık. Anneme, arkadaşlarına da çorap.

\n

Dönüşte, Suriye gümrüğünde hepsi didiklenecek, alıkonmak istenecek, ama sevimli bir gümrük memurunun (ve annemin çaktırmadan uzattığı paranın) sayesinde ambalajlarından çıkarılıp sanki kullanılmış gibi yeniden bavullarımıza konulacaktı.

\n

***

\n

Ertesi yıl yine gidecektik Suriyeye. Daha uzun kalmak üzere. Bu kez öğleden sonra yola çıktık. Halepe akşamüstü vardık. Aynı oteli bulduk. Yemek bile yemeden uzandık yataklarımıza, ertesi gün neler yapacağımızı konuşarak uykuya daldık.

\n

Sabahın köründe bir şamatayla uyandık. Bandolar, marşlar, tank sesleri.

\n

O gece ihtilal olmuş meğer. Edip Çiçekli hükümeti devirip idareyi ele almış. Radyoda Suriyelilerin Hasan Mutlucanı gümbür gümbür marşlar söylüyor.

\n

Ne edelim, kös kös döndük Antepe.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Notlar...

Devamını Oku
05.01.2013
Yoksul Köylü

Devamını Oku
29.12.2012
Hep Andığımız Memet Fuat

Devamını Oku
22.12.2012
Mücap-Adile- Selim

Devamını Oku
15.12.2012
Bir Tiyatro Anısı

Devamını Oku
08.12.2012
Doğru Bir Seçim

Devamını Oku
24.11.2012
Yeni Bir Kitaplık

Devamını Oku
17.11.2012
AST Yarım Yüzyılı Devirdi

Devamını Oku
10.11.2012
Sağım Solum Şair

Devamını Oku
03.11.2012
Bir Bayram Anısı

Devamını Oku
27.10.2012
Anılar: Adnan Özyalçıner

Devamını Oku
20.10.2012
Şen Olasın Halep Şehri

Devamını Oku
06.10.2012
Yaşasın Kurşunkalem!

Devamını Oku
29.09.2012
Sıfırcı Hoca'nın Sazenuşhan'ı

Devamını Oku
22.09.2012
Önce Dilinizi Öğrenin

Devamını Oku
15.09.2012
'Güneşin ve Ateşin Tadı'

Devamını Oku
08.09.2012
Genç Yazarlara

Devamını Oku
01.09.2012
Antep

Devamını Oku
25.08.2012
Tiyatronun Büyülü Işığıydı

Devamını Oku
18.08.2012
Kitabevi-Okur DeğilKitapçı-Okur İlişkisi

Devamını Oku
11.08.2012
Arif Güzel'leri Yaşatmalıyız

Devamını Oku
04.08.2012
Frankfurt Hazırlıkları Başladı

Devamını Oku
28.07.2012
Güle Güle Dodo

Devamını Oku
21.07.2012
Hiç Ödün Vermedi

Devamını Oku
14.07.2012
Vüs'at O. Bener...

Devamını Oku
07.07.2012
Peride Celâl (30.06.2012)

Devamını Oku
30.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler - 2

Devamını Oku
23.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler

Devamını Oku
16.06.2012
Tiyatroya Destek

Devamını Oku
09.06.2012
Üç Ölüm

Devamını Oku
02.06.2012
Gece Kimin Sahibi?

Devamını Oku
26.05.2012
Öğretmen (19.05.2012)

Devamını Oku
19.05.2012
Altunizade Maçları

Devamını Oku
12.05.2012
Sanat Yaşamın Bir Parçası Olmalı

Devamını Oku
05.05.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
Hakkı Telif Beyefendi Nerede?

Devamını Oku
07.04.2012
Ortalık Barbara Cartland'lardan Geçilmiyor

Devamını Oku
31.03.2012
Baskının Yaratıcısı ve Uygulayıcısıydı

Devamını Oku
17.03.2012
Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

Devamını Oku
18.02.2012